57.BÖLÜM

99.1K 4.9K 264
                                    

Arabanın rahatsız koltukların da uyumak yorgun olan vücudumu iyice haşat etmişti. Yerimde doğrulup gerinirken Arat'ı da uyandırmıştım.

"Günaydın, veledimin annesi!"

Sabahın köründe bu neşe inanılmazdı. Bu neşeyi yakalamışken kullanmaya niyetliydim.

"Günaydın, mafya babamız."

Arat söylediğime kaşlarını çatarken sinir olmadan edemedim.

"Ağzına sahip çık."

Ne yani? O çocuğumuza "velet" diyordu, ben bir şey diyor muydum?

Kucağından inip arabanın kapısını açtım ve dışarı attım kendimi.

"Ne dediysem? Uyuz, ne olacak!"

"Duyuyorum seni."

Arat'ın arkadan gelen sesine karşılık suratına karşı dönüp bağırmaya başladım:

"Duyarsan duy! Sen de 'velet' diyorsun benim bebeğime!"

"Kızım, sen 'mafya' diyorsun. Çocuğun yanında konuşma böyle."

"Daha iki haftalık anca oldu. İyi misin sen, Arat?"

Arat kollarını dolayıp beni kendine doğru çekti.

"Şimdiden hazırlık olsun. Yoksa ikimiz de benim gibi bir çocuğumuz olsun istemeyiz."

Dediklerine anlam vermeyip ondan uzaklaştım.

"Senin gibi mi? Neyin varmış senin?"

Boy desen yerindeydi, pos desen zaten maşallahı vardı. Erkek olup Arat'a çekerse dalyan gibi yakışıklı bir çocuk olurdu. Çok canlar yakar, günaha girerdi ama o ayrı mevzuydu tabii.

"Bizim çocuğumuz mafya olmayacak, Deniz. Bunun için elimden gelen her şeyi yapacağım."

Her ne kadar kötü bir şeymiş gibi bahsetse de ben hiçbir zaman mafya olmasından rahatsız olmamıştım.

Adam öldürürken gördün mü onu hiç? Hayır... Zaten görsem ya da böyle bir şey duysam soğurum herhâlde.

Garajın sürgülü kapısını açıp çıktığımızda evin önünde duran arabaya gözlerimi gezdirdim. Beyaz bir mini Cooper'dı bu. Aynaları ve tavanı tozpembeydi ve çok tatlıydı.

"Alya'nın arabası... Bu saatte ne işi var?"

Ne kadar belli etmese de her zaman bir eli kardeşinin üzerindeydi.

Şu anki merakı da tam bir ağabeyde olması gereken
tavırdı. Sabah saat altıydı. Benim de içime kurt düşmüştü.

Tamam, başlarda anlaşamasak da bana sarılması ve odasız kalınca yatağında yer açmasıyla onu sevmeye başlamıştım.

Evin girişine yaklaşmamızla iki koruma bavullarla birlikte çıktı. Peşinden de kaynanam ve Alya... Şaşkınca olanları izliyordum, çünkü bu kadar çabuk gitmelerini beklemiyordum.

"Hayırdır?"

Arat'ın kalkan tek kaşı oraya öpücük kondurma isteğiyle donattı beni, gözlerimi alamadım. Kendine gel, Deniz. Adama aşermeye başladın.

Bu aylarda aşerme oluyor muydu ki? Neyse, en kısa zamanda genel bir araştırma yapacaktım bu konuda.

"Gidiyoruz, ağabey."

Alya'nın dediğine annesi bile ses çıkarmamıştı ki ben lafa atladım:

"Neden?"

Gitmeyin biraz daha kalın, der gibi çıkmıştı sesim sanki.

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin