Aptalın Biri (GirlxGirl)

13.0

5 bölüm uzunluğunda toplam 3 bölüm atıcam arka arkaya okuyup geçmeyin voteleri yorumları unutmayın skjdsafsad Benden de bir ay bölüm beklemeyin aq jskflsdfads

<<<<<<<<<<

Yazlığın kilerinde küçükken çaldığım gitarı bulmuştum. Küçük dediğim 12-13 yaşlarındaydım, öyle çok küçük de sayılmazdım. Yeni şeyler denemek istediğim, hayatımın deli dolu zamanlarıydı. Yani, ben ne kadar deli dolu olabilirsem, o kadar deli doluydu. Aslında bir kurtuluş da denebilirdi. Annemin iyice delirdiği zamanlardı, onun kafamdaki sesini bastırmak için kendimi gitara vermiştim. Sıkılınca bırakmıştım tabi, ama şimdi bulunca küçük bir nostalji yaşadım.

Sesimin güzel olduğunu hiç düşünmezdim. Kimsenin önünde şarkı söylemediğim için kimsenin sesim konusundaki fikrini de bilmezdim. Şu koskoca tatilde uyku düzeni bozulan tek insan evladı bendim. O yüzden herkes uyurken sessizce gitarı almış ve evden uzaklaşıp kumsala gitmiştim.

Parmaklarımı açmak için birkaç akor çalmayı denedim. Düşündüğümden daha kötü sayılmazdı. O günden beri her gece veya bulduğum her fırsatta kimseye çaktırmadan bir parçaya çalışıyordum. Planım doğum gününde Sıla'ya şarkı söylemekti ki, hoşuna gideceğine adım gibi emindim. Ve yüzünde göreceğim o gülümseme, gözlerinde göreceğim o parlaklık verdiğim şu emeğe kesinlikle değerdi.

Sıla'nın doğum gününe iki gün kalmıştı. Harıl harıl ne hediye vereceğimi düşünüyordum. Şarkı bir yana, gerçek bir hediye almak istiyordum. Ama ne alacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.

"Damla." Diyerek yanımda oturan Damla'yı dürttüm.

"Efendim?"

"Sıla'yı bir şeylerle oyalasana dışarı çıkmam lazım."

"Nereye?"

"İki gün sonra Sıla'nın doğum günü, ona hediye bakacağım."

"Ne?" Damla yüksek sesle çığlık attığında elimi ağzına atıp susması için bastırdım.

"Sessiz ol amk kızı."

"Ne alacaksın?"

"Bilmiyorum, bakacağım bir şeylere. Henüz aklıma bir fikir gelmedi."

"Sürpriz parti hazırlayalım o zaman. Kumsalı falan süsleriz böyle. Ay mükemmel olacak." Dedi coşkuyla.

"Süsleme konusunda sana kolay gelsin. Fazla abartma, Sıla göz önünde olmayı sevmiyor biliyorsun. Sadece onu mutlu edecek kadar hazırla ve tanımadığımız kimseyi çağırma. Bak uyarıyorum, tanımadığım tek bir kişi olursa o günden sonra sakat kalırsın."

"Tamam be." Diyerek eliyle saçlarını savurdu. Ayağa kalkıp mutfakta bir şeylerle uğraşan Sıla'ya seslendi. "Sıla'cııım bana börek yapmayı öğretir misin?"

Bende fırsattan istifade kendimi dışarı attım. Emirhan arabayı alıp kuzenleri ile gezmeye çıktığı için tabana kuvvet gidecektim. Sokaklarda gezerken, mağazalara bakarken beni çeken hiçbir şey yoktu. Özel hissettiğim, bunu Sıla'ya almalıyım dediğim hiçbir şey yoktu.

Ellerim boş bir şekilde eve dönerken çıkmaz sokaktan gelen sese kitlendim. Sokağa ilerlediğimde iki çocuğun yavru bir kediyi sıkıştırdığını gördüm. Kedinin masmavi gözlerini görmemle aklıma Sıla'nın düşmesi bir olmuştu. Çocukları sinirle kovduktan sonra zaten ürkmüş olan yavru kediye yaklaştım.

Kaçmasın diye Kuyruğuna bağladıkları ipi çözdükten sonra kucağıma aldım. Tırmalıyor ve kurtulmaya çalışıyordu. Bu yaşıma kadar herhangi bir canlıya sevgi gösterememiştim. Bana sevgiyi öğreten Sıla'ydı dolayısıyla kediyi nasıl sakinleştireceğimi hiç bilmiyordum. Denk geldiğim videolardan gördüğüm kadarıyla kulağının arkasını ve çenesini okşadım. Yanlış da hatırlıyor olabilirdim. Daha çok tırmalamaya çalıştığında bu ihtimal daha da çok arttı. Kollarım çizik içinde kalırken tek elimle kediyi tutmaya çalıştım. Diğer elimle telefonumu çıkarıp yakınlarda veteriner aramaya başladım.