Tatlı başlamıştı. Sonra hüzünlendi bölüm biraz.
Oy sınırı 60. Yorum sınırı da 80.
İyi okumalar!
Bölüm Doksan İki: "Bir Şey Söyle"
Kapsülü kahve makinesinin içine koyup, altına bardak yerleştirdim. Ardından dolaba gidip Dylan için yaptığım tatlıyı çıkarttım.
Tezgaha koyup kapağını kaldırdığımda arkamdan kollar belime dolandı ve kokusu eş zamanlı burnumu doldurdu. "Ne yapıyorsun bakalım?" Çenesini saçlarıma yasladığında gülümsedim.
"Sana tatlı yapmıştım, onu çıkarttım." Başını omzuma koydu eğilip. Ardından yanağımdan öptü derince.
"Yakışıklı avukatım ne yapsa güzel yapıyor, kesinlikle mükemmeldir." Gülümseyerek tabağa koydum. "Ben dışarıdayım, orda oturalım. Tamam mı?" Başımı salladım yavaşça. Tabağı bıraktığımda beni belimden tutup çevirdi ve tezgaha yasladı.
"Öyle kuru kuru gidemem." dedi bana eğilirken. Ellerini iki yanımdan tezgaha yaslayıp gözlerime baktı, eğildiği için gözünün önüne düşen uzamış saçlarına dokundum.
"Nedenmiş?" diye sorduğumda boynuma gürültülü bir öpücük kondurdu, güldüm.
"İsteklerimin bir nedene ihtiyacı yok." dedi geri çekilirken. Ellerimi yanaklarına yerleştirip biraz daha bana eğilmesini sağladım kendime çekerek. Başımı hafifçe sağa yatırıp dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda tek kolunu belime sararken dilini dilime doladı. Sertçe öpmeye başladı beni, nefesim kesilene kadar bırakmadı.
Dudaklarımı bıraktığında, nefes nefese gözlerine baktım. "Bu gece seni istiyorum." dediğinde olumsuz anlamda başımı salladım.
"Olmaz, doktor dikiş atalı daha iki gün oldu. Çok kötü bir yerde." Derin bir nefes aldı.
"Sensizlikten öleceğim, kurşundan değil." Güldüm istemsizce.
"Beş gün daha sabret. Çıkacak zaten." Olumsuz anlamda başını iki yanına salladı.
"Yok. Bu gece kaçışın imkansız." Gözlerimi devirdim.
"Hayır dedim." Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı.
"İçine girince o hayırlar, çok iyisin Dylan'lara dönüşüyor zaten." Kaşlarım çatılı onu omzundan ittiğimde güldü. Geri çekildi hafifçe, bana bakmaya devam etti. "Seks yok, kirli konuşma yok, bu ne biçim evlilik? Bekarken daha çok yapıyorduk." Tek kaşımı kaldırdım.
"Boşanalım istersen? Bir de öyle deneyelim." Yüzündeki gülümseme silinirken birden ciddileşmesiyle sertçe yutkundum. "Şaka yaptım." Aynı ifade ile bana bakmaya devam etti.
"Ceza olarak bana sakso..." Gözlerimi devirdim.
"Gerizekalı, çekil önümden." Beni biraz daha sıkıştırdı ve yanaklarımdan tutup tekrar bastırdı dudaklarını dudaklarıma. Karşı koyamazken karşılık verdim yine. Nefesim kesilene kadar öptü, bıraktığında az önceki gibi nefes nefese kalmıştım.
"Bir şeye tamam demek zorundasın, yoksa tüm gün böyle kalırız." Kaşlarım çatılı ona baktım ama o oldukça ciddi duruyordu. Yanağımdan öptü. "Küçük elinle hallet? Biraz uzun sürer ama ona bile razıyım."
"Kafan sadece sekse çalışıyor." diye homurdandım.
"Ne yapayım? Önümdeki bebek benimle uzun zamandır ilgilenmiyor." Yanağımdan öptü yine derince, oldukça uzun bir süre dudaklarını çekmeden küçük öpücükler bıraktı. "Yani altı aydır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.