7.4

8.4K 594 21
                                    

Mola bittiği için oyuna geri dönmüştük. Bahar'la değişmeli olarak pasörlük yapıyordu Sıla. Koça ameliyat olduğunu o yüzden onu fazla zorlamamısını söylemiştim. Dolayısıyla Sıla bizim yarımız kadar antrenman yapıyordu.

Sıla'nın kaldırdığı toplara smaç basmak ayrı bir zevk veriyordu. Üstelik tam sevdiğim noktayı biliyor ve topu istisnasız oraya gönderebiliyordu. Sanki top parmaklarına bir tel ile bağlıydı ve o teli istediği gibi yönetebiliyordu.

Takımın diğer smaçörü Tuğçe de aşırı memnundu Sıla'dan. Çünkü Sıla düşünebiliyordu. Hiçbir şeye kafam basmasa da voleybola basıyordu ve Sıla'nın kullandığı taktikler öylesine bir amatörün yapabileceği şeyler değildi. Bloğu atlatıyor, doğru zamanda doğru pası kullanıyor üstelik beni yem olarak kullanmaktan da çekinmiyordu. Korkusuzdu.

Elbette fazla abarttığında gözler onun üstünde oluyordu. O da utanıyor ve bocalamaya başlıyordu. Takım alıştığı için sesini çıkarmıyordu.

Üç setlik bir maçtan sonra tekrar mola verdik. Ama bu seferki mola beş dakikalık kısa bir molaydı. Takımın biraz uzağında oturan Sıla'nın yanına ilerledim.

"Az önce ne oldu? Niye kızarıktın?" diye sordum yanına oturduğumda.

"Sen resmen kız arkadaşın olduğunu söyledin." Dedi kısık sesiyle.

"Evet." Dedikten sonra fark ettim. "Nereden biliyorsun?"

"Teknoloji çağında yaşıyoruz. Ne konuştuğunuzu dinledim. Ve İlay, sanırım az önce sana bir kere daha âşık oldum."

"Elbette kaçıncı kez âşık olduğunu da unuttun." Dedim gülerek.

"Sayımını yapmayı bıraktım. Çünkü beni her gün farklı bir şekilde kendine aşık ediyorsun."

Utanç modunda olmasa çoktan boynuma atlamıştı ama biliyordu ki bu çok dikkat çekerdi. O yüzden kendini geri çekiyordu.

"Her neyse, istediğini elde ettin mi?"

"Ettim. Kızın numarası lazımdı onu da senin telefonun sayesinde kaptana bağlanıp buldum. Ve bil bakalım ne? Kız eşcinsel, onu yürüyüşünden çekilmiş fotoğrafları var telefonda." Dedi sırıtarak.

"Belki bir arkadaşı için gitmiştir?" dedim tahmin yürüterek. Sonra telefondan bir fotoğraf açıp gösterdi. Başka bir kızı dudaklarından öperken çekilmiş bir fotoğraftı. Özel hayatın ihlali vardı burada ve bu benim için hiç sıkıntı değildi. Üzgünüm ama başkalarının özel hayatlarını bilip bilmemek umurumda olmuyordu. Vicdan azabı ise gram duymuyordum. Çünkü bununla kızı tehdit edecek falan değildim.

"Anlaşılan bana bakışları tesadüf değilmiş. Belki de hissetmiştir?" dedim fikir yürüterek.

"Başlarım onun hissetmesinden." Dedi Sıla sinirlenmeye başlayarak.

"Tamam güzelim sakin ol."

"Ay senin güzelim diyen ağzını yerim." Dedikten sonra tekrar kızarmaya başladı. Birkaç saniyeliğine sinirlendiği için kızarıklığı geçmeye başlamıştı ki söylediği cümle yüzünden tekrar başlamıştı.

"Keşke." Dedim iç çekerek.

"O günler de gelecek." Dedi o da iç çekerek. "Yemin ediyorum içimde iki farklı kişinin tartışması var gibi. Bir taraf seni öpmek için kuduruyor, diğer taraf kendini öyle bir geri çekiyor ki hepsine üstün geliyor. Tahmin edebileceğin üzere o taraf utangaç olan." Dedi tekrar iç çekerek.

"O gün gelene kadar bekleyeceğim. Merak etme." Dedim ellerimi iki yanıma koyup geriye doğru yaslanarak. "Pekâlâ. Ne istiyorsun?" diye sordum oyunu kaybettiğimi kabullenerek. Gözleri parıldadı, birkaç saniyeliğine utangaçlığını bir kenara bırakmış ve parmağı ile göğsümü işaret etmişti. Tam kalbimin üstünü.

"Burada bir iz istiyorum." Derken gözlerindeki arzuyu görmemek için kör olmak lazımdı. "Benim koyacağım, benim olduğunu gösteren bir iz."

'Siktir. Bu kız kafayı yedi.' Dedi iç sesim. Ben daha fark etmeden dudaklarım yukarı kıvrılmıştı. Çünkü Sıla yapamayacağı, muhtemelen yaparken utanç krizleri geçireceği bir şeyi istemişti. O halleri aklıma gelirken istemsizce sırıtmam büyüdü.

"O izi görmek için sabırsızlanıyorum." Dedim kulağına doğru. Biraz da nefesimi üfledikten sonra kalktım. Sıla titrerken öyle bırakıp molanın bitmesiyle sahada yerimi aldım. Bu gece eğlenceli olacaktı.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin