18.BÖLÜM

191K 10.1K 444
                                    

Kimdi bu adam? Arat'ın amca bildiği, bana iyilik yapmış gibi duran bu adamın gerçek yüzü neydi?

Masada oturan kişiler şu an aile gibi görünüyorlardı. Ben kendime kimsesizim diye üzülürken, Arat benden de kimsesizdi belki.

"İşler nasıl gidiyor, evlat?"

Babacan bir tavırla sorduğu sorunun samimiyetine dün gece oğluyla mutfakta konuştuklarına şahit olmasam ben bile inanırdım.

"Bildiğin gibi, amca..."

Kısa ve net cevap veren Arat masumdu. Ve ben onun için bir piyon olarak bu oyuna girmiştim.

Kafamdaki bütün sorular cevaplanmıştı ve karşımdaki yaşlı adamdan nefret etmiştim.

Vicdansız biriydi o. Ne kadar sakinliğimi korumaya çalıştıysam da aklıma gelen anılar içimden kendimi fişeklememe neden oluyordu.

***

DÜN GECE

Yatakta doğrulup yan tarafımda horlayan Shrek'e baktım ve gözlerimi devirdim.

İnsanın yanında uykusunun içine eden bir adet Shrek olunca en iyisi dışarı çıkıp hava almak oluyordu haliyle.

Merdivenlerden çıkıp kapıya yöneldim. Mutfaktan gelen sesler dikkatimi çekince vücudumu merakla oraya yönlendirdim.

"Baba, o kız yakalanırsa ikimizde biteriz."

"Hiçbir şey olmayacak, ödlekliği bırak. Nasıl böyle başa geçeceksin sen."

Kapıya dayanmış, konuştuklarını duymaya çalışıyordum. Yakalanırsam asıl onlardan önce ben bitecektim.

"Bu çok tehlikeli, baba. Kız erkek kılığında olsa bile Arat zeki biri, anlayacaktır."

Benden bahsetmeleri beynimde jetonun düşmesini sağladı.

"O aptal kızın aklına bir kere şüpheyi düşürdüm. Ailesinin katilini Arat sanıyor ve bunun için kendince bir oyuna bile girişmiş. Emin ol bu işten karlı çıkan taraf olacağız, oğlum. Sen sadece cesur ol."

Ailemi Arat'ın öldürdüğünü sanıyordum. Yani ailemin katili Arat değil miydi?

Bu duruma sevinsem mi, yoksa bu kadar kör olduğuma sinirlensem mi, bilemedim. Bedenimde hayat bulan nefret duygusuyla son kez baktım iki adama.

Vicdan yoksunu korkaklardı. Bense kaybedeceği hiçbir şeyi olmayan kimsesiz bırakılmış biriydim.

Ne olursa olsun bu saatten sonra Arat'a her şeyi anlatacaktım.

Vicdanlarına hiç hesap vermeyen bu insanları dinleyecek takatim kalmamıştı.

Aşağı kattaki odaya sessizce inip bütün gece uyumadan sabahlamıştım.

Yeni bir gün ve yeni bir başlangıç beni bekliyordu. Bugün her günden farklı bir gündü.

Dürüst olacaktım. Belki beni bundan dolayı yargılayacaktı. Belki de bana inanmayacaktı. Ama benim içim rahatlayacaktı.

"Deniz, iyi misin?"

Beni düşüncelerimden gerçek hayata geri döndüren ses ve koku burnumun dibinde olan Arat'tan geliyordu.

"İyiyim."

Az önce kahvaltı masasında zıkkımlanan ikiyüzlüler kapının önünde sergiledikleri mükemmel oyunculuklarıyla Arat'a veda edip gitmişlerdi.

Kapanan kapının önünde dikilen Arat'a gözlerimi dikerek bakmaya başladım. Başımı dikleştirerek emin ve kararlı olmak için kendimi motive ettim.

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin