8.8

8.5K 560 15
                                    


Sıla'nın şehir dışından birkaç günlüğüne kuzeni gelecekti. Her ne kadar ilgilenmek istemese de aile sorunlarını dışarı yansıtmak istