MAFYA KORUMASI

3.BÖLÜM

Shrek ile birlikte saatlerdir kapının önünde dikilip duruyorduk. Artık ayaklarıma inen kara sularla boğuşurken dayanamayacaktım.

Sıkılmışlık başıma vururken aklımı başka şeylere vermeye karar verdim. Aniden açılan kapıdan çıkan dünya ahiret bacım sarı kafalı abla bana bakmadan konuştu.

"Arat bey çıkış yapıyor."

Şükür saatler sonra bekleyiş sona eriyordu. Kolumdaki erkek saatine kısa bir bakış attım. Çoktan akşam yedi olmuştu.

Bütün gün kapıda beklemek dışında kısa bir öğle yemeği yemiştik. Bunun dışında da saatlerce yerimizden kımıldamadan durmuştuk.

Ben daha alengirli işler beklerken Arat odanın kapısından dışarı bile kafasını çıkarmamıştı. Mafyacılık oynarız sanmıştım bende.

Kapıdan çıkan mafyamız bize bakmadan önümüzden geçip asansöre yöneldi. Peşine takılan Shrek bana bakıp kaş göz işareti yaptı.

Yerimden kımıldamayınca bana doğru geri döndü. Ensemden tutup Arat'ın arkasında konumlandırdı. Bir ara ayağımın yerden havalandığına yemin edebilirim. Herifte ayı gücü var.

Asansörleri oldum olası sevmezdim. Daraltıcı ve bunaltıcı gelirdi hep bana içinde kalırım korkum ise hepsinin önüne geçerdi.

Sessizlik büyürken Arat'ın erkeksi sesi boğucu ortamda daha fazla sık boğaz olmama neden oldu.

"İlk önce yemek yiyeceğim sonra eve geçelim Hakkı."

Kafasını itaatkarca sallayan Shrek duran asansörden önden çıktı. Arabaya doğru yürürken önümden yürüyen adamı inceleme fırsatım oldu.

Oldukça yakışıklıydı. Boyu posu tam yerindeydi. Kaslı bir yapıya sahip olduğu belliydi. Giydiği takım elbiseden taşan pazıları görmeyene kör denilebilirdi.

Önümde aniden durmasıyla taş gibi olan vücuduna çarpmam bir oldu. Kafamın acısıyla inlerken kahveleri bana bakarak kısıldı.

"Beni incelemekten önüne bakmıyorsun çocuk."

Arkasında gözümü var ya nereden anladı. Kızaran yanaklarımı saklamak için saçlarım da yoktu. Domates olmuşumdur kesin. Utanmış yüzümü toparlayabildiğim kadar topladım.

"İncelemiyordum."

Kahkaha atmasıyla ikinci kızarma krizine girmeye başlamıştım çoktan. Bu nasıl mafya ota boka gülüyor.

"Gerçekten çocuksun. Nasılda inatlaşıyor şuna bak Hakkı."

Sanki çocuğunun yaptığı bir hareketi başkasına överek anlatan ebeveyn gibi beni göstererek konuştu.

"Bak bak birde yüzü kızarıyor."

Bir şey demeden önündeki arabanın kapısını açan Shrek çok saygı duyduğu her halinden belli olan bir şekilde beklemeye başladı.

Boğazını temizleyip arabaya binen Arat önüne döndü. Kapıyı kapatan Shrek bana dönüp baktı. Bende ona boş boş bakarken,

"Kapını mı açayım binsene oğlum arabaya"

Uyaran sesi emir kipiyle karışan Shrek şoför koltuğuna geçip oturdu. Bende yanında yerimi alınca gaza yüklendi. Karanlıkta kayan araba cakalı mekanın önüne gelince fren yaptı.

Arabadan atik bir şekilde inerken bende hızla indim. Shrek efendisinin kapısını açıp bekledi.

Bize bakmadan içeri giren Arat'ın peşine takılırken ensemden eksik olmayan el beni yerime sabitledi.

"Kapıda bekliyoruz."

