29. Bölüm "Çıkmaz Sokak"

463 36 11
                                    

Not: Bölüm sonundaki davetsiz misafiri tahmin edene, benden gelecek bölümlerle ilgili ufak bir hediye...

••

Bulutların üstünde süzülmek huzurluydu. Gökyüzünün derinliklerinde dolaşırken adeta kendimi buluyor, kendi duygularımın arasında kayboluyordum. Şu an tek düşünebildiğim, Türkiye'ye dönmek ve her şeyin tekrar yoluna girmesini beklemekti. Bu süreci nasıl atlatacağımızı bilmiyordum, kolay olmayacağı kesindi. Babamın bakışları pek hayra alamet olmayan bir sükunetle yüzümde dolaşırken, oturduğum koltuğa sindikçe siniyordum. "Ben bir su alacağım," diye fısıldadım, babamla göz göze gelmekten kaçınarak.

"Otur oturduğun yere Nisan. Bir isteğin varsa uçaktaki çalışanlara söyle." Babamın ses tonu öyle keskin ve net çıkmıştı ki, onun sözünü dinlememek şu an pek mantıklı gelmiyordu. Başımı olumlu anlamda salladım ve tekrar koltuğa oturup babamın göz hapsine döndüm.

"Baba," diye fısıldadım, boğazımı hafifçe temizledikten sonra. Cesaretimi topladım ve omuzlarımı dikleştirdim. "Bu daha ne kadar devam edecek böyle? Uçak Türkiye'ye inene kadar bana böyle mi bakacaksın?"

"Sana nasıl bakıyorum?" diye sordu babam, sesi bir an için yumuşamıştı.

"Böyle işte," diye karşılık verdim hemen. "Ben senin düşmanın değilim baba. Selin de senin düşmanın değil. İnsanların kendi kararlarını kendi vermesi seni neden bu hale getiriyor? Anlamıyorum, Cenker kötü bir insan değil ki. Onlar artık aile oldular baba, buna saygı göstermek zorundasın."

"Kardeşin için kendini feda etmen ve benimle dönmeyi kabul etmen takdire şayan," dedi babam imada bulunarak. Yaslandığı koltuğu geriye doğru hafif yatırdı ve bakışlarını dışarı çevirdi. "Şunu unutma ki, eğer bugün benimle dönmeseydin sen de Selin gibi, aileden biri olmaktan çıkacaktın. Zira o artık benim kızım değil. O, seçimini yaptı ve ailesinden, soyadından vazgeçti."

Sesim hayretle inceldi. "Beliz'in babasıyla, sevdiği adamla evlendiği için ondan vazgeçtin yani, öyle mi? Senin için bu kadar basit mi?"

"Selin yanlış tarafı seçti ve bunun bedelini ailesiyle ödeyecek," diye karşılık verdi babam. Bunu söylerken o kadar rahat görünüyordu ki, Selin'i nasıl bu kadar kolay gözden çıkarabilmişti, anlam veremiyordum. Sanki olup biten hiçbir şey onun umrunda değildi. Kaya Yücetan, yalnızca sonuçlarla ilgileniyordu ve ona göre doğru olmayan ne varsa göz ardı ediyordu.

"O zaman beni de gözden çıkarman gerekecek," diye fısıldadım, babamın yumuşamasını umut ederek. "Çünkü ben Selin'e hak veriyorum baba. O, doğru olanı yaptı. Ne kadar mutlu olduklarını keşke görebilseydin..."

"Ondan bahsetmeyi kes," diye karşılık verdi babam. Tekrar doğruldu ve onun mavi gözleriyle karşı karşıya geldim. Kaya Yücetan, insanların hislerine bile müdahele ediyordu. "Eğer onlarla dönseydin sen de yok olacaktın. Ne var ki, benim kızım olarak kalmayı seçtin. Senden bu konu hakkında tek bir şey bile duymak istemiyorum artık."

"Seninle döndüm çünkü Selin'in daha fazla üzülmesini istemedim," diye karşılık verdim. "Aranızdaki bu gerginliğe bir son verebileceğime inandığım için seninle dönmeyi kabul ettim baba. Tabi bir de..." Hafifçe arkamı döndüm ve biraz ilerdeki koltukta kitap okuyan Özgür'ü işaret ettim. "Arkadaşım burada olduğu için sizinle dönmek zorunda kaldım."

"O iyi bir çocuk," dedi babam, Özgür'ü işaret ederek. "Senin için epey endişelenmişti. Senin nerede olduğunu öğrenmek için annenle konuşmuş. Size de bu sayede ulaştım. Bu genç adamın seni aradığını duydum ve onunla nihayet tanıştım." Babam kaşlarını imayla kaldırdı. "Demek ki erkek arkadaş konusunda her zaman hata yapmıyorsun."

Nisan Güneşi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin