Aptalın Biri (GirlxGirl)

14.4

Bana beddua etmiyorsunuz değil mi sdjkflsgds Sadece soruyorum jsfklsdfs

<<<<<<<

Günün geri kalanında iki ay sonraya evlilik tarihi seçilmişti. Teyzem her ne kadar memnun değil gibi görünse de anneannem gibi olay çıkarmamıştı.

Bu son akşamdı. Herkes yarın evlerine dönüyordu. Biz de evimize dönecektik. Evimiz derken bile yüzümdeki gülümsemeye engel olamıyordum. Telefonum çalmaya başladığında numarayı görür görmez bizimkilerden uzaklaştım. Sıla'nın gözünden tabi ki kaçmamıştı. Meraklı gözlerle beni izlerken onu ardımda bırakıp bahçenin boş bir köşesini aradım.

"Merhaba, İlay Altıntaş'la mı görüşüyorum?"

"Evet, benim."

"Sipariş ettiğiniz yüzükler elimize ulaştı. İstediğiniz zaman almaya gelebilirsiniz."

"Önümüzdeki hafta uğrayacağım. Teşekkürler."

"Biz teşekkür ederiz, iyi günler."

"İyi günler." Diyerek telefonu kapattım. Hayatı yine mükemmel hızlı yaşıyordum. Hemen yarın evleneceğimiz yoktu. Zaten yaşadığımız ülke şartlarında evlenmemiz imkansızdı. Yüzük sadece sembolik bir şeydi. Aslında Sıla beni, bende onu bildiğim sürece yüzüğe ihtiyacımız yoktu ama Berfin'in gözüne sokmak istiyordum. 'O bana ait.'

Sıla'nın kasılan yüz ifadesinden kiminle konuştuğumu deli gibi merak ettiğini ama beni sıkmamak için sormadığını anlayabiliyordum. Aslında bir bakıma eğlenceliydi. Gülerek yanına oturduğumda daha çok meraklanmış gibi bir ifade takıldı.

Sonra dayanamamış olacak ki, "Kimdi o?" diye sordu.

"Bu kadar merak ediyorsan telefonumu kurcalayıp öğrenebilirsin." Dedim sırıtarak. Asla öyle bir şey yapmayacağını biliyordum.

"Beni çıldırtmak istiyorsun değil mi?" diye sordu gözlerini kısarak. Yüz ifadelerini izlemek eğlenceliydi o yüzden bozmadım.

"Çıldırırsan ne olur?" Kulağına fısıldayarak saçlarını öptüm.

Kalabalık bir ortamda olduğumuzdan utancı tavan yapmış, kıpkırmızı geçmişti. Yüzünü saklamak için bir yer ararken kalabalık ortama aldırmadan boynuma girdi. Değişikti.

"Önemli bir şey değildi. Sora'ya oyuncak siparişi vermiştim onun geldiğini söylediler." Çok rahat yalan söyleyebiliyor olmam beni şaşırtmıştı.

"Niye bana da söylemedin?" diyerek koluma vurdu.

"Oğlumun beni daha çok sevmesini istemem suç mu? Zaten senin götünden ayrılmıyor, biraz bende puan kazanayım." Homurdanarak söylediklerimden sonra kıkırdadı.

Bahçeyi uğultular sarmıştı. Herkes kendi halinde takılıyordu.

"Duman, elimden bir kaza çıkacak." Emirhan'ın sinirli sesini duyduğumda dikkatimi o tarafa verdim. Bizim kadın ve içki düşkünü Duman, Damla'ya sulanıyordu. Bunu gören Emirhan ona sataşıyordu.

"Sana ne kardeşim, aranızda bir şey varsa söyleyin."

"Yok." Emirhan'ın sinirliden daha çok çaresiz bir hale bürünüşünü izledim.

"Karışma o zaman."

"Niye kimse benim fikrimi sormuyor?" Damla patladı patlayacaktı. "İkinizle de konuşmak istemiyorum, Emirhan beni korumayı bırak, Duman sende uzak dur."

"Hadi ama güzelim. Biraz eğlenebiliriz."

"Duman anlamıyorsun herhalde, istemiyorum."

"Neden? Bunun yüzünden mi?"

Duman ve Emirhan eskiden beri iyi anlaşamazdı zaten. Emirhan tekrar sinirlenirken acaba ne zaman araya girsem diye düşünüyordum.

"Kız seviyorum ben."

Gülmemek için elimle ağzımı kapattım, yoksa evin içinden bile duyulacak bir kahkaha atabilirdim.

"Ne?" Emirhan ve Duman aynı anda tepki vermişlerdi.

"Kız seviyorum işte."

"İnanmam." Diyerek sırıttı Duman. "Beni başından savman için daha fazlası gerek güzelim."

"Off." Diyen Damla bir adım geri çıktı. Gözleriyle etrafı taradı ve Gökçe'yi bulunca ona kitlendi. Gökçe, Oğuz, Batu, Aslı ve Elif'le koyu bir sohbete dalmıştı. Aklımdan geçen şeyin olmayacağına kendimi inandırmak istiyordum. Bugün yeterince şok yaşamıştım zaten.

Damla yavaşça Gökçeye yaklaştıktan omzundan tutup kendisine dönmesini sağladı. Kalbim ağzımda olacakları izliyordum. Sıla da benim gibiydi. Elimizde bir çekirdeğimiz eksikti.

Gökçe Damla'nın tarafına döner dönmez, Damla dudaklarını birleştirdi. Şok olanların başını Oğuz çekiyordu. Dudaklarını dokundurup çekme değildi bu. Ciddi ciddi öpüyordu kızı. Gökçe ne yapacağını şaşırmış bir şekilde hareket edemiyordu. Bugün hiçbir şey beni daha fazla şaşırtamazdı.