Bölüm 1.30

620 68 6
                                    


Cemre'nin bardan Kaan'la el ele çıktığını fark ettiği halde bakmamaya çalıştı Toprak. Zeynep'in gözünün üzerinde olduğunu biliyordu. Önceki gün Cemre'yle resmi olarak tanıştıktan sonra kızla ilgili garip sorular sormuş, özellikle Toprak'la birbirlerini nereden tanıdıkları konusuna takılmıştı. Söyleyebileceği onca yalan varken Toprak'ın çok eskilerden diye muğlak bir cevap vermesi Zeynep'i iyice şüphelendirmişti.

Okulun ilk günü müdürün odasında sonlanan olaydan herkes gibi onun da haberi vardı elbette. Muhtemelen kafasında neden Toprak'ın Cemre için bir kavgaya karıştığını sorguluyor, bu çok eskiye dayanan ilişkinin derinliğini çözmeye çalışıyordu. Toprak ona gerçekleri söyleyebilir, Cemre'nin başından geçenleri ve bütün bunlara nasıl dahil olduğunu anlatabilir, Zeynep'in güvenini sonsuza dek kazanabilirdi. Fakat Toprak'ın içinde bir ses Cemre'nin sırlarını bir başkasıyla paylaşmasına engel oluyordu. Bu başkası kendi sevgilisi olsa bile...

Her şey zaten tahmin ettiğinden bile hızlı ilerliyordu. Zeynep'in kız arkadaşı olduğu masalını uydurduktan sonra yalanın gerçeğe bu kadar çabuk dönebileceğini hiç düşünmemişti. Şikayetçi olacak bir durumu yoktu. Zeynep iyi, Zeynep güzel, Zeynep eğlenceliydi. Kısa süreliğine de olsa ona çevrilen acımasız bakışlar da Duru ve Mert'in barışmasıyla yerini ona imrenenlere bırakmıştı.

Herkes mutluydu, Kerem hiç aklında olmadığı halde Zeynep'in arkadaşlarından biriyle takılmaya başlamıştı ve Mert tüm şımarıklığına rağmen Duru'nun sevgilisi olmaktan keyif alıyor gibiydi. Bir anda parkta, okulda, sahilde tüm zamanlarını birlikte geçiren bir grup oluvermişlerdi. Geceleri Duru'nun mızmızlanmalarına rağmen Alper Abi'nin barına geliyor, Zeynep'in eve dönüş saatine kadar kumsalda muhabbet edip günü noktalıyorlardı.

Toprak garip bir şekilde bu rutine alışmıştı. Zeynep o gece de limonatasını bitirip "Hadi artık deniz kenarına geçelim." dediğinde sorgulamadan bardağında kalan sodayı kafasına dikti.

Duru zaten bu anı bekliyor gibiydi. "Evet hadi!" dedi gözlerini devirip. "Burası on dakikadan sonra bayıyor beni zaten." Eskisi kadar sorun çıkarmasa da Alper Abi'nin barına her geldiklerinde kusur bulmaya devam ediyordu. Mert'i bir an önce dışarı çıkmak için çekiştirirken Toprak da Zeynep'in elini tutmuş, Kerem ise Melis'i beklemek için geride kalmıştı.

Toprak arkadaşının gözlerinin bir an için Ece'nin oturduğu masaya kaydığını fark etti. Bu konuyu onunla konuşacak fırsatı hiç olmasa da Kerem'in ayağına kadar gelen Melis'i sırf daha kolay bir yol olduğu için tercih ettiğini görebiliyordu. Ece'ye ilgiyle bakan gözleri pişmanlığını ele verse de Melis koluna girdiğinde Kerem her şey normalmiş gibi kıza gülümsedi ve Toprak'a yetişip arkasından kumsala çıktı.

 Ece'ye ilgiyle bakan gözleri pişmanlığını ele verse de Melis koluna girdiğinde Kerem her şey normalmiş gibi kıza gülümsedi ve Toprak'a yetişip arkasından kumsala çıktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hava hafif hafif serinlemeye başlamıştı ama rüzgar hala tenlerini yumuşakça okşuyordu. Zeynep beline sarılıp başını göğsüne yasladığında Toprak kızın bunu üşümekten yapmadığına emindi. Zeynep belki Toprak'ın kendinden bile fazla inanmıştı bu hikayeye. Günler gecelere dönerken giderek daha da bağlanıyordu Toprak'a. Belki haklıydı, belki onun yaptığı doğruydu. Yine de Toprak her gün biraz daha geri dönüş yolunu kaybettiğini hissediyordu.

BAHAR UYKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin