Aptalın Biri (GirlxGirl)

3.5

Tahmin edileceği üzerine Sıla bütün gün benden kaçmıştı. Bunun sebebi muhtemelen gözlerin hep benim üstümde olmasıydı. Eğer okulda Sıla ile yan yana gelirsek bütün gözler bizi izleyecekti ve bu Sıla'nın kaldırabileceğinden fazlasıydı.

Soyunma odasında üstümü değiştirip ortadaki banklardan birine oturdum. Sıla'ya mesaj atarak elimde telefonla mesaj gelmesini bekliyordum. Üstümü çok hızlı değiştirmiştim bunun farkına da diğer kızlar hala kıyafetleriyle uğraştığında varmıştım. Mesaj geldiğinde sohbeti açtım.

Çiçeğim: Hey

İlay: Neredesin?

Çiçeğim: Tribünlerde seni rahat görebileceğim bir yerde

Çiçeğim: Zaten bütün gün kaçacağım derken seni göremedim

Çiçeğim: Ceza gibi bir şey oldu bu

Çiçeğim: Keşke anonim kalsaydım da seni rahat rahat izleseydim en azından

İlay: Kaçmana gerek yoktu

Çiçeğim: Orta yerde bayılıp seni de kendimi de rezil etmek istemedim

Çiçeğim: Her neyse soyunma odasında mısın?

İlay: Aynen diğer kızları bekliyorum

Çiçeğim: Sırf soyunma odasında soyunduğunu düşündüğüm için

Çiçeğim: Voleybol takımına giresim geldi

İlay: Oynayabilir misin ki?

Çiçeğim: Genel olarak sakar olduğum için sporla aram çok kötü

Çiçeğim: Tekvandoyu spordan saymıyorum tabi

Çiçeğim: Tekme atmak ayrı mesele

Çiçeğim: Onu güzel yaparım küçükken eğitimi almıştım

Çiçeğim: Ama voleybol oynamayı hiç denemedim

Çiçeğim: Altından kalkabilirsem neden olmasın

Çiçeğim: İşin ucunda soyunma odası ve içinde soyunan sen varsın shjfksdlffds

İlay: Evet doğal olarak adı üstüne soyunma odası ve ben soyunuyorum hjdsfdsg

Çiçeğim: Siktir

Çiçeğim: Sizin takım 10 kişi

Çiçeğim: Ve hepiniz aynı odada soyunuyorsunuz

Çiçeğim: Hatta duş alıyorsunuz

Çiçeğim: Eskiden bunu hiç sorun etmezdim

Çiçeğim: Şu an düşündüm de

Çiçeğim: Bu büyük bir sorun

Çiçeğim: Ama oynarsam herkes beni izleyecek

Çiçeğim: Çok büyük çelişkide kaldım şu an sevdiğim

İlay: Ben sana öğretirim desem peki?

Çiçeğim: 12/D SILA BOZDEMİR TAKIMINIZA KATILMAK İSTİYOR

İlay: Çiçek ismini neden kullanmıyorsun?

Çiçeğim: Babaannem koymuş o ismi

Çiçeğim: Sonra da koyduğunu unutmuş

Çiçeğim: Kimliğimde var ama kimse bana öyle seslenmiyor

İlay: Ben sevmiştim

Çiçeğim: Adım Çiçek nasıl yardımcı olabilirim?

Mesaja bakarken gülümsüyordum. Bu sırada kızlar üstünü değiştirmiş beni bekliyorlardı. Hepsi bana bakmış yüzümdeki ifadeyi şaşkın bir şekilde inceliyorlardı. Sıla'ya son bir mesaj atıp telefonu cebime koydum.

İlay: Sahaya çıkıyoruz karşılaşma bittikten sonra bir yere ayrılma

"Hazır mısınız?" diye sordum takıma doğru. Hala gülümsememin şaşkınlığı içindelerdi anlaşılan. Boş boş bana bakıyorlardı. Öksürerek boğazımı temizledikten sonra ellerimi birkaç kez birbirine vurdum.

"Kendinize gelin lan." Dedim sesimi yükselterek. Her zamanki halime döndüğümü gördüklerinde kendilerine geldiler.

"Hazırız kaptan." Dedi pasör olan kız. Ona bazen çok atar yapabiliyordum çünkü istediğim pasları bir türlü atamıyordu. Yine de elimizde başka pasör yoktu haliyle onun bize ayak uydurması gerekirken biz ona ayak uyduruyorduk.

Birbirimizi teşvik eden birkaç sözden sonra soyunma odasından çıkıp spor salonuna girdik. Diğer takım gelmiş kendi taraflarında bir şeyler konuşuyorlardı. Göz göze geldiğimizde hepimiz birbirimize tiksinti içinde bir ifade ile bakıyorduk. Gergin ortam ise seyircilere kadar taşınmıştı ve onlardan da çıt çıkmıyordu. Tribünü gözlerimle tarayarak Sıla'yı bulmaya çalıştım. Onu gördüğümde ise gülümseyecektim ki zorla kendimi tuttum. Yanında pek çok insan vardı ve yüzümdeki gülümsemeyi üstlerine alınabilirlerdi.

Koç bizi yanına çağırdığında gerinerek yanına doğru yürüdüm.

"Önce ısınıyoruz sonra karşılaşma başlayacak. Çok bir taktik vermeyeceğim çünkü gözlerini kapatıp oynasanız dahi yenebileceğiniz bir takım. Sadece gidin ve keyfini çıkarın." Dedi gülümseyerek. Ben duygusuz yüzümü korurken diğer kızlar da koça gülümsüyorlardı.

Karşılaşma başladıktan sonra ilk seti biz almıştık. Karşı takımdaki kızlardan gerçekten daha iyiydik ve geçen seneye kadar onları zar zor yeniyorduk. Bunun sebebi takımın en iyi oyuncularının mezun olmasıydı. Onlar mezun olduktan sonra geriye pek bir şey kalmamıştı. Biz yeneceğimizi bildiğimizden keyifli bir şekilde oynuyorduk. Ama karşı takım bunu pek yedirememiş olsa gerek darbeyi pasöre yaptılar.

Bahar biraz geride duruyordu ve smacın ona doğru geldiğini görememişti. Sayı yapmak yerine topu doğruca onun yüzüne doğru vurmuştu ve başarılı da olmuştu. Burnu kanayan bir adet Bahar oyundan çıkmak zorunda kalmıştı. Yedekteki dört kişiden biri pasör olarak girdi ama uzmanlığı savunma olduğu için elinden pek bir şey gelmiyordu. Böylece ikinci seti onlara vermiş olduk.

Benim sinir katsayım ise giderek artıyordu. Vurduğum her smaç öfkemi gösterircesine yerde bir iz bırakıyordu. Karşılamaya bile çalışmıyorlardı çünkü kollarında oluşacak acıyı tahmin edebiliyorlardı.

Yine de smaçlarımdan tatmin değildim. Top istemediğim yerlere gidiyordu ve yanlış pozisyonda vuruyordum sürekli. Üstelik solaktım ve bu ekstra bir çaba gerektiriyordu. Son seti biz almıştık ama öfkem bir saniye bile dinmemişti. Sinirle topu yere çarptıktan sonra bizim tarafta kenarda oturan Bahar'ın yanına gittim.

"Burnun nasıl?" Bunu sormamın sebebi tabi ki onu düşündüğümden değildi. Başka bir pasörümüz yoktu ve iki gün sonra bir karşılaşmamız daha vardı. İyi olmak zorundaydı.

Başını iki yana salladı.

"Bir süre oynayamayacağım revirdeki doktor hastaneye gitmemi söyledi."

Sinirle yerdeki toplardan birine tekme attım. Sonra şansıma o top gidip Bahar'ın suratına smaç atan kızın kafasına çarptı. Gerisi zincirleme oluştu zaten. İki takım arası kavga başladı tribünlerden tezahürat sesleri yükseldi. Bütün bunlar ise kulağıma uğultu gibi geliyordu. Yediğim bir tekmeyle yere düştüm. Karnımı tutarak yerde bir süre kıvrandım. Tam karın boşluğuma atmıştı tekmeyi orospu.

Ben karnımı tutarak yerden kalkarken kızın çenesinde nereden geldiğini anlamadığım bir ayak belirdi. Kız bilincini kaybedip düşerken gözleri sinirden çakmak çakmak olmuş Sıla ile göz göze geldim. 'Ha siktir çok seksi.' Dedi iç sesim. Ben ise onu onaylayan birkaç mırıldanma dışında bir şey diyemedim.