Son'a 3 kaldı!!!
Aynalı Salon okurlarım bilir. Son anda bombalar patlatıp yürekleri ağızlara getirmeye bayılırım ;) E burada da sona geldiğimize göre... ben susayım, siz bölümü okuyun :)
E.Ç.
**
Gecene rüyalar değil, cehennemi getirmeye geliyorum.
****
I'm no sweet dream, but I'm a hell of a night.
***
Levent bekliyordu. Ömrü boyunca olduğu gibi yine, yeniden durmaya, sabretmeye zorluyordu hayat onu. Ama oyunun son sahnesindeydi artık. Üç beş dakikanın ya da saatlerin önemi kalmamıştı. Bir gelecek yoktu onun için. Yarın gelmeyecek, güneşin doğduğunu hiç görmeyecekti. Sadece doğru an ve o ana sıkıştıracağı intikam kalmıştı elinde.
O yüzden saklandığı gölgelerin içinde sabırla avını bekliyordu. Gözlerini kör eden karanlığa müteşekkirdi. Aksi halde elinde kabuk bağlamış kanla yüzleşmesi gerekirdi. Hayır, Levent bunu istemiyordu. Şimdi değil. Kendi canına aitti o kan. Gözünden bile sakındığı Duru'sunun bir parçasını taşıyordu üzerinde.
Böyle olsun istememişti. Planı az sonra yaşanacak her şeyden kızını uzak tutmaktı. Duru telefonuna cevap verip onunla buluşmaya geldiğinde başarılı olacağına emindi aslında. Ama kendi kadar lanet anasının kanını da taşıyordu Duru. Babasını dinlememiş, anlamaya çalışmamıştı bile. Şimdi işler bu noktaya geldiği için Levent kendine mi kızmalıydı yani?
Hayır! Hayır! Hayır!
Başını şiddetle iki yana salladı Levent. Bunları düşünmenin bir anlamı yoktu artık. Onun olan, olmayan ne varsa eriyip gitmek üzereydi nasılsa. Dişini yaralarla kaplı yanağına sapladı ve karşısındaki mide bulandırıcı sahnenin sona ermesini bekledi. Ruhi dede ters dönmüş bir böcek gibi kıvranıyordu yatağında. İçinden söküp atamadığı gerçeklerle tüm bedeni kasılmıştı. Ah, neler söylerdi bir konuşabilse...
Levent daha dakikalar önce her şeyi anlatmıştı ona. Kimse yokken eve gelmiş, doğrudan planına geçmek yerine sırf bu son konuşmayı yapabilmek için Ruhi dedenin odasını ziyaret etmişti. Az sonra kıyamet koptuğunda sahip olduğu her şeyi ondan kimin aldığını görmeliydi yaşlı adam. Damadıyla paylaşmadığı ne varsa Levent'in söke söke ondan koparacağını bilerek geberecekti.
Elbette Cemre'nin dedesini ziyaret etmesi Levent'in planları arasında yoktu. Her zamanki gibi her şeyi bozmuştu baş belası velet. Odaya daldığında kıl payı saklanacak zamanı bulmuştu Levent. Yalan yoktu, bir an korkudan Ruhi dedenin dilinin çözüleceğini ve her şeyi karşısındaki torununa anlatacağını düşünüp paniklemişti. Ama adamın çaresiz çırpınışlarını izlerken kasları gevşedi ve aklında yepyeni bambaşka bir fikir doğdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAHAR UYKUSU
RomanceDaha beş yaşındayken uykusunda evini yakan bir kız. Bir uyurgezer. Beş yıl sonra eve dönen genç bir adam. Ege. Zeytin bahçeleri. Lise hayatı. AŞK. AŞK. AŞK. Arkadaşlar. Dostlar. Düşmanlar. Büyük bir sır. Korkunç bir entrika. Kırılan kalpler ve kırı...