38.BÖLÜM

117K 6K 342
                                    

"Gözlerini kaçırma."

Hakkı'nın ikazıyla gözlerimi yeniden ona çevirdim. Ellerim ellerinin üstündeydi, gözlerine dalmışken aniden elime attığı şaplakla inledim.

"Bu acıttı! Yavaş ol biraz."

Sinsice gülen Hakkı ellerini tekrar konumlandırdı.

"Ver bakalım ellerini."

Gecenin bir vakti el kızartmaca oynayabilecek tek karı koca bizdik. Dediğim gibi anormaldik. Sayısını unuttuğum vuruşlarıyla ellerim kıpkırmızı olmuştu. İri bedenine uyumlu iri elleri haşat etmişti benimkileri. Ellerimi çekip arkama sakladım.

"Tamam, yeter. Ben oynamıyorum."

"Mızıkçılık mı yaparmış benim karım?"

Söylediğine gülmemek için alt dudağımı dişledim.

"Yapma."

"Ne yapmayayım?"

Anlamayan bakışlarım yüzünde gezinirken ani bir hızla bana arkasını dönüp yatağa uzandı. Ne oldu, diye sormaya bile fırsat vermeden komodinin üzerindeki abajuru kapattı.

Yaptığı tavra o görmese de gözlerimi devirdim. Yatağa kendimi atıp yerime yerleştim.

"Bir uyutmadın. Ben koltukta yatacağım."

Yastığını alıp kalkan Hakkı'yla birlikte içimde bir şeyler kırıldı.

Dengesiz ya! Ben o uyumadı diye ellerim kızarana kadar oyun oynadım. Şimdi iki kıpırdandım diye tavır yapıyor. Uyuz işte, uyuz!

Yataktan kaçarcasına çıkıp bir taraflarının bile sığmadığı koltukta yatmaya niyetlenen adama baktım.

Neye bu kadar öfkelendiğini anlamazken yatağa bıraktım kendimi.

Ondan bana geçen sinirle gözlerimi yumdum. Uykuya bu sefer minnetle kendimi teslim ettim.

***

Arat'la beraber yaptığımız kahvaltıda tek odağım tabağıma aldığım iki zeytindi. Dün gece aklıma gelirken kızardıkça kızarıyordum.

"Deniz."

Arat'ın sesiyle başımı kaldırıp yüzüne baktım. Keyifli hâli gözle görülür şekilde ortadaydı.

"Bugün bir şeyler yapalım. Ne dersin?"

Benimle zaman geçirmek istemesi yüzümde tebessüme sebep olurken hemen atladım.

"Allah derim. Yani şey olur..."

Kahkaha sesi evde yankılanırken ben de onunla birlikte güldüm.

Mutluydum, o da mutluydu. Biz bizken mutluyduk.

Telefonum ortama farklı bir sesle giriş yapınca gözlerimi Arat'ın meraklı bakışlarından çekip telefonuma çevirdim.

"Biricik."

Telefonu yanıtlarken söylediğim isimle Arat kaldığı yerden kahvaltısına devam etmeye başladı.

"İyiyim. Sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim. Hakkı çok iyi."

Âşıklardı, evlilerdi. Tabii ki iyi olacaklardı.

"Ee, şey... Ben sana şey soracaktım..."

Telefonun diğer ucunda sessizce bekleyen Biricik'le birlikte karşımda oturan Arat da ağzımdan çıkacakları merakla bekliyordu.

"Bir saniye bekle."

MAFYA KORUMASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin