32.BÖLÜM

137K 7.2K 640
                                    

Ben mi Arat'a atar yapmıştım? Hay beni eşekler kovalasın.

Sayın Shrek'imizi baş göz ettikten sonra yanlarından kaçarcasına ayrılıp kendimi Arat'ın evinde bulmuştum.

Ne kadar da yüzsüzdüm ben? Cidden daha saatler önce adama telefonda gider yapmıştım, şimdi ise kapısındaydım. İçimdeki lanet karı ne bok yiyordu, inanın ben de bilmiyordum.

Kapıyı açan sevgili dolma yapma arkadaşım Esra bana başıyla selam verip çekildi.

Arat nerede, diye sormama gerek yoktu. Kesin iki gündür kamp kurduğu yataktaydı.

Merdivenleri hızla çıkıp kapının önünde durdum.

Evet, yüzsüz Deniz. Gir bakalım içeri girebiliyor musun?

Giremiyordum. Yolda gelirken takılmamıştım fazla ama kapının önünde gerçekten vicdan muhakemesi yapıyordum şu anda.

Kapıyı tıklamak için elimi kaldırmıştım ki kapının açılmasıyla sıçradım.

Ne olduğunu anlayamadan geriye doğru çekilirken Arat belimden kavrayıp dengemi sabitledi.

"Küçük yaramaz kız, kürkçü dükkânına hoş geldin."

Dediğine bozulmuştum. Ondan başka gidecek yerimin olmadığını bilerek peşimden gelmemişti ve bu gerçekten acıtmıştı.

Gözlerimi gözlerinden çekmeden konuştum:

"Eşyalarımı almaya geldim."

Bir anda fikrim değişmişti. Yüzsüz olabilirdim, evet ama gurursuz asla. Onurum söz konusuysa sokaklarda bile yaşayabilirdim.

"Ne saçmalıyorsun?"

Haklıydı, ne saçmalıyordum? O eşyaların hepsini ben sana aldım, hiçbirini almadan defol git, derse lafı yer ve götüme baka baka giderdim.

"Sadece saatler oldu ve ben nefes alamıyorum."

Susup devam etmesini bekledim.

"Dönebileceğin tek yer benim, güzelim. Bu bencilce diyeceksin, biliyorum ama bir daha yanımdan ayrılma lütfen."

Başıma kondurduğu öpücükle beni sıkıca sardı. İçine sokarcasına sarıldı.

Ruh hâlim iki dakika önce gitmeye kalkan gururlu ve
mağrur kızdan cesaretli kıza geçiş yaptı.

Düşünmeden dudaklarına yapışıp sadece bekledim. Karşılık vermeyen Arat'ı bırakıp uzaklaştım.

Yanlış bir şey mi yapmıştım? Gözlerini kırpmadan bana bakan adam boğazımda ağlama isteği biriktirirken aniden yakamdan tutup beni kendine yaklaştırdı.

"Lanet olsun! Deniz, ben kimseyi böyle arzulamadım."

Bana hitap ederken kendiyle konuşuyormuş gibiydi ve ben ne yaptığımı ve ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum bile.

Suçlu çocuk gibi gözlerimi kaçırmaya çalışırken beni tutup odaya çekti. Kapıyı arkamızdan kilitlerken iliklerime kadar korkmuştum.

Evet, cesur davranmıştım fakat onun olabilecek kadar cesaretim yoktu.

Kimsem yoktu, sadece o vardı ve bana sahip olduktan sonra beni bırakırsa kalbimi neyle soğutacağımı bilemiyordum.

Gözlerim her gün girdiğim odada yabancılıkla gezinirken arkamdan sarılıp beni kendine çekti. Kalbim ağzımda atarken tepkisizce durdum. Ellerini karnımın üstünde okşarcasına gezdirdi.

Karnımda bir şeyler olsa kesinlikle çıkardı eminim. Ama boş midem sanki ikiye katlanıp buruluyordu.

Dayanamayıp arkamı döndüm. Koyu kahve gözleri simsiyah olmuş olan Arat yabancı biri gibi gelmişti gözüme.

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin