Arabadaki konuşmanın ardından eve varmıştık. Son dediğine cevap vermemiştim.
Ne söyleyebilirdim ki? Eski odama geçip yatağa uzandım.
Sabaha kadar uyanıp durmaktan uykudan da bir şey anlamamıştım. Sabah pencereden gelen güneş ışıkları uyanmama neden olurken yerimde doğrulup esnedim. Lavaboya geçip elimi yüzümü yıkadım ve kendime geldim.
Odadan gelen kırılma sesiyle korkuyla sıçrarken hemen lavabodan dışarı attım kendimi. Karşımda Arat'ı ve ayaklarının dibinde yere saçılmış kahvaltılıkları görmeyi inanın beklemiyordum.
Bana kahvaltı mı hazırlamıştı? Bir elini ensesine atıp kaşırken bana kaçamak bakışlarını attı. Tepki vermeden yere eğilip yerdekileri toplamaya başladım.
"Sen bırak, ben hallederim."
Elimin üstüne elini koyup yanıma eğilmişti. Sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk. O anlarda içimdeki kıpırdanma tuhaf olmama neden oldu. Karnımdaki ufaklık da babasından etkileniyordu sanırım.
Elimi hâlâ bırakmamıştı, kıpırdamadan öylece duruyorduk.
"Arat."
Seslenişimle kendine gelip elimi bıraktı. Bana bakmadan yerdeki kırık parçaları toplarken ben sadece yüzüne bakıyordum.
Yüz hatları altı kalemle çizili yazı gibi netti. Gözleri ise odak noktam olmasına neden oluyordu.
"Arat."
İkinci kez seslenmemle yüz yüze geldik. Ne oldu dercesine suratıma bakıyordu. Yüzünde sinir yoktu ya da ne bileyim alaycı da değildi.
Gayet ciddiydi ve ne diyeceğime kulak kesilmişti.
"Sana inanıyorum."
Söylediğimin gerçekliği sorgulanamayacak kadar netti.
"Sadece sana güvenmiyorum."
Söylediğim gayet mantık çerçevesi içerisindeydi. Yine bir yanlış anlaşılmaya kurban gitmemek için cümlemi tamamladım.
"Her şey güzelken iki cümlenle beni yerle bir etmenden korkuyorum."
İlk kez konuşuyordum ve ilk kez birbirimizi anlamaya çalışıyorduk. Bu da benim sayemdeydi. Artık onu iyice tanımıştım.
Ben adım atmadan gelecek tipte biri değildi.
Belki bu beni yoracaktı ama kabullenecektim. Olduğu gibi sevmeyi öğrenecektim ve ona da öğretecektim. Bu fedakârlığı ikimiz için de yapabilecek güce sahiptim.
"Ben sana teslim oldum, Deniz."
Sesi fısıltılıydı, rüzgâr gibi aramızdan geçti. Aynı anlarda kollarını etrafıma sardı. Ben de ona sarıldım.
"Bir daha üzmeyelim. Üzülmeyelim."
Söylediklerim ona söz verir gibi görünse de ondan söz almak yatıyordu altında.
"Üzmeyeceğim."
Tamamen üstüne alınması iyiydi.
Kapının zili aramıza girerken Arat'tan ayrılıp suratına baktım.
"Oğlum!"
Aşağıdan bangır bangır sesiyle evdeki varlığını hissettiren kadınla gerildim.
"Annem."
Gelen kişinin kim olduğunu anlasam da Arat'ın onaylamasıyla kibrit çöpü kadar umudum da yıkıldı. Belki değildir diye telkin etmiştim kendimi oysa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KORUMASI
ChickLitRingin bir tarafında ünlü iş adamı karanlıkların kralı Arat, Diğer tarafında intikam almak için erkek kılığına girmek zorunda kalmış ve erkek kılığında mafyanın yakın koruması olmuş Deniz, Peki ikisi ringde karşı karşıya gelirse... Bir de bu ikiliye...