killer in my bed •[bxb]

KIMB -49-

Biz geldik.

Bolca adam vurma, kaos, kavga ve smut var.

Yorum istiyorum, hem de çok.

Bölüm çok uzun.

Oy SINIRI 50. İyi okumalar!

Bölüm Kırk Dokuz: "Saygısızlık Yaptı"

"Thomas." Merdivenlerden indiğimde bir kadın ve adamı gördüm, yanlarında Dylan vardı ve bana bakıyordu. "Misafirlerimize merhaba de." Aşağı indim üstümü düzeltirken, yukarıda yattığım için hafif kırışmıştı. Dylan'ın yanına geçtim.

"Merhaba." Adamın elini sıktım ilk.

"Sevgilim." dedi Dylan beni tanıtırken, elini hafifçe belime koydu. Diğer elini kaldırdı ve koridordaki adamı hızla yanımıza geldi.

"Yiyecek bir şeyler getir." Adam başını sallarken yanımızdan ayrıldı hızla. Dylan'a döndüm, içeri yürümeye başlamasıyla ben de arkasından gittim.

Salona geçtik ve koltuklara oturduk karşılıklı. Yanına geçtiğimde başını bana çevirdi ve yüzüme inceledi hafifçe. Kolunu belime sarıp beni kendine çektiğinde ona baktım, elini kaldırıp dudağımın kanamış yerine dokundu. "Ne oldu burana?"

"Dudağım kurumuştu, soydum." Derin bir nefes aldı ve dudaklarımın kenarını öptü, belimi okşadı.

"Ben sen zarar görme diye Amerika'nın nüfusunu yarıya indiriyorum, sen yine kendine zarar verdirecek bir şey buluyorsun." Güldüm istemsizce, kollarımı boynuna doladım ve bana eğdiği yanağından öptüm. Normalde olsa cidden hiç komik bir konu değildi ama böyle söyleyince komik gelmişti.

"Önemli değil. Geçer yarına." Yanağımı okşadı ve karşımızda oturan çifte döndü. Kollarımı boynundan çekerken bizi izleyen kadına döndüm, üzgün bakıyordu. Gözlerimi kaçırdım istemsizce.

"Biz iş konuşacağız. Bahçeye çıkın isterseniz." Başımı sallayıp ayağa kalktığımda elimi okşadı ve bıraktı, kadın ile salonun cam kapısından dışarı çıktık ve deniz kenarındaki üstü kapalı çardağa yürümeye başladım. Oturduğumda önüme tatlı ve çay geldi, aynı şekilde onun da.

İçeride konuşan Dylan'a ve eşine baktı, ardından bana döndü. "Dylan'ı uzun zamandır tanıyorum. Çok korkutucu bakan birisiydi, sana böyle olmasına çok şaşırdım." Gülümsedi. "Bu arada ben Cassandra." Aynı şekilde ben de ona gülümsedim.

"Önceden öyleydi evet. Ama değişti, beni çok seviyor."

"Çok tatlı bir çift olmuşsunuz."

"Teşekkür ederim." dedim gülümsemem genişlerken. Tatlıdan bir çatal aldım hızla, aşçı kimse tatlıları çok iyi yapıyordu ve İtalya'da tramisu yemek çok farklıydı. Daha güzel ve tatlı yapıyorlardı.

Ona baktığımda yemediğini fark ettim. "Sorun ne, beğenmedin mi?" Olumsuz anlamda başını salladı ve cebinden sigara paketi çıkarttı.

"Canım istemiyor." Başımı salladım, paketi bana uzattı. "İster misin?" Elindeki pakete baktım bir süre. Bir tane içsem bir şey olmazdı, Dylan şuan işiyle ilgileniyordu zaten. Görmezdi.

Uzanıp aldığım anda telefonum çalmaya başladı, çıkartıp baktım ve arayanın Dylan olduğunu gördüm. İkimizin da başı evin camına döndüğünde onu gördüm, sinirli bir şekilde telefonu kulağında bana bakıyordu. Gözlerine bakarak yavaşça açtım telefonu, kulağıma götürdüm.