Aptalın Biri (GirlxGirl)

6.6

Biri gece bölümü istemiş....... Yorum yapsanıza....... Bakın siz yorum yapınca nasıl seviniyorum nasıl aşka geliyorum hemen bölüm yazasım geliyor :D

<<<<<<<

Sıla gelene kadar bahçede oturdum. Ne kadar sürdü bilmiyorum öylece yıldızları izlemiş birkaç tanesinin kaymasını dilemiştim. Gökyüzünün bu kadar açık olmasına şaşırmıştım açıkçası hiç bulut yoktu ve tuhaf bir şekilde güzel hissettiriyordu. Yine de çok fazla yıldız vardı ve kendimi sürekli yıldızlara söverken buluyordum. Sebebini ise hiç bilmiyordum.

O kadar çok dalmışım ki yanıma çöken ağırlığı fark etmemişim. Sıla gelip yanıma bir armut çekmiş beni izliyordu.

"Niye böyle dikkatli bir şekilde yıldızları izliyorsun?" Sorusuna karşılık omuz silktim.

"İyi misin?" diye sordu ilgisizliğimi görünce. Yıldızlar kafa yapmış gibiydi çünkü şu an sanki hiçbir şey hissetmiyor gibiydim. Ama nefesinden gelen alkol kokusunu yakalayabilmiştim.

"Bilmiyorum dalmışım öyle. Sen nasılsın?" diye sordum ona dönerek. Sonra yüzüne vuran hafif bahçe ışığında parlayan gözlerini gördüm. Mavi mavi bana bakıyorlardı, güzel bakıyorlardı. Bıraksalar saatlerce bakabilirdim gözlerine.

"İyiyim. Sadece mahkemede hangi tarafı seçsem diye düşünüyorum." Dedi gülümseyerek. "Sadece iki ay birlikte yaşayacağım bir ebeveyn. Hangisini seçtiğim önemli değil aslında."

"Gel buraya." Diyerek onu kendime çektim. Kolumu başının altından dolayarak göğsüme yatırdım ve saçlarını okşamaya başladım. Yıldızlar bende harbi kafa yapmıştı çünkü şu an çok sevecendim.

"İyi olacaksın. Çünkü ben yanındayım." Diye muhteşem bencilce bir cümle kurdum. Göğsümde yatarken kıkırdadı.

"Sen yanımdayken zaten kötü olmamın imkânı yok."

"Şımartıyorsun ama." Dedim gülümseyerek ama gülümsediğimi görmüyordu.

"Şımar istediğin kadar en sevdiğim." Diye karşılık verdi.

"Hayırdır utanmıyorsun sen." Dedim gülerek.

"Gelmeden üç bira içtim. Sarhoş değilim ama en azından beynimi uyuşturdum. Algım biraz yavaşladı. Böylece sana daha çok yaklaştım." Dedi kollarını belime dolayarak.

"Ben sana hep içirsem mi ne yapsam? Ama sarhoş halinden faydalanmak istemiyorum." Dedim gülerek.

"Ay yeter ki faydalanan sen ol sevdiğim." Diyerek kıkırdadı. Bu hali bana inanılmaz sevimli gelirken yine kendimi tuttum. Cidden alkol almış birinden faydalanmak yapacağım son şeydi herhalde.

"Arabayla geldim deme?" dedim aklıma gelen şeyle.

"Taksiyle geldim, yine kaza yapıp hastane ritüelini tekrarlamak istemedim. Daha sabah çıkışımı yaptık doktor beni görünce kesin söverdi." Diyerek güldü. Gülüşünü görmek istiyordum ama onu göğsümden kaldırmak istemiyordum. Sanırım dünyanın en zor çelişkisini yaşıyordum şu anda. "Hoş hastane benim için güzel anılar barındırıyor." Dedi iç çekerek.

"Sanırım annenle de babanla da kalmak istemiyorsun." Dedikten sonra nefes alıp devam ettim. "Bana ne dersin?" dediğimde kafasını hafifçe kaldırıp yüzüme baktı.

"Ne demek bana ne dersin?"

