Deniz'le olaylı geçen gezmemizi bitirip ilk önce onu evine bırakmıştım sonra da ben gelmiştim evime.
Benden tahmini kırk beş dakika sonra da Hakkı geldi. Her zamanki gibi yemekten önce başlangıç niyetine beni yedi.
Bin bir güçlükle birbirimizi durdurarak ayrıldık. Aylardır yaptığımız sadece ön çalışmaydı, asıl meseleye bir türlü geçiş yapamıyorduk. Giriş ve gelişme tamamdı ama sonucu bir türlü yazamıyorduk.
Neyse ki sabırlıydı. Kendi zorlanıyordu ama beni zorlamıyordu. Bunun bilinciyle ona içim acısa da bir türlü kendimi aşamıyordum.
Birçok şey denemiştik. Ama sonuç hep aynı oluyordu. İstek yerindeydi ama iş tamamlamaya gelince korkuyla taş koyuyordum. Kendime kızmaktan bıkmıştım artık.
Salona geçen Hakkı kendiyle birlikte beni de koltuğa çekip oturttu.
"Günün nasıldı?"
Ah, evet, bir de bu vardı. Birbirimize günün nasıl geçtiği hakkında sorular sorup zaman geçiriyorduk.
Belki de onun benim kafamı dağıtmak için bulduğu bir yöntemdi bu. Açıkçası işe de yarıyordu.
"Normal."
Yemezler bakışlarını bana atan kocamla tırnaklarımla oynamaya başladım.
"Söyleyecek misin?"
Saf ayağına yatarak cevap verdim:
"Neyi?"
Ketum ve ağzından bir şey kaçırmayan biri olmama rağmen mimiklerimle bu adama yakalanıyordum. En kötüsü de artık birbirimizi çok iyi tanıyorduk. Bir bakışımızla anlaşıyorduk.
Yalanını yesinler bakışlarıyla beni süzen adamdan gözlerimi kaçırdım.
"Ben seni konuşturmasını bilirim."
Söylediğiyle aynı anda beni atın üzerine oturtur gibi kucağına aldı. Şaşkınlıkla ağzımdan bir inleme firar ederken o çapkın gülüşünü çoktan takınmıştı.
"Şimdi seninle bir oyun oynayacağız."
Bunu söylemesine içimde bir yer sevinçle doldu. Tamam, kabul ediyorum, bunun nedeni çocukluğumu yaşamamış olmamdı.
Merakla yüzüne bakarken iki bileğimi tek elinde kelepçeler gibi tuttu. Dudaklarıma kısa bir öpücük bırakıp çekilirken kısık sesiyle beni tahrik edercesine konuştu:
"Başlıyoruz."
Boşta olan eliyle belimi kavrayıp sıkıca sarıldı. Kaslarını bel kıvrımımda hissetmem beni dünyadan koparmıştı çoktan.
Belimi kendine çekip bir ileri bir geri hareket ettirdi. Yaptığı şeyi söylemeye dilim varmıyordu.
Resmen onun şeyi benim şeyime... Tövbe Allah'ım, çok tövbe...
Aramızdan çıkan kıvılcımlar olan aklımı da alıp gitmişti çoktan. Ben kazık gibi dururken o benim bedenimi oyun oynar gibi kullanıyordu.
Aniden beni kendine bastırmasıyla korku, heyecan ve adrenalin birbirine karıştı.
"İnlediğin an o tatlı dilinin altındaki baklayı çıkaracaksın."
Tehdit ve iltifat... Ortaya karışık yapıştırmıştı lafı. Bense kendimi sıkmaktan kaskatı kesilmiştim. Şu an bir taştan farksızdım belki.
Son bir kaçış ümidiyle kalkmaya çalıştım ama bu sefer daha sert bir şekilde az önceki sıcak yere çekildim.
Altımda dünyanın merkezindeki magma fokur fokur kaynıyordu sanki. Bunu aylar önce yapmış olsaydık yine bir krize girerdim kesin. Alışkanlık ne kötü bir ilettir ki beni de alıştırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYA KORUMASI
ChickLitRingin bir tarafında ünlü iş adamı karanlıkların kralı Arat, Diğer tarafında intikam almak için erkek kılığına girmek zorunda kalmış ve erkek kılığında mafyanın yakın koruması olmuş Deniz, Peki ikisi ringde karşı karşıya gelirse... Bir de bu ikiliye...