"On sekizinci haftadasınız ve bebeğimiz gayet sağlıklı görünüyor."
Sevinçle Arat'ın elini sıkarken gülümsedim.
"Boyutları da standartlara uygun."
Doktor konuşmaya devam ederken sabırsızlanan Arat dayanamayıp sorusunu sordu:
"Cinsiyetini öğrenebilir miyiz artık?"
Kadın doktor gülümseyerek konuştu:
"Sağlıklı bir erkek çocuğu gözüküyor."
Doktorun cevabıyla Arat sevinçten ne yapacağını şaşırıp elime yüzüme, artık Allah ne verdiyse öpücük bırakmaya başladı.
Bense normal karşıladım. Benim için cinsiyetin önemi yoktu, sadece sağlıklı olması yeterdi.
Teşekkür edip odadan çıktığımızda koridorun iki yanında birbirine bakan küskün âşıklar bizi karşıladılar.
Biricik bir haftadır sadece ağlamıştı. Hem de bizim yüzümüzden kavga ettikleri için beni vicdan yaptırmıştı.
Onun hıncını Arat'tan alıp durmuştum ben de. Neyse ki Arat benim yönlendirmemle hâlâ tepkisiz duruyordu.
İki inatçı konuşmamaya yemin etmiş gibi bir de görüşmüyorlardı. Biricik bizde kalmak istediğinde belki bir araya gelirler diye kibarca reddetmiştim. Ama aptal dev bu sefer de eve gitmemişti.
Biricik karışmayacaksın diye yemin ettirse de bir haftalık ağlama seansları onun yanı sıra beni de yıpratmıştı. Peçeteyi burnuna takıp embesil gibi yaşayan bir Biricik görmeyi kabul etmiyordu bünyem.
Sürekli kontrol altında tuttuğum arkadaşım benim canımdı.
Nasıl dayanırdım onu böyle görmeye?
Ben de son çare Arat'la doktora gelirken Hakkı'nın kesin geleceğini tahmin ettiğim için Biricik'i zorla peşimizden sürüklemiştim ve bingo! Sonunda karşılaşmışlardı.
İkisi de konuşmuyordu. Hastanenin beyaz duvarları arasında sessizlik hâkimdi.
"Ben acıktım."
Gündemi değiştirmek amacıyla yaptığım teklife Arat hemen üstünlüğünü koydu:
"Otelde yemek ayarla, Hakkı."
Shrek dediğini yaparken Biricik yanıma gelip koluma girdi.
Dışarıdan bana destek olurmuş gibi dursa da benden destek almak istercesine tutunmuştu bana.
Birbirleriyle konuşmadıkları için büyüyen bu olay daha fazla can sıkıcı olmadan halletme kararını çoktan almıştım.
Geldiğimiz otelde Arat'ın sayesinde paşalar gibi ağırlanmıştık.
Ben yemeği bol bol yerken benim tersime Hakkı ve
Biricik yememişti.Ortamdaki basık hava değişsin diye bebeğin cinsiyetini ortaya atıp bir süre konuşmuştuk ama bu sohbete o çok konuşan Hakkı bir kez olsun katılmamıştı. Biricik ise tebrik edip sus pus olmuştu yine.
Gerçekten üzgündüler ve bunu çözmek artık farz olmuştu.
Masanın altından ayağımın ucuyla Arat'a minik bir tekme atıp başımla işaret verdim.
Ne oldu gibisinden başını sallarken yüzümü buruşturup anlamayan adamıma düşüncemi belli etmeye çalıştım.
Bir kerede anlasan ya, kocacığım.
"Ne oldu ya, doğuruyor musun?"
Oha dercesine sıfatına bakmaya başladım. Biricik ve Hakkının dikkati bana dönünce yakalandığım için gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KORUMASI
Chick-LitRingin bir tarafında ünlü iş adamı karanlıkların kralı Arat, Diğer tarafında intikam almak için erkek kılığına girmek zorunda kalmış ve erkek kılığında mafyanın yakın koruması olmuş Deniz, Peki ikisi ringde karşı karşıya gelirse... Bir de bu ikiliye...