"Antalya'da bir yazlığımız var. Kamptan ve turnuvalardan sonra oraya gidebiliriz istersen. Damla'yla Emirhan'ı da alırız."

"Ciddi misin?"

"Evet." Dedim kafamı yukarı aşağı sallayarak. "Turnuva temmuz ortası gibi bitecek. O zamana kadar dayan ve sonra seni kaçırayım."

"Seni sevdiğimi biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum." Dedim gülerek.

"Gülüşünü de seviyorum. Hatta en çok gülüşünü seviyorum. Çok güzel gülüyorsun. Ve bunu benim yanımda yapman beni çok mutlu ediyor. Hele başkasına gülmüyor olmandan inanılmaz zevk alıyorum." Diyerek sırıttı. "Başka biri şu gülüşü görecek ve sana âşık olacak diye ödüm kopuyor."

"Bana aşık olan zaten tonlarca insan var." Dediğimde gözlerini kısıp bana baktı.

"Kim olduklarını söyle çabuk."

"Bilmem Instagram'dan yürüyorlar genelde. Çoğu fake hesap."

"Bende sana yürümüştüm." Diyerek iç çekti.

"Sen bana yürümedin Sıla, koştun." Dedim gülümseyerek.

"Olsun, iyi ki koşmuşum hatta uçmuşum sana doğru."

"İyi ki." Diyerek eğilip saçından öptüm.

"Hadi ben alkol aldım kafam bulanık. Senin neyin var? Bugün bir farklısın." Derken işaret parmağını tişörtümün üstünden karnımda gezdiriyordu.

"Son bir haftada sana fazlasıyla alıştığımdan uzak olmana dayanamadım sanırım." Diyerek itiraf ettim. Sonra kulağına doğru eğildim, "Özlemişim."

Sıla birden hıçkırmaya başladığına kafasını kaldırdım. Yanakları kızarmıştı.

"Ya sevgilim sarhoş olsam da ben hala benim sen böyle şeyler deyince kendimi kaybediyorum." Dedi hıçkırırken. Ettiği sitem beni gülümsetirken onu tekrar kucağıma çektim.

"Hadi gidip uyuyalım." Dedim Sıla'nın hıçkırığı geçince.

"Beraber mi?" diye sordu. Sesindeki tondan bunu ne kadar çok istediğini anlayabiliyordum.

"Beraber olsun mu?" diye sordum karşılık olarak.

Kafasını evet dercesine sallarken gözlerini kaçırdı.

"Peki." Deyip elini tuttum. Peşimden eve doğru sürüklerken mutfağa girdiğimizde aklıma geldi.

"Dondurma yemek ister misin?"

"Emin ol şu an yemek istediklerim arasında dondurma son sırada. İlk sırada sen varsın." Diyerek göz kırptıktan sonra kıkırdadı. Ben deyince utanıyorsunuz ama Sıla Hanım. Sizin dedikleriniz ne olacak? Resmen beni baştan çıkarmaya çalışıyorsun.

Elini daha fazla sıkarak odama götürdüm. Üzerine giymesi için rahat bir şeyler verdikten sonra bende şort ve askılı giydim. Hava sıcaktı ve tam hastane çıkışı klimayı açarak tekrar hastane için bahane üretmek istemiyordum.

Sıla verdiklerimi giymişti. Yatağın sağ tarafına yatıp onu da sol tarafıma çağırdım. Hala dikişleri duruyordu ve birkaç gün sonra alınacaktı. Yine de bir sorun çıksın istemiyordum.

Sıla utana sıkıla yanıma yattı. Kolumu başının altına koyarak bana sarılmasını sağladım.

"İyi geceler." Diye fısıldadım karanlığa doğru.

"İyi geceler en sevdiğim." Diye fısıldadı aynı şekilde. Kafası boyun hizamdaydı ve nefesi boynuma çarpıyordu. Oradaki şah damarın dile gelip konuşacağını sandım bir an. Çünkü kalbim boynumda atıyor gibiydi. Kendimi sakinleştirmeyi bir şekilde başardım. Yoksa tüm gece bana haram olacaktı. Gözlerimi kapattım ve hiçbir şey düşünmemeye çalışarak kendimi uykuya bıraktım.