64. BÖLÜM

86.5K 4.6K 351
                                    

"Yeter artık, Deniz. Harap ettin kendini."

Arat söylediğinde ne kadar haklı olsa da kendimi üzülmekten alıkoyamıyordum. Nasıl üzülmeyecektim ki?

"Kendine acımıyorsan karnındakine acı. İki lokma ye."

Arat'ın dediğine gözlerimi devirip önümdeki salatalıktan bir tane attım ağzıma, sanki içim alıyormuş gibi. İki saat ağzımda geveledikten sonra zorla yuttum.

Arat'ın telefonunun sesiyle ikimizin de bakışları telefona odaklandı. Arat umursamadan yemek yemeye devam ederken merakla sordum:

"Kimmiş?"

"Yabancı numara."

Sanki numara tanıdık değilse açmanın bir önemi yokmuş gibi konuşmuştu.

"Açsana, belki önemli bir şeydir."

Telefonu ırgalamaz hâlde gözlerime bakarken kulağına götürdü.

"Evet?"

Sessiz kalıp karşıdakini dinledi.

İlk önce şaşkınlık geçti yüzünden, sonra sevinç, sonra da kızgınlık. Bunu nasıl yaptığı hakkında fikrim yoktu.

"Bunun hesabını mahkemede vereceksiniz!"

Telefonu pat diye yüzüne kapattığı her kimse, eminim çok çaresiz hissediyordu şu an.

"Ne oldu?"

Artık çatlamak üzere olan merakımla bir şeyler öğrenmek istiyordum.

"Hemen Hakkı'ya ulaşmamız lazım."

Ben yüzündeki ifadeden bir şey çıkaramazken o çoktan telefonu kulağına konumlandırmıştı.

"Lanet olsun, kapalı."

"Arat, bir şey söyle. Telaşlanıyorum artık."

Dile getirmese de aklından geçen küfürleri gözlerinde görebiliyordum.

"Biricik kanser değil, hamile."

Kısa, net ve bir o kadar da şoka edici açıklamasıyla bana kal gelmişti.

"Kalk, hemen. Şaşırmanın sırası değil."

Arat'la hemen evlerine gittik. Onları bulamayınca son çare hastaneye gidip beklemeye karar verdik. Sonuçta onlar hâlâ Biricik'in hastaneye yatacağını sanıyordu.

Hastaneye geldiğimizde doktorun yanına ne olup bitiğini öğrenmeye gittik.

"Deniz Hanım hastanın adının Biricik Özsoy olduğunu söylemişti."

"Evet, ne olmuş?"

"Biricik Hanım'ın sonuçları Biricik Çakıcı olarak çıktı. Biz de sizin söylediğiniz Biricik Özsoy ismiyle uyuşan sonucu esas aldık. Yani Özsoy soyadlı hastayla karıştı. Bu hastaya hamilesiniz dediğimizde de bekâr olduğunu söyleyip itiraz etti. Hastanın soyadının Çakıcı olmadığı bugün anlaşıldı. Hastanemizin hatasını kabul ediyoruz fakat sizin bize vermiş olduğunuz yanlış ismin de bunda etkisi var."

Biricik'in soyadının değiştiğini o günkü panikle unutmuştum. Bana sorduklarında da kızlık soyadını söylemiştim yanlışlıkla.

Hakkı'nın soyadının Arat'la aynı olduğunu nasıl da unutmuştum? Harbi salaktım, benim soyadım da Çakıcı olmuştu.

Shrek'in soyadının Çakıcı olduğunu ilk duyduğumda şaşırdığım dün gibi aklımdaydı. Kim kimsesiz bir çocuğu bu kadar sahiplenirdi ki?

Ertuğrul Bey, onu tanıyamamış olsam da gerçekten yüce gönüllü biriydi. Shrek'i sokakta bulduğunda kimliği olmadığı için onun her şeyini üstlenmiş, bir nevi evlat edinmişti.

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin