KIMB -79-

1K 111 82
                                    

Kusura bakmayııın  bölüm baya bi geç kaldı ama telafi edeceğim.

Oy sınırı 50.

BİR ÖNCEKİ BÖLÜMÜ GEÇ SAATTE ATTIĞIM İÇİN GÖRMEMİŞ OLABİLİRSİNİZ. YUKARI KAYDIRIP DÜĞÜN BÖLÜMÜNÜ KONTROL EDİN




















Bölüm Yetmiş Dokuz: "Bana Güvenmiyor Musun?"

"Hım?" Bacaklarıma kum döktü. "İyi geldi mi bu?"

Tatil için İtalya'ya gelmiştik. Deniz kenarında oldukça büyük bir malikhaneye. Kumlarda oturuyordum, Dylan'ın bacaklarının arasında. Arkamdan kollarını belime sarmıştı ve başını başımın üstüne yaslamış beni kumlara gömüyordu. Garip bir şekilde, sanki kumların sıcaklığını hissedebiliyor gibiydim.

"Evet." diye fısıldadığımda başını eğip omzumdan uzattı ve yanağımdan öptü derince.

"Sana iyi doktorlar bulacağım. Halledeceğim, tamam mı?" Başımı salladım. Umutlanmak istemiyordum ama Dylan'ı durduramayacağımı da biliyordum.

"Tamam." diye fısıldadım biraz daha göğsüne yaslanırken. Bacaklarıma kum döküp, yanağımdan ufak ufak öpmeye devam etti.

Başını eğip yüzüme baktığında ona çevirdim başımı. Genişçe gülümsedi. "Yanmışsın hemen." Burnumdan öptüğünde ben de gülümsedim. Oldukça fazla güneş kremi sürmüştüm ama bembeyaz tenime fazla etkisi yok gibiydi.

"Sen de esmerleşmişsin." Gülümsedi tekrar. Böyle çok yakışıklı duruyordu. Hafif esmerleşmiş hali çok iyiydi. Önceden neden peşinde bu kadar kız olduğunu anlamak zor değildi.

"Yakışıklı olmuş muyum?" diye sorduğunda başımı salladım ve elimi yanağına koydum gülümseyerek.

"Çok yakışıklı olmuşsun." Başını başıma yaklaştırdı ve dudaklarını bastırdı dudaklarıma. Bir süre sonra ayırdık ve ben tekrar göğsüne yaslanırken onun gibi kumla oynamaya başladım. Saçlarımdan öptü.

"Bugün dışarıda yiyelim mi bebeğim?"

Avcumdaki kumu sıkıca tutarken sertçe yutkundum. Ardından olumsuz anlamda başımı salladım iki yanıma. "İstemiyorum." diye fısıldadım. Sıktığım elimi tuttu.

"Evden hiç dışarı çıkmıyorsun. Doktor randevuları dışında." Çıkmıyordum çünkü yapamayacağımı biliyordum. "Böyle devam edemez. Kendini böyle kabullenmek zorundasın."

"Kendimi böyle kabullenmek istemiyorum." dedim bu sefer de. "Kim kendini böyle kabullenmek ister ki?"

"Bebeğim." Saçlarımdan öptü. "Biliyorum, çok kötü hissediyorsun. Elinden her şey birden çekip alınmış gibi. Ama seni seven o kadar insan, yedi ay boyunca öldüğünü düşündükten sonra seni buldu. Yaşamanın annen için ne kadar mutluluk verici olduğunu tahmin edebilir misin?"

"Hayır." diye fısıldadım. Daha önce değer verdiğim kimsemi kaybetmemiştim.

"O çok üzülüyor. Kendini odalara kapatıp insanlara göstermediğin için. Yedi ay sonra seni bulmuş anneni lütfen böyle bir şeyle üzme." Bir şey diyemedim çünkü çok haklı konuşuyordu. "Lütfen beni böyle üzme."

Başımı arkamdan omzuma koyduğu başına çevirdim ve gözlerine baktım. Başını yavaşça omzumdan kaldırıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve uzun bir süre öpüştük.

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin