18.9

4.7K 330 9
                                    

Berfin meselesi hallolduğuna göre, hayatımızdan sorunlar bir bir eksiliyordu. İki gün sonra babamın düğünü vardı ve ben meşguldüm. Babam işleri olduğu için yardımımı istemiş bütün organizasyonu bana yıkmıştı. Düğün evin bahçesinde olacaktı.

Bir yandan organizasyon şirketi ile uğraşıyor diğer yandan düğün hazırlıklarına yardım ediyordum. Beşe falan bölünsem anca yetişirdim.

Sıla yardım edemiyordu çünkü kimseyle konuşamıyordu. Birkaç gündür benim eski evde kalıyorduk. Burası bir hayli değişmişti. Büyük bir ailenin yaşayabileceği tarzda tekrardan döşemişlerdi.

Bu işlerde iyi olan Damla bir şekilde yardım etmeye çalışıyordu ama hiçbir şeyden memnun olmuyordu. Sanıyorum ki, kendisi gelinin kız kardeşi olmaya adaydı.

Bir şekilde düğün gününe kadar her şey sorunsuz hallolmuştu ki bu beni en çok şaşırtan şeydi. Mutlaka bir yerde patlak vereceğine inanıyordum. Hala da inanıyordum.

Yine kendimi yanıltmamıştım. Sabahın köründen beri kuaförde olduğumuz halde, düğün saatine yetişememiştik. Üstelik sadece dört kişiydik. Ecrin Abla, Sıla, ben ve Yağmur.

Düğün beklenenden geç başlamıştı. Konuklar huzursuzdu ama babamın parası var diye kimse sesini çıkaramıyordu. Damla gerçekten gelinin kız kardeşinden hallice olmuştu. Köşede oturmuş Gökçe'yle ikisi kıkır kıkır bize gülüyorlardı.

Ve o patlak düğünün ortasında olmuştu. Tam olarak nikahın kıyıldığı sıralarda ananem sahneye fırlamıştı. İtirazı olan konuşsun tarzı bir sahne olduğu için kendimi gülmekten alıkoyamadım. Yine de sinirlenmedim de değildi.

Teyzem bir yandan ben bir yandan çekiştirirken Emirhan da arkasından itekliyordu. Koskoca kadını sahneden zor indirmiştik.

"Kızımı öldürdü bu adam kızımı. Tekrar mutlu olamayacaksın." Nidaları atıyor dünya aleme bizi rezil ediyordu. Yine en çok utanan Ecrin abla olmuştu ve bu beni daha çok sinirlendirmişti.

"Anane yeter ama." Dedim bahçeden çıktığımız zaman.

"Sen sus. Daha babana bile engel olmamışsın, gitmiş bir de süslenmiş düğüne gelmişsin. Yazık, gerçekten yazık. Benim kızım trafik kazasında ölürken kılını kıpırdatmadı baban."

Muhtemelen intihar ettiğini söylersem olaylar daha kötü bir hal alacağından sesimi çıkarmadım.

"Teyze al götür şunu rica ediyorum." Dedim bahçeye dönmeden önce. Az önce gerginliği bir şekilde üstlerinden atmışlar, dans müziği çalmaya başlamıştı.

Sıla ile dans etmek istiyordum ama çok göz önünde olacağımızdan bunu yapamazdık. Elinden tutup mutfağın arkasındaki bahçeye sürükledim. Müzik buraya kadar duyuluyordu. Ve misafirlerin bu tarafa geçişi yasak olduğundan kimse rahatsız edemezdi.

Kollarını boynuma dolayıp kendini bana yasladı. İleri geri sallanırken bir yandan da şarkıya eşlik ediyorduk.

Adım seslerini duyar duymaz Sıla benden uzaklaştı. Karanlıktan çıkıp gelen Damla'yı görünce bir tane geçiriyordum neredeyse.

"Biz de dans etmek istiyoruz ya." Dedi Gökçe'nin elinden tutmuş arkasından sürüklerken.

"Bizi de sayın." Onların arkasında da Aslı ve Elif vardı.

"Hadi Sıla utanıyor diye kaçtık geldik biz, siz niye geldiniz? Dans etsenize orada." Hayıflanarak söylediğim şeyden sonra Damla gözlerini devirmişti.

"Mal mısın? Hadi benimkiler neyse de Gökçe'nin ailesine kabak gibi ortaya çıkarız. Henüz buna hazır olduklarını sanmıyorum. Üstelik Anıl üç kere Gökçe'yi dansa kaldırmaya çalıştı, kıskançlığımdan kuduracaktım."

"İyi gel." Dedim. Şahsen beni ikna etmişti.

"Siz durun bakalım, sizin bahaneniz ne?"

Aslı gayet kaygısız bir şekilde, "Dans ederken Elif'i ellemek istiyorum ama annem bunu görürse orada ikimizi de parçalar. Hem bizim sağlığımız hem de düğünün gidişatı için gizli kapaklı dans etmemiz gerekiyor."

"İyi siz de gelin." Elif açıklamasından sonra Aslı'ya vurmuştu.

Dans müziği bitti, hareketli müzikler çalmaya başladı. Oyun havasından çok disko tarzı vardı. Bu insanlar o dilden anlardı çünkü. Şimdi bir Ankara'nın Bağları falan çalsa mal mal etrafa bakarlardı.

Tabi arka tarafta biz de bayağı kurtlarımızı dökmüştük. Babamlar balayı yerine küçük bir tatili seçmişlerdi ve Yağmur'la Bulut iyice alışsınlar diye onları da götüreceklerdi. Aslında işin büyük bir kısmının üstüme yıkılmasının sebebi buydu, babam birkaç gün boş kalabilmek için ekstradan çalışmıştı.

Çalışanlar da izinli olduğundan koskoca ev bize kalmıştı. Diğerleri de yakamıza yapıştığı için birkaç gün hep beraber kalmaya karar vermiştik. Düğün sonrası üstümde birkaç günün yorgunluğu olduğundan kafamı koyduğum gibi uyumuştum. Hayal meyal Sıla'nın üstümü değiştirmeye çalıştığını hatırlıyordum.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin