We are buried in broken dreams...
.................
Cemre huysuz suratıyla karşısında oturmuş on dakikadır kollarıyla kendini ısıtmaya çalışıyordu. Bir dakika olsun susmamış, onu denize düşürdüğü için Toprak'a bildiği her şekilde sinirlenmişti. Öyle sevimli, öyle sevilesiydi ki... Toprak elinde olmadan sırıtıyor, bu hali Cemre'yi daha da çileden çıkartıyordu.
"Kayboldun işte!" dedi ters ters. "Bu karanlıkta dandik bir kayıkla açılırsan olacağı bu."
"Biraz da sen kürek çekip ısınmak ister misin?" dedi Toprak.
"Senden daha iyi yönümü bulacağım kesin. Dondum ya, resmen buz kestim!"
Cemre ellerini kazağının içine saklamış bir faydası olurmuş gibi kollarını dizlerine dolamıştı. Devamlı salladığı bacaklarını bir türlü ısıtamayınca ovarak soğuktan korunmaya çalıştı. Toprak onu izlerken kürekleri bir kenara fırlatıp yanına gitmemek için kendini sıkıyordu. "O kısacık şortla ıslanmasan da üşürdün merak etme." dedi. Sözleri üzerine Cemre ona öyle bir bakmıştı ki Toprak daha fazla kendini tutamadı ve gülmeye başladı.
"Bir de neye gülüyorsun ya?" dedi Cemre öfkeyle. "Ben yüzerek döneceğim, eminim daha hızlı eve giderim!"
"Otur oturduğun yere." dedi Toprak. "Bak kara göründü."
Cemre umutla gösterdiği yere bakarken Toprak bir kez daha oynayacağı oyunun kılıfına bürünmüştü. "Bizim iskele değil mi o?" dedi sahte bir korkuyla.
Cemre kaygılanmıştı. "Ne iskelesi ya!" dedi gözleri yaklaştıkları karaltıyı seçtiğinde. "Yanlış yöne kürek çekmişsin Toprak. Bu yazarın adası."
Toprak bilmiyormuş gibi kaşlarını çattı. "Yazarın adası mı? O ne ya?" Cemre panikle ayaklandığında yanağının içini ısırıp "Bir sakin olur musun?" dedi. "En fazla üzerimize kuru bir şeyler vermesini ister sonra geri döneriz."
"Toprak adam beş yıl önce öldü!" dedi Cemre sinirle. "Adada kimse yaşamıyor. Çocukları arasında sorun mu varmış ne. Dokundurtmuyorlar da adaya."
Elbette tüm bunları biliyordu Toprak. Cemre'nin bilmediği ise hikayenin bundan sonraki kısmıydı. "Bizim için daha iyi." dedi iyice küreklere asılıp. "Hızlıca üzerimize bir şeyler bulup çıkarız evden."
"Delirdin mi? Özel bir mülk burası."
"Hani hiçbir şeyden korkmuyordunuz Cemre Hanım?"
Cemre'nin gözleri öfke saçtı. "Korkmuyorum zaten. Bu... bu..."
"Dikkat et." dedi Toprak iyice karaya yaklaştıklarında. Kürekleri bırakıp ayağa kalkmasıyla Cemre'nin dengesini bozmuştu. Kız olduğu yere çökerken o suya atlayıp kayığın önüne geçti ve ipinden çekiştirdi. Cemre'yi adaya getirmek en başından beri planlarının bir parçasıydı, ama onunla birlikte suya atlamayı hiç düşünmemişti. Şimdi bir kez daha beline kadar ıslanınca bunun belki de pek akıllıca bir seçim olmadığına karar verdi. "Gel." dedi kollarını Cemre'ye doğru uzatıp. Tek amacı kızın ıslanmadan karaya ulaşmasını sağlamaktı, ama Cemre ters ters "Ben kendim inerim." deyip suya atladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHAR UYKUSU
RomanceDaha beş yaşındayken uykusunda evini yakan bir kız. Bir uyurgezer. Beş yıl sonra eve dönen genç bir adam. Ege. Zeytin bahçeleri. Lise hayatı. AŞK. AŞK. AŞK. Arkadaşlar. Dostlar. Düşmanlar. Büyük bir sır. Korkunç bir entrika. Kırılan kalpler ve kırı...