ÜVEY KARDEŞ

10

Akşam yemeğinden sonra Tyler'ın odasına gittim ve onun yatağına uzandım. Gerçekten yorulmuştum. Youtube'dan rastgele  bir video açıp izlemeye başladım. Ve gözümün önündeki ekrana bakarken yavaşça düşüncelere daldım. Olanlardan sonra kendimi berbat hissediyordum. Bay Champbell'in yüzü gözlerimin önünde belirdi ve aniden içime bir hüzün yayıldı. Acaba o şimdi ne yapıyordu? Peki ya Caleb? Belki de onu aramalıydım..Sırtımda bir ağırlık hissedince zihnimdeki düşünceler dağıldı.

''Ne izliyorsun ? ''

''Şey..komik kedi videosu.''

Tyler gülerek üstümden kalktı ve ıslak saçlarını geriye attı.''Ahh..ben de yoruldum. Çocuklarla basketbol oynadık. ''

Kalbim heyecanla atıyordu. Sırtüstü dönerek yatakta doğruldum. Ne demem gerektiğini bilemediğim için telefonu kenarı bırakıp ıslak saçlarıyla oynamaya başladım.''Neden saçlarını kurutmadın ?''

''Çok yorgunum, biran önce gelip dinlenmek istedim.''

''Babamlar evde değil.''

''Biliyorum. O yüzden odama geldin, değil mi?''

Başımı sallayarak onayladım.''Tyler.''

''Alice.''

Bütün cesaretimi toplayarak ''Seni özledim.''dedim.

''Ahh hep beni özlüyorsun Alice, bu hiç de iyi değil..Aşkımdan yanıp tutuşuyor olmalısın.''diyerek sırıttı ve bana sarıldı.''Uykum geldi.''

Birlikte yatağa uzandık. Fakat çok geçmeden bunun çok da iyi bir fikir olmadığını düşünerek Tyler'ı uykulu bir halde kaldırıp banyoya götürdüm ve saçlarını kuruttum. Bütün tişörtü ıslanmıştı.

''Benimle ilgilendiğinde çok seksi oluyorsun.''

''Beni utandırmayı bırak.'' diyerek yüzümü göğsüne bastırdım.

''Utanıyor musun ?''

''E-evet..söylediklerin aklımdan gitmiyor.''

''Alice.''diyerek elimi tuttu ve beni peşinden sürükledi.''Karnım çok aç, önce bir şeyler yememe izin ver sonra da senin tadına bakacağım. Olur mu?''

Sevimli bir şekilde gülümsedi ve yanağına masum bir öpücük bırakıp ''Ama tatlı senin için zararlı değil mi?''diye sorunca birkaç saniyeliğine şaka mı yapıyorsun dercesine suratıma baktı.

''Ah..ben tatlıya bayılırım.''diyerek kalçalarımı sıktı.''Hatta şimdi de biraz yiyebilirim.''

Dudaklarımı büzerek ellerimi boynuna doladım.''Tyler, yorgunum.''

Şaşkınlıkla karışık bir hayal kırıklığıyla bana baktı ve ellerimi yakaladı.''Lütfen, beni yalnız bırakır mısın ?''

''Tyler, özür dilerim-''

''Yemek yedikten sonra konuşalım!''

Hiçbir şey söylemedim. Ama sonra gözlerimin dolduğunu hissedince arkamı döndüm. Neden böyle davrandığımı ben de bilmiyordum ve sonunda Tyler'ı da kendimden uzaklaştırmak üzereydim.

''Tyler, b-benim kafam çok karışık..Ama düşündüm ki..düşündüm ve farkettim ki ben de senden hoşlanıyorum.''ellerimle yüzümü kapattım.''Senden başka kimseye güvenmiyorum.''

Yanıma geldi ve yüzümü görünce bana sarılarak sırtımı okşamaya başladı.

''Alice..bana olan hislerinden korkuyor musun?''

Cevap gelmedi. Bunun yerine göğsüm hafifçe sarsıldı ve sonra sakin gözyaşlarım Tyler'ın omzuna düştü. Ah, lanet olsun, işte yine onun karşısında kendimi rezil ediyordum. Elimden tutarak beni merdivenlere götürdü ve mutfağa indik. Neyse ki evde kimse yoktu.