20K OLMUŞUZ LAAAAAN <3 NE ARA BÖLÜMLERİ 200 KİŞİ OKUR OLDU LA BEN ŞOKLARDAYIM *.*
<<<<<<<<<<<<
Sıla ile ikimiz kuma çok çabuk uyum sağlamış ve zorlanmıyorduk. İkimizin de bacak kasları zirvedeydi yani. Bunu düşünürken bile göğsümün hızlanmasından anlıyorum ki hormonlarım aptal ergenlerle aynı seviyede.
Sıla'dan önce asesküel falan olduğumu düşünüyordum çünkü hiçbir zevk almıyordum. Fakat Sıla ile daha sevişmeden bu haldeysem ben kesinlikle aseksüel falan değilim.
Zıplayıp pas attığında açılan göbeğine birkaç saniye odaklandığım için samaça geç kalmıştım. Haliyle blok yedim. Sonra bana sinirli sinirli bakan bir adet Sıla ile karşılaştım. Çünkü Sıla oyun başladığından beri bir kez bile hata yapmamıştı.
Karşı taraf servis atmadan önce yanıma geldi.
"Bir kez daha kaçırırsan odamı değiştirmesi için koça giderim." Dedikten sonra arka tarafta gelen servisi karşılamak için yerini aldı. Durum ciddiydi, Sıla odaları ayıracaktı. Kendimi kanepede uyumaya gönderilen koca gibi hissediyordum.
Bütün dikkatimi oyuna verdim. Gözlerimi toptan ayırmadım çünkü ne zaman ayırsam Sıla'nın orasına burasına bakıp odağımı kaybediyordum. İlk maçı kazanmıştık. Tekrar sıramız gelene kadar şezlongların birine oturduk. Sıla benden tarafa bakmıyordu.
"Love." Diye seslendim Sıla'ya doğru. Olabilecek en masum sesimi kullanmıştım.
"Efendim en sevdiğim?" diye cevaplasa da hala benden gözlerini kaçırıyordu.
"Başka odaya geçerim ne demek?"
"Seni gaza getirsin diye şey etmiştim." Diyerek mırıldandı.
"Beni yokluğunla sınanamamanı sana daha kaç kere söylemem lazım. En sonu bunu yaptığında sana ettiğim tehdidi hatırlıyor musun?"
Aklına hastane odasına söylediğim cümlelerin geldiğini giderek kızaran yanaklarından anlamıştım.
"Özür dilerim."
"Sadece senden uzak kalmaya dayanamıyorum Sıla. O yüzden bir daha yapma böyle bir şey. Cezana gelecek olursak," diyerek üstümdeki kıyafetten kurtulup altımda sadece şortla kaldım.
"Sanırım bu şekilde voleybola devam etmek yeterli." Diyerek göz kırptım.
Sıla'nın gözleri üstümdeki bikiniye, oradan göğüslerime sonra da karnıma kaydı. Birkaç kere yutkunduğunu duyunca gülümsedim. Acaba içimde bir yerlerde bir sadist mi yatıyor?
"Ama en sevdiğim bu haksızlık. Böyle nasıl oynamamı bekliyorsun?" dedi isyan ederek.
"Onu, açılan göbeğini gördüğümde kaçırdığım smaç yüzünden ettiğin tehdide say." Dedim karşılık olarak. "Bakalım bana bakmaktan oyunu oynayabilecek misin?"
"Kısaca memeni emmek istemiyorum diyebilirsin." Dedi benim lafımı değiştirip bana satarak. Duyduğumda kahkaha atmıştım ki etrafta gözler bize döndü. Sıla utanıp kızarırken hemen yüz ifademi toplayıp düzelttim. Alışkın değillerdi benim gülen halime. Sahi en son ne zaman kahkaha atmıştım ben? Hatırlamıyorum ama muhtemelen onun sebebi de Sıla'ydı.
"Al işte. Gördüler. Al. Kırdın. Al." Diyen Sıla'ya 'Ne diyor bu amk?' bakışı attım.
"Ne saçmalıyorsun Sıla?"
"Senin. Kahkahanı. Gördüler." Dedi tane tane dişlerinin arasından tıslayarak.
"Olur öyle arada. Sonuçta her gün kahkaha atmıyorum."
"Katliam is loading. Yüzde 89."
"Şşşt. Tamam sevgilim sakin ol." Dedim onu yumuşatmaya çalışarak. Sonuçta Sıla'ydı bu. Kıskanç olduğunu biliyordum ama hiç üst düzeyini görmemiştim. Yani güvenemiyorum, bok da çıkabilir durumu. Buradaki herkesi hastanelik etme potansiyeli vardı sevgilimin.
Sıla'yı sakinleştirme çabam yaklaşık yarım saat sürdü. Bu süreçte sıra tekrar bize gelmişti. Üstümdeki bikiniyle kumdan saha adım attığım an birkaç gözün pür dikkat beni izlediğini fark etmiştim. Ve fark eden sadece ben değildim. Gitti bütün sakinleştirme çabam. Yine kendi kazdığım kuyuya düştüm lan.
