17.5

4.7K 339 9
                                    

Sıla ellerimi sıkı sıkı tutmuyor olsaydı eğer, gidip o Berfin'i öldürebilirdim.

"Bu doğru mu?" diye sordu Sıla. O da sinirliydi ama zor da olsa beni tutmaya çalışıyordu.

"Evet, hatta sonra kendisi seninle arkadaş olunca şaşırmıştık. Vizelerden sonra birçok kişi seninle konuşmaya başlayınca biz de çekincemizi bir kenara bırakıp arkadaş olmak istedik."

"Teşekkür ederim." Deyip gülümsedi Sıla. Ama gözleri dolu doluydu. "Teşekkür ederim." Tekrar ve tekrar teşekkür ettikten sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Bu Sıla'nın kırılma noktasıydı. Ben dahi olanları kaldıramamışken, Sıla'dan iyi olmasını bekleyemezdim.

Ortamı umursamadan başını göğsüme yaslayıp saçlarını okşadım. Normalde sinirlenmişken bir yerlere vurmadan asla sakinleşmeyen bir insandım fakat Sıla'nın göz yaşları içimdeki bütün siniri alıp götürmüştü.

İçli içli nefesler alıp sakinleşene kadar saçlarını okşadım. Kızlar ne yapacaklarını şaşırmış bir şekilde bizi izliyorlardı.

"İyi misin?" diye sordum öne doğru eğilerek. Başını sallayarak yanıtladı.

"Lavaboya gidip yüzümü yıkayayım geleceğim."

Sıla gittikten sonra bana döndüler.

"Sıla neden bu kadar üzüldü?"

"Nasıl anlatsam, Sıla kişiliği gereği biraz utangaç o yüzden kolay kolay arkadaş edinemiyor. Üniversiteye başladığında da bunu sorun etmişti ama o Berfin orospusu yumurtadan fırlar gibi çıkıp Sıla'yla arkadaş olmuştu. Berfin'i günahım kadar sevmesem de Sıla için bir şey yapmıyordum. Yine de Berfin'den başka arkadaşı olmadığı için üzülüyordu. Kendini suçluyordu. Şimdi tüm bunların üstünde dediklerinizi duyunca daha çok üzüldü. O yüzden bende teşekkür ediyorum, Sıla'yla arkadaş olmaya çalıştığınız için."

"Utangaç olduğunu biliyorduk ama bu kadar ciddi olduğunu bilmiyorduk." Dedi Sanem şaşırarak. "Bilseydik daha erken arkadaş olmaya çalışırdık."

"Düşünmeniz bile güzel."

O Berfin'den sike sike bunun hesabını sormaz mıyım ben? Anlaşılan son zamanlarda fazla yumuşamışım.

"Sizden ricam, ben işimi bitirene kadar Sıla'yı okulda yalnız bırakmayın. Berfin yanına bile yaklaşmasın."

"Hayır yaklaşsın." Dedi yanımıza yeni gelen Sıla. "Bende sinirliyim." Yanıma oturup kollarını gövdesinde birleştirdi. "Sen pata küte kıza dalarsın ve o asla pişman olmaz. O yüzden bana bırak."

"Ama-"

"Aması yok İlay. Biliyorum, belki de benden daha sinirlisin ama lütfen bana bırak. Eğer bu meseleyi kendim çözemezsem daha sonra içimde kalacak. Benden sonra yine de memnun olmazsan o zaman istediğini yapabilirsin."

"Oyun oynayacak bile olsan saçının teline dahi dokunursa karışmam." Diyerek baştan tavrımı ortaya koydum. Sıla'dan beklemiyordum ama kızı kendine aşık edip ortada bırakabilirdi. Bu süreçte ise belli yakınlaşmalar olurdu ki, olursa kendimi kaybedebilirdim.

"Merak etme." Dedi güven verircesine. Bu yüzden bende Sıla'ya güvenmeyi seçtim ama kolayca bırakacak olursa kesinlikle devreye girerdim.

Biraz daha kafede oturup kızlarla vedalaştıktan sonra eve döndük. Sıla koltuğa oturmuş, düşüncelere dalmıştı. Sonra yine ağlamaya başladı. Akşama kadar bir durup bir ağlıyordu ve ne yapacağımı bilemiyordum. Elimden sadece desteklemek gelmesi berbattı. Kalbim o kadar acıyordu ki sanki atmayı bırakmıştı.

Etrafı kalabalık olursa biraz iyi gelir diye düşündüğümden Damla'nın oluşturduğu gruba mesaj attım.

İlay: Bize gelin

Sapla: Noldu

Gökçe: Bir sorun mu var

Aslı: Noldu lan

Elif: Geliyorum

Hiçbirine cevap vermemiştim. Bir süre sonra kapı çalındı. Elif tedirgin bir şekilde içeri girdi.

"Kimseye bir şey olmadı değil mi?" derken koltukta ağlayan Sıla'yı gördü.

"Sıla neden ağlıyor?" Bana sorarken koltuğa ilerlemiş Sıla'ya sarılmıştı. Ve Sıla ilk defa benden başka birinin kollarında ağladı.

Bir saat sonra herkes toplanmıştı. Sıla da burnunu çeke çeke sakinleşmişti. Umduğum gibi etrafının kalabalık olması iyi gelmişti.

"Anlatacak mısınız artık? Sıla'yı ilk defa bu kadar kötü görüyorum." Dedi Gökçe. Sıla'ya baktığımda anlat dercesine kafasını salladı.

"Berfin orospusu oldu ne olacak."

"Sıla'ya bir şey yaptı deme?"

"Fiziksel olarak hayır ama psikolojik olarak evet. Bu kaltak sınıftaki herkese okulun sahibi benim çok güçlü olduğumu Sıla'yı üzerlerse onlara bir şey yapabileceğimi söylemiş. Bu yüzden herkes Sıla'dan uzak durmuş."

"Yok artık." Dedi Aslı.

"İmkânsız." Dedi Elif.

"Derdi ne bu amına koduğumun kızının?" Gökçe de sinirlenmişti. Hatta sinirden kuduruyor gibi duruyordu.

"Muhtemelen utangaç olduğumu fark etti." Sıla kafeden beri ilk defa konuşuyordu. "Başka arkadaşım olmazsa eğer ona daha yakın olurum diye düşündü. Öyle olursa rahatça İlay'la ilgili kafamı karıştırabilirdi çünkü."

"Bence toplanıp öldürmeye gidelim." Dedi Damla.

"Bende isterdim ama Sıla'nın kendi planları var o yüzden ona bırakacağım."

"Sen? Ciddi olamazsın."

Omzumu silktim. "Eğer Sıla mutlu olacaksa sorun değil. Yine de peşini bırakacak değilim, Sıla'nın yaptığından memnun olmazsam bitti o kız. Madem milleti gücümle tehdit etmiş, görsün bakalım o gücü."

Kızlar bizde kalmaya karar vermişlerdi. Elif'le Aslı aşağı inerken Gökçe ve Damla için koltuğu açmıştık. Sıla da biraz daha iyi hissediyor gibiydi. Şimdilik kötü bir şey yoktu, umarım çıkmazdı da.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin