21.BÖLÜM

205K 10K 1.3K
                                    

Doğru bildiğiniz bir şeyin aksini inkâr edip sizi bile inandırabilecek kadar güzel rol yapan biri olsaydı karşınızda ne yapardınız?

Emin olun, benim yaptığımı yapardınız. Sadece susardınız.

Karşımda keskin ve net konuşmasını devam ettiren adamı dinliyordum.

"Sana da yazıklar olsun, Arat! Şunun lafına inanıp beni çağırdın. Ben baban öldükten sonra sana sahip çıktım. Bu muydu karşılığı?"

Arat'ın yüzündeki ifadesizlik tedirgin olmama sebep olurken korkum onunla birlikte kendimi de kaybetmekti.

Hakkı destek olmak istercesine omzuma elini koydu. Başımı arkaya çevirip hafifçe gülümsedim, bu iyiyim anlamına geliyordu.

Fakat iyi değildim. Aksine şu an eli omzumda olmasa düşüp bayılırdım.

Yaşlı adam arkasına dönüp dış kapıya doğru ilerledi.

"Babanın kemikleri sızlamıştır. Bir daha adım atmam evine!"

Haklıydı yaşlı adam, babasını kullanarak Arat'ı etkileyecekti tabii ki de.

"Amca..."

Arat'ın sesiyle duran adamda gözlerimi gezdirdim. İkna olmuştu öyle mi? Bana inanmamıştı.

Doğru ya, ben kimdim ki? Bana neden inansındı?

"Hakkın var üstümde..."

Derince bir nefes alıp gözlerini bana çevirdi. Sonra bir anda kızaran gözlerini benden çekip adama döndü.

"Fakat keşke hak hukuktan bahsedebilecek kadar temiz olsaydın. Beni aptal sandın ama yanıldın. Senin bu hayatta para ve benim koltuğum için yapmayacağın şey yok."

"Kendine gel, Arat! Neyden bahsediyorsun sen?"

Arat'ın öfkeyle kasılan bedeni sertleşip öne atılırken arkamdaki Hakkı atiklikle onu yakaladı.

"Anlamayacağımı sandın, değil mi? Her şeyi biliyorum. Araştırma yaptırıp o yurda giriş görüntülerini buldurttum. Hem de Deniz'in dediği tarihle uyuşuyordu."

"Tamam, oğlum, gittim ama bu çocuğun dediklerini demedim."

"Madem demedin, neden gitmedim diyerek yalan söyledin? Daha fazla düşme gözümden de defol! Benim arkamdan kuyumu kazan bir amcaya ihtiyacım yok."

Adam az önceki hâlini kenara bırakarak yüz seksen derece dönüş yaptı ve üzerime yürüdü.

"Hepsi senin yüzünden! Bu yaptığının bedelini ödeyeceksin!"

Adamın önüne geçip beni koruyan Hakkı ve Arat başka zaman olsa gülmeme neden olurlardı. Bu durumda bile birbirleriyle yarışmışlardı.

"Onun kılına zarar gelirse seni yaşatmam, amca. Bana ait olana dokunamazsın."

Arat'ın koruyucu sözleri kalbimdeki ölü çiçeklerin su bulup canlanmasına neden olmuştu.

"Bana ait," demesi ise kimsesizlikle terbiye olmuş kalbimi ait olma hissiyle doldurmuştu.

Tehdidiyle birlikte korkak oğlunu da peşine takıp kaçan adamın arkasından Arat'ın çaptığı kapının tok sesi evin içinde yankılandı.

Önümde duran iki adam birbirlerine bakıp gözleriyle konuştular.

Didişmeden duramayan bu iki adamın birbirlerine olan bağlılığını kelimeler anlatamazdı.

Her şey bitmişti. Artık hiçbir sır kalmamıştı. Ve benim gitme vaktim gelmişti.

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin