Sahip olamadığım ama başkalarının üstüne yakışan şeyler benim yüzüme gözüme bulaşıyordu.
Karşımdaki görüntü sanırım en kolay bu şekilde ifade edilebilirdi.
İki el kenetlenmiş sıkı sıkıya tutunmuştu birbirine. Daha düne kadar tutunacak dal arayan ben şu an tutunmaya çalıştığım dalın kopup elimde kalışını izliyordum.
İlk kez değildi yalnız olduğumu hissetmem. Ben hep yalnızdım.
Yetimhanenin soğuk duvarları ardında ve çıktıktan sonra her gece üstüme gelen dar pansiyon odasında.
Bir kez daha gözlerimi gezdirdim karşımdaki görüntüde bunu yapma amacım mazoşist gibi kendime acı vermek isteğimden değildi aksine gerçeklere dönmek istememdendi.
Gerçekler... Hayal olmasını dilerdim veya bir kitap.
Kitaplarda iki kişi tesadüf eseri karşılaşır ve sonsuz aşk yaşarlardı. Gerçek öyle değildi ne sonsuzluk vardı ne de aşk.
Girdiğim bu oyunda oyuna gelen ben olmuştum. Avcı olarak başladığım bu işte av olup ortaya düşmüştüm.
Arkamı dönüp merdivenlerden indim. Az önce gülerek çıktığım odaya hayal kırıklıkları ve umutsuzluklar ile geri girdim.
Gözlerimi sıkıca kapatıp derin bir nefes aldım. Ellerimin acısıyla yumruk yaptığım elimi boşluğa bırakarak yatağıma oturdum.
Yan tarafta hareketlenen Hakkı'yı çekecek durumda değildim. Ona arkamı dönerek yatağıma uzandım.
"Ne oldu? "
Arkamdan gelen anlayışlı ses bir an her şeyi anlatma isteği doldurdu içime.
Ne mi oldu. Hiç ortada yokken aptal gibi oyuna geldim. Yenemiyorum kendimi kalbim acıyor diye bağırıp her şeyi bitirmek ve arkama dahi bakmadan çekip gitmek istedim.
"Arat geldi."
Arkamı dönüp yüzüne baktım. Geldiyse ne olmuş der gibi bakıyordu.
"Yanında bir kadın var. Ben rahatsız etmemek için odaya geldim."
Düz tutmaya çalıştığım sesim tam anlamıyla istediğim gibi çıkmıştı.
Yüzümdeki ifadeyi okumaya çalışıyordu. Bunu fark edince istemeyerek de olsa gülümsedim.
Gülümsememin etkisi direk yüzüne geçiş yaptı.
"Ee hani nerede kahvaltı."
Gözlerimi devirip yerimden kalktım. Tek derdi yemekti nasıl böyle umursamaz olabiliyor merak ediyorum.
Ağır ağır merdivenleri çıktım. Az önce salonda el ele oturan çiftimiz yoktu. Rahatlıkla yoluma devam edip mutfağa ulaştım.
Son bir haftadır yaptığım gibi shrek için sandviç hazırladım. Yanına koyduğum portakal suyunu tepsiye yerleştirip elime aldım.
Mutfaktan çıkıp salonu geçtim. Etrafıma bakmadan merdivenlere ulaşmıştım ki arkamdan gelen sesle elimdeki tepsi titredi.
"Nereye? "
Neden sevgilisinin yanında değildi ki. Hala burada durmuş soru sorabiliyordu. Kaşlarımı çatıp arkamı döndüm.
"Odama."
"İyi."
Aniden bana doğru yaklaşmasıyla bir adım geriledim. Çevik bir şekilde tepsiyi tuttu. Elimin arasından çekmeye çalıştığı tepsiye sıkı sıkıya tutundum.
"Git kendine başka yap."
Dediği kelimeyle tepsiyi kendine çekti. Bende onun gibi tepsiyi kendime çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KORUMASI
ChickLitRingin bir tarafında ünlü iş adamı karanlıkların kralı Arat, Diğer tarafında intikam almak için erkek kılığına girmek zorunda kalmış ve erkek kılığında mafyanın yakın koruması olmuş Deniz, Peki ikisi ringde karşı karşıya gelirse... Bir de bu ikiliye...