Gözlerimin üstüne tonlarca yük binmiş gibi. Söylenenlere cevap vermek istiyorum ama birşey buna engel oluyor. En çok annemin sesini duyuyorum. Elimi tuttuğunu hissediyorum. Kokusunu alabiliyorum. Yanımda olduğunu biliyorum anne.
-2 gün sonra-
Gözlerimi açtım. Etrafım bulanıktı. Sanki göz kapaklarımda bir ağırlık vardı. Annemin görüntüsü giderek netleşmeye başladı.
"Nisan? Güzel kızım benim. İyi misin yavrum?"
Cevap vermek istiyordum ama buna gücüm yetmiyordu. Dudaklarımı araladım.
"An-ne."
"Buradayım biriciğim. Hepimiz yanındayız."
Bakışlarımı ablama çevirdim. Eğilip yanağıma ufak bir öpücük kondurdu.
"Canımın içi, iyi misin?"
"İyi-yim."
"Yorma sen kendini."
"Ne oldu bana?"
Miraç da yanıma gelip ellerimi tuttu. "Yangını hatırlıyor musun canım?"
Gözlerimi kapatıp zihnimi aydınlatmaya çalıştım. En son Bulut ve ben bodrumda eşyalarımı topluyorduk. Sonra Rıfat yangın çıkardı ve sonuç olarak bu haldeydik. Birden aklıma gelen acı bir düşünceyle bağırmaya çalıştım." Bulut! O iyi mi?"
Annem saçlarımı okşadı."Bulut da çok iyi kızım. O da başka bir odada tedavi görüyor. İyi olacaksınız."
"Buraya nasıl geldik anne? Bizi nasıl buldunuz?"
"Sen şimdi bunları düşünme. Daha iyi olduğunda konuşuruz. Gözlerini kapat meleğim."
••
Akşamüstü tam olarak kendine gelmiştim. Bu geceyi burada geçireceğim için yanımda sadece bir kişi kalacaktı. Annem kendini fazla yıprattığı için onun kalmasını istemedim. Ablamın kalması daha doğruydu. Burnumdaki oksijen maskesini çıkarıp ablama uzattım.
"Bu beni daha çok boğuyor sanki. Nefes alabiliyorum artık."
"Nisan bu gece takman gerekiyor bunu. Henüz tam olarak iyileşmedin."
"Takmayacağım diyorum abla."
"Senin şu inadını ne yapacağız biz?"
"Sen onu bunu bırak da bana neler olduğunu anlat."
Ablam elindeki ufak çorba kasesini kenara koydu.
"Anlatırsam çorbani içeceksin ama tamam mı?"
"Tamam."
"Bizi ambulanstan aradılar. Senin telefonunu bulmuşlar kol çantanda. Korktuk tabi, deliye döndük hatta. Hemen hastaneye geldik. Ambulans geldiğinde evin önünde hareketsiz yatıyormuşsunuz. İkiniz de dumandan zehirlenmişsiniz."
"Bir dakika, bir dakika. Evin önünde mi?" Bu çok saçmaydı.
Ablam, sorduğum soru karşısında biraz şaşırmıştı."Evet Nisan. Son anda dışarı çıkmışsınız. Hatırlamıyor musun?"
O anları tekrar tekrar düşündüm. Benim hatırladığımla ablamın anlattığı aynı değildi. Kafam karışmıştı."Biz içeride kilitli kalmıştık abla. Önce Bulut bayıldı. Sonra ben siyah kutumda ne var ne yoksa çantama boşalttım. Çantamı da boynuma taktım. Kurtulursak eşyalarım yanımda olsun diye. Sonra benim de gözlerim karardı. Bayıldığım zaman başımın yere çarptığı anı bile hatırlıyorum."