74. BÖLÜM

68.5K 3.9K 110
                                    

Kan, kan, kan...

Her yer kandı ve kalbim ağzımda atıyordu. Kendimle baş başaydım ve ne yapmam gerektiğini bilecek şuur şu anda bende yoktu.

Lavabodan çıkıp akan kana aldırış etmeden telefonumu buldum. Arayabileceğim tek kişi olan Deniz'i arayıp açması için beklemeye başladım.

Korkuyla bekleyişlerim sesini duymamla biraz olsun duruldu.

"Biricik?"

İsmimi telaffuz edişi güven verirken kan hâlâ akmaya devam ediyordu ve artık ayaklarım da titremeye başlamıştı.

"Deniz, ben... Ben kötü... Çok kötüyüm..."

Kekelemelerim titrememden kaynaklanıyordu.

"Ne oldu, Biricik? Korkutma beni."

Onu daha fazla panikletmemek için toparlanıp konuştum:

"Kan geliyor, çok korkuyorum. Hemen gelebilir misin?"

Sorum saçmaydı ki bunu bana, "Aptal," diyerek onayladı.

"Tamam, sen sakin ol. Hakkı nerede?"

"Yok."

Çok kısa cevap alınca daha fazla sorgulamamıştı. Biten telefon konuşmasıyla beklemeye başlamıştım ki, bu süre dakikaları sayarak geçmişti, kapının alacaklı gibi çalınmasıyla hâlâ akmaya devam eden kanlarla kapıya zar zor ulaşıp açtım.

Deniz korkuyla gerilerken Arat hemen beni kucağına alıp arabaya koşarak ilerledi.

"Hakkı nerede?"

Aynı soru Arat'tan da gelince artık cevap verdim:

"İşi var..."

Dediğime küfrü basıp arabanın sürücü koltuğuna bindi.

O sırada arkadaşım kendini toparlayıp benimle arka koltuğa oturmuştu.

Krem rengi koltuklar kırmızıya bulanırken daha fazla dayanmaya çalıştım ki artık son virajdaydım.

"Hakkı'ya haber verelim!"

Deniz'in söylediğine anında atılıp engelleyici olarak konuştum:

"Hayır, beni hastaneye götürün sadece."

Söylediğimi Arat ne kadar takmıştı, bilmiyorum ama Deniz hayli önemsemişti.

"Bir şey mi oldu aranızda?"

Deniz'e başımı hayır anlamında sallayarak cevap verdim.

Gittiğimiz yol karanlık ve oldukça ürkütücüydü. Yağmur ise bardaktan boşalırcasına yağıp görüş mesafesini daha da azaltıyordu.

Gök delinmişti âdeta. Arat hızını kesmeyip daha da hızlandı.

Çakan şimşeklerin sesi sonradan büyük bir gürültüyle duyuluyordu. Gök benim yerime bağırıyordu sanki.

Bilincimin açık olduğu son noktayı aklıma kaydettim ve gözlerim kapandı, adımı söyleyerek bana seslenenleri duyuyordum sadece.

***

Eve geldiğimde kapıyı aralık bulmam başımdan aşağı kaynar suların dökülmesine neden oldu. Evin içine girip kan izlerini görmemle, "Hayatın kaydı, oğlum," dedim kendime.

Evin belirli bölgelerinde bulunan izleri takip ederek bittiği noktaya ulaştığımda ise kimse yoktu.

Sanki bir korku filmi sahnesini yaşıyordum. Şu anki durumu televizyonda izlesem, "Ketçap lan o," der geçerdim.

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin