Garsonluk yaparak maaşımdan artırdığım paralarla ufak ama gönlümden kopan hediyeler almıştım. Yetimhanenin kapısından girdim ve elimdekileri yemekhanede yemek yiyen kimsesizlerin dikkatini çekmek için sesli bir şekilde yere bıraktım.
Dikkatler bende toplanırken hepsi birden koşup üstüme atladı.
"Biricik abla!"
Onlardan duyduğum ismim beni şu hayatta yalnız olmadığımı hissettiren tek şeydi.
Gülen gözleri beklentiyle parlarken hepsine teker teker getirdiklerimi dağıttım.
İşim bitince bize annelik eden müdiremizin odasına çıkmak için merdivenleri ikişer üçer tırmandım.
Kapısının önüne gelince duyduğum seslerle Allah ne verdiyse deyip daldım içeri.
Önüme çıkan şeye bakmadan çaktım yumruğumu. Koltuğa yığılan iri vücut şaşırmama neden olmuştu. Bunu ben mi yıkmıştım?
Müdiremizin sapık diye yaftaladığı kişiye bakınca konduramadım. Böyle bir yüz ve vücut bende olsa bırak sapıklık yapmayı, taciz bile ederlerdi.
Kolunu kaldırıp yüzüne götürmesiyle dikkatimi çeken kasları konudan uzaklaştığımın farkına varmama sağladı ve düşüncelerimi kenara çektim.
Sert bir sesle tehdit savurup yakınına yaklaştığımda hissettiğim şey beni farklı âlemlere götürmüştü.
Beni etkileyen tek erkek olması tuhaftı, çünkü hep erkeklerden köşe bucak kaçarak onlardan uzak duran taraftım.
Erkeklerin genelde kötü yönünü bulup tümüne karşı sınırımı korumamın sebepleri vardı, elbette. Fakat böyle olmamı kendime bile açıklayamıyordum.
Tek sebep olarak beni hayal kırıklarıyla bırakan babamı ve sonrasında eline düştüğüm kötü üvey baba karakterini söyleyebilirdim.
Erkeklerin hepsi kandırırdı ve ben bu adamın etkisine kanacak değildim.
Kolumu kavrayıp beni sürükleyen iri yarmaya ağzıma geleni sayarken aramızda mesafe kalmayacak şekilde beni kendine çevirip önünde sabitlemesi ondan aldığım sıcaklığı artırmıştı.
Bir de üstüne sevgili muhabbetine girmesi bütün karizmamı çizmişti. Çünkü sekizinden on sekizine kadar tüm yurt benim erkeklere olan mesafemi bilirdi.
Dalga geçen mi dersin, bu hâlime gülen mi dersin... Elâlemin ağzına sakız olmuştum.
Beni önümüzde duran lüks arabaya tıkmasıyla bütün hıncımı elinden aldım.
Hayvan, neredeyse boğuyordu beni. Tamam, bende de kontrolsüz güç vardı ama bununki çok daha fazlaydı.
Ellerini üzerimden çekmesiyle ben dediklerini bir bir iade ederken bana lafı yapıştırmıştı.
O meraklı değilse, ben hiç değildim. Yarma, ne olacak!
Gözlerimi bulunduğum arabada gezdirirken didişmekten hareket eden arabanın farkına bile varmamıştım.
Debelenip kaçmaya çalışmak hareketli bir araçta mantıklı olmadığı ve enerjimi gideceğimiz yere saklamak için sakin kaldım.
"Hayret, sessizlik."
Sinirimi bozmaktan başka neye yarıyordu ki? Koca bir hiçe. Peki, lanet olasıca hormonlarımın gösterdiği tepkiler de neydi böyle?
"Nereye gidiyoruz ve beni kim kaçırıyor?"
Kahkahayı basan adam attığım çimdikle sıçramıştı.
Yüzünü yüzüme yaklaştırıp çenemden kavradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KORUMASI
ChickLitRingin bir tarafında ünlü iş adamı karanlıkların kralı Arat, Diğer tarafında intikam almak için erkek kılığına girmek zorunda kalmış ve erkek kılığında mafyanın yakın koruması olmuş Deniz, Peki ikisi ringde karşı karşıya gelirse... Bir de bu ikiliye...