MAFYA KORUMASI

28.BÖLÜM

"Sonuç olarak, sen şimdi bu evde hem çalışıyorsun hem de o adam sevgilisisin, öyle mi?"

"Evet, Biricik."

"Şaka gibi ya!"

Biricik'in yaşadığı şaşkınlık ve şoklar bitince yataklarımıza yerleştik.

Ona sıkıca sarılırken tuhafça bana bakan yüzüne kahkahayı patlattım.

"Ne yapıyorsun, kızım? Vıcık vıcık..."

Yüzündeki sahte sinirle söylediği lafları takmadan ona daha sıkı sarıldım. O da kollarıyla beni sararken yüzümdeki tebessümle uykunun kollarına bıraktım kendimi.

Yataktan duyduğum sesle sıçradım âdeta.

"Of ya, gitti totom!

Yerde poposunu ovuşturarak bana bakan Biricik'e gülerek baktım.

"Sığışamadık ya!"

Bunu demesiyle kapının paldır küldür açılması ve içeri bir adet Shrek ile arkasındaki mafyamın dalması bir oldu.

"Dingonun ahırına mı giriyorsun?"

Saf saf bakan Shrek şaşkınlığı geçince cevabı yapıştırdı:

"Bunu dün kapıyı kırar gibi içeri dalan kız mı söylüyor?"

"Acil bir durumdu o."

İkisinin didişmesinden hiçbir şey anlamayan Arat'la birbirimize şaşkınca baktık.

"Bu da acil!"

Uyurken yataktan düşen Biricik'in sesini duyup acil bir durum diye Shrek telaşlanmıştı mıydı, yoksa ben mi yanlış anlamıştım?

"Kahvaltı hazır. Aşağı inelim isterseniz."

Ortamdaki ağırlığını bir kere daha ortaya koyan adama hayranlıkla baktım.

Hep birlikte aşağı inip masanın etrafına sıralandık. Shrek ve Biricik karşılıklı oturdu, ben de Arat'ın karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum.

Arat'ın işaretiyle Shrek her zamanki gibi dalışını gerçekleştirirken ona katılan arkadaşıma baktım.

Bunu söylemek biraz tuhaftı ama kardeş olsalar ancak bu kadar benzerlerdi herhâlde.

Shrek gibi Biricik de yemek yemeyi çok severdi. Bu kadar uzun olmasını yemek seçmemesine bağlardı müdiremiz.

Hatta boyu kısa olanlar onun gibi yiyip ona yetişmeye çalışırdı.

Yemek Arat ve benim bakışmalarımızla devam ederken Shrek ile Biricik'in arasındaki tabakta tek dilim kalan böreğe aynı anda saplanan iki çatal dikkatimi dağıttı.

İkisi de huysuz çocuk gibi böreği çekiştirmeye başladılar.

Sanki mal paylaşıyorlardı da bir türlü anlaşamıyorlardı.

İki çocuğu da mutlu etmek adına aklıma gelen fikirle tabağımın yanındaki bıçağı alıp böreği ortasından kestim.

Börek ikiye ayrılınca ikisi de kendi paylarını ağızlarına aynı anda atıp birbirlerine kızgın boğa gibi baktılar.

Gerçekten komiktiler. Gözlerim Arat ile buluşunca bana başıyla işaret yapıp yukarıyı gösterdi.

Lavaboya gitme bahanesiyle masadan kalkıp Arat'ın odasına gittim ve beklemeye başladım

Beş dakika sonra peşimden hızla odaya dalıp dudaklarıma yapıştı. Aç kalmış gibi beni sömürürken zorlukla ayrılıp ağzının üstüne elimi koydum.