İmalı imalı konuşan herif sinirimi bozdu. Sanki bende yanında sürekli gezmeye meraklıydım. Ne hali varsa görsün. Neyse ne aman banane...

Kapıda it gibi tir tir titrerken beyimiz içerde götürüyordu malı. Soğuktan kızaran burnumu iki elimle kapatıp nefesimi üfledim. Yerimde sek sek oynar gibi zıplamaya başladım. Yoksa burada dururken donacaktım.

"Rahat dur."

"Ya Shrek ne rahat duru dondum ulan burada."

Sertçe bana dönen adama baktım. Gözünü ayırmadan bana bakmaya devam edince usanıp konuştum.

"Ne var ne dedik."

"Bak oğlum Arat abi..."

Sözünü kesen ağzından düşürmediği abisi oldu. Valenin getirdiği arabaya koşup kapısını açtı hızlıca.

Yanımda bir ileri iki geri sallanan mafya bozuntusu tökezleyince yapıştım koluna elini boynuma sıkıca sardı.

"İyi ki almışız işe değil mi Hakkı nasılda koruyor beni baksana."

Sarhoş mafya olmadığı kalmıştı başımıza, zorla arabaya kadar ezilerek götürdüğümüz adamı içeri attık.

Yerlerimize yerleştikten sonra Shrek hızlıca arabayı sürmeye başladı. Yarım saat sonra araba korumaların açtığı büyük kapıdan geçiş yaptı.

Karşımda duran saray yavrusuna ağzım açık baka kalırken Hakkı çoktan abisini dışarı çıkartmıştı.

İndiğim arabanın kapısını kapatıp karşımda duran Shrek ve sarhoş mafya' ya baktım.

"Hakkı sen bırak çocuk taşısın beni."

Aklı başında olmayan Arat giderek cozutmaya başlamıştı. Çok saygı duyduğu abisinin kolunu benim üstüme bırakıp sinsice güldü.

Belli ki hoşuna gitmişti bu durum adi Shrek ne olacak şimdi ben nasıl uğraşacağım bununla.

Evin kapısına kadar zor bela getirdiğim adamı kapının pervazına dayadım. Ellerim Arat denilen sarhoş mafya'nın bedeniyle dolu olduğu için kapıyı tekmeleye başladım.

Neyse ki ikinci tekmeleyişimde kapı açıldı. Kapıyı açan çalışana bakmadan konuştum.

"Odası nerede?"

"Merdivenlerden çıkın koridorun sonundaki oda."

Aman ne iyi buraya kadar taşı yetmedi merdiveni çık bide sondaki oda baştaki de değil. Başa gelen çekilirmiş Deniz oh olsun sana.

Evin içinde nara atıp sağa sola dalan adamı zorla zapt etmeye çalışırken yetmezmiş gibi birde merdivenleri arşınlıyordum.

Korkuluklara yaklaşıp eğilince düşecekken son anda tuttum. Bıraksamıydım acaba düşüp geberirdi bende kurtulurdum intikam derdinden.

Merdivenlerinde son basamağını çıkınca derince bir nefes aldım. Aldığım nefes beni farklı bir aleme götürürken gözlerimi kapattım.

İçki ve sigara kokusuyla karışmış sert ve erkeksi parfüm kokusu...

Normalde midem bulanırdı içki ve sigaradan ama bu koku beni etkilemişti. Kendime gelip gözlerimi açmamla kapatmam bir olmuştu.

Ne ara burnumun dibine girdi bu herif diye sımsıkı kapalı gözlerimle düşünürken sıcak nefesini yakından hissetmeme neden olacak şekilde konuştu.

"Nasıl bir erkek bu kadar tatlı olur."

Dediği kelimelerle gözümü açıp bana bakan kahvelerine diktim gözlerimi aniden sıcak dudaklar dudaklarımı buldu.

Kaskatı kesilen bedenim tepki veremezken öylece duruyordum.

Ne yapıyordu bu adam gay bir mafya olamazdı değil mi?

Şansına tüküreyim Deniz kız olsan ayrı dert erkek kılığına girsen ayrı. Mafyanın gay olanı da gelir seni bulur...

***