Birkaç sayı sonrasında bütün gözlerin beni izlediği hissine kapılmıştım. Sıla yavaş yavaş yanıma gelirken bir yerimden ecel teri dökmedim değil. Korkuyordum.
"Katliam diyorum. Yüzde 94." Dedi sayıyı bastıra bastıra söyleyerek. Sinirinin iyi bir yanı varsa o da utangaçlığını unutturmasıydı. Buna bile seviniyordum şu an. Korkuyordum ama seviniyordum. Dengesizlikte master yapmak üzereydim.
"Bir dakika mola alabilir miyim?" seslendim kızlara doğru. Beni onayladıklarında gidip çıkardığım askılıyı geri giydim. Bu Sıla'yı biraz zapt ederdi sanırım.
Ama sahaya döndüğümde etraftaki hayıflanmaları duyduğumda Sıla'nın birazdan lazer çıkarabilecek seviyedeki gözleriyle karşılaştım.
"Yüzde 97." Dedi yumruğunu sıkarken. Maç biter bitmez Ceyda'nın yanına gittim.
"Biz çıkıyoruz size iyi eğlenceler." Dedikten sonra Sıla'nın kolundan sürükleyerek sahilin görünmeyen bir tarafına kadar yürüdüm. Kimsenin olmamasının verdiği rahatlıkla üstümdeki çıkarıp kuma yattım.
Sıla bir gözü bende ne yaptığımı çözmeye çalışıyordu.
"Sahildeyiz Sıla. Tadını çıkaralım." Dedim gözlerimi devirerek. "Ve sende şu üstündekilerden kurtul artık." Diyerek kıyafetlerini işaret ettim. Beni ikiletmeden üstündeki çıkardı. Kendimi boşuna hazırladığımı fark ettim. Çünkü kendimi ne kadar hazırlarsam hazırlayayım bu görüntüyü gördükten sonra sımsıkı gözlerimi kapattım. Kalbime fazla gelmişti. Heyecandan atan kalbim birazdan akciğerimi delecekti.
Sıla da yanıma uzandı. Güneşin vurduğu teni öyle güzel görünüyordu ki yumruklarımı sıktım. Ama benim de bir kalbim vardı ya. Önceden olmadığından şüphelensem de varmış işte. Sıla'yı delicesine arzulayan bir şey varmış.
"Özür dilerim İlay." Dedi Sıla gözleri kapalı bir şekilde yatarken.
"Ne için?"
"Benim yüzümden oyundan çıktın." Sesi üzgün geliyordu. Zaten titreyen alt dudağı sağ olsun her an ağlayabilecek durumda olduğunu kavramıştım. Dirseğimi yere dayayıp kolumdan destek alarak yattım. Sıla'ya dönmüştüm.
"Burada seninle göz banyosu yaparken o aptal oyun kimin umurunda. Ve merak etme, o izi alacaksın." Derken işaret parmağımı karnının üstünde gezdiriyordum. Parmağımın altında kasılıp titreyen bedenine baktım. Kesik kesik nefes alıyordu.
"Eğer bayılırsan seni denize atarım." Dedikten sonra üstüne doğru eğildim. Bikinisini biraz sola çekerek hedefimi açtım. Biraz fazla çektiğimi işaret parmağıma değen göğüs ucundan anlamıştım. Sıla'nın dudaklarından dökülen inilti ise yarama tuz basar gibiydi. Bana yaptığı izin aynısını ona yaparken altımda kıvranıyordu. Bitirdiğimde aynı gün içinde kendi kazdığım kuyuya daha kaç kere düşebileceğimi hesaplıyordum. Çünkü Sıla'nın bu hali benim onu etkilediğimden çok beni etkilemişti.
Tekrar dirseğimden destek alıp yan yattığımda Sıla'nın gözleri hala kapalıydı. Lan.
"Bayılmadın değil mi lan?" dedim korkarak.
"Ba-bayılma-madım."
"Tamam gel buraya." Diyerek kolumu kafasının altına atarak düz yattım. Onu kendime çekerek kafasını her zamanki yerine gömmesini bekledim. Burnunu boynuma sürttüğünde yaptığını anladım.
"Böyle giderse ikimizin de sonu tımarhane olacak." Dedi mırıldanarak.
"Aynı odaya koyarlar mı acaba bizi? Koyarlarsa kaldığımız yerden devam edebiliriz en azından." Dedim omuz silkerek. Kıkırdadığını duyduğumda gülümsedim.
"Teşekkür ederim en sevdiğim. Bana katlandığın için." Dedi iç çekerek.
"Asıl ben teşekkür ederim." Dedim saçlarından öperek. "Böylesine güzel sevdiğin için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Biri (GirlxGirl)
Short StoryBaşlangıç Tarihi: 05.06.2018 Yarı Texting -,- Arkadaşlar sevişme çok (belki hiç) yok bu hikayede... Anonim: Ben bir ayyaşım Sekiz çizer ayaklarım Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının Gecenin 1'i Aptalın biri Kalbinin dışında bekliyor içer...