"Damla şu tabağı uzatsana." Dedim meyve dolu tabağı göstererek. Bugün Sıla bizde kalıyordu ve akşam çok sıkıldığımız için, daha doğrusu ikimiz baş başa bir odada saatler geçirmeye korktuğumuz için Damla'nın gelme teklifini anında kabul etmiştik. Annesi ve babası dışarı çıkacak ve küçük kardeşine Damla bakacaktı ama Damla benimle programı olduğunu söyleyerek zar zor sıvışabilmişti. Bakıcı da bugün izinliymiş anlaşılan. Çocuk aileye başarılı bir şekilde kakalandı.
Bahçede oturuyorduk ve hava hafif esiyordu. Damla'nın uzattığı tabaktan büyükçe bir üzüm dalını avucuma alıp geri çekildim. Üzümü gerçekten seviyordum. Bir kendime bir de yanımda oturan Sıla'ya yedirerek avucumdakileri bitirdim.
Sıla ve Damla'nın iyi anlaşmasını umuyordum. Damla zaten aşırı sosyal bir insan olduğu için birileri ile arkadaşlık kurmakta asla zorlanmazdı. Sıla'nın utangaçlığı yüzünden çok fazla arkadaşı yoktu. Bırak çok fazlayı bir taneden fazla yoktu. Geçen gün hafif sarhoş olduğunda voleybol takımından kızlarla konuşmuştu ve konuşurken çok heyecanlıydı. O yüzden Sıla'nın Damla'ya alışmasını ve onun yanındayken rahat davranmasını istiyordum.
"Gelecek ay tatil planımız var Antalya'ya gelmek ister misin?" diye sordum Damla'ya. Sıla ile bunu önceden konuşmuştuk ve Damla ile Emirhan'ı çağırmamın sorun olmayacağını söylemişti. Hatta Gökçe'yi de çağırabilir miyim diye bile sormuştu.
"Ne zaman?"
"Temmuz sonu gibi. Turnuva bittiğinde."
"Bizimkiler de o zaman tatile çıkacaklardı. Seninle gideceğimi söylersem beni peşlerinden sürüklemezler en azından." Dedi gülerek.
"O zaman geliyorsun?"
"Tabi ki, bir de soruyor musun?"
"Emirhan'ı da çağırmayı düşünüyorum."
"Ne işi var onun ya? Gidelim işte kız kıza." Dedi anında suratını düşürerek.
"İşimize yarar bir yerde gelsin işte."
"Evet işimize yarayabilir. Etraftaki erkek sinekleri kovma görevini üstlenebilir." Dedi Damla kafasını yukarı aşağı sallayarak. "Böylece Damla bir Allah'ın kulunu bulamasın kendine değil mi?"
"Emirhan var işte Damla. Zengin, akıllı, yakışıklı daha ne istiyorsun?"
"Ukala, geçimsiz, uyuz." Diyerek benimkilerin üstüne madde ekledi. Çok iyi bir kız olduğum için olaylara hep iyi tarafından bakıyordum işte ne yaparsınız.
"İşine gelirse bayağı iyi geçinebilir aslında." Dedim üsteleyerek.
"Bazen diyorum ki sadece bana mı gıcıklık yapıyor acaba."
"Yok, huyu kurusun kendisi biraz gıcıktır. Ama sana uyuzluk yapmak için ekstra bir çaba gösteriyor. Bence sana aşık." Dedim omuz silkerek.
Damla ve Sıla ikisi de gözlerini açarak bana baktılar. Ne? Ne oldu?
"Ne var?"
"Aman Yarabbi." Dedi Damla ellerini dua eder gibi açıp. "Çok şükür, çok şükür İlay ile aşk meşk konuşabileceğim günler geldi."
"Abartma Damla." Dedim gülerek.
"Benim bugüne kaç sevgilim oldu biliyor musun?" diye sordu gözlerini kısarak.
"100?" Dedim aynı şekilde gözlerimi kısarak.
"Oha İlay. Az geldi biraz daha arttır."
"18 yaşındasın daha Damla bu kadarı da fazla." Dedim inanamamış gibi davranarak.
"Yedi tane İlay. Yedi. Kocaman bir yedi. Dokuzuncu sınıfta bir tane, onuncu sınıfta bir tane, on birinci sınıfta üç tane ve bu sene iki tane."
"Senden beklenmeyecek performans. Beni hayal kırıklığına uğrattın. Ben ciddi ciddi 100 olmasa bile 10'u geçmişsindir diye düşünüyordum."
"Öyle görünebilirim ama şıpsevdi değilim. Sadece beni çok sevecek birini arıyorum. Ne yazık ki sevgili olduğum erkeklerin hepsinin istediği tek bir şeydi. Ben vermeyince de puf ilişki falan kalmadı."
"Anladım." Diyerek yüzümü buruşturdum.
"Yakışıklı erkek gördüğümde ağızımın suyu akmasa kesin sizin tarafa kayardım bende. Ama lanet olsun ki yönelimim kesin. Biseksüel bile değilim, düzüm. Bildiğin heteroyum."
"Ben ne seksüel olduğumu hala bilmiyorum ama Sıla'dan başka kimseyi sevebileceğimi sanmıyorum." Dedim omuz silkerek.
"Ben belki biseksüel olabilirim ama hiçbir erkek İlay kadar çekici gelmiyor o yüzden cinsel yönelimimi İlayseksüel olarak belirledim." dedi Sıla. Utansa da konuşmaya katılıyordu.
"İkiniz tam birbirinizi bulmuşsunuz. Yani İlay, 19 yıl bekledin sonunda turnayı gözünden vurdun." Evet, Damla kimliğe bir yıl geç yazıldığımı biliyordu ama nedenini bilmiyordu. O zamanlar evde yaşayanlar dışında nedenini bilen tek kişi Sıla'ydı.
"Darısı senin başına şekerim." Diyerek göz kırptım. Damla yine kocaman gözlerini açmış bana bakıyordu. Bilerek yapmıştım bunu.
"Sıla, seni kesin Allah gönderdi ya. İlay'ı düzeltmek için gelmişsin sen. Ne güzel gelmişsin öyle." Dedi ve kalkıp Sıla'ya sarıldı. Sıla utançtan kıpkırmızı geçerken ikisini ayırdım Sıla'yı belinden tutup kendime çektim.
"Yavaş gel." Dedim Damla'ya yerine oturmasını işaret ederken.
"Aman da aman sahiplenici sevgili tutuşunu yesinler." Diyerek kıkırdadı Damla.
"Çok tatlısın yiğidim." Diyerek ona katıldı Sıla'da. İkisi gülerken Sıla'yı daha çok kendime bastırdım. Hala utanıyordu ama biraz biraz konuşmaya katılıyordu. Mutluydu, mutluydum. Başka bir şeye ihtiyacım yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Biri (GirlxGirl)
Historia CortaBaşlangıç Tarihi: 05.06.2018 Yarı Texting -,- Arkadaşlar sevişme çok (belki hiç) yok bu hikayede... Anonim: Ben bir ayyaşım Sekiz çizer ayaklarım Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının Gecenin 1'i Aptalın biri Kalbinin dışında bekliyor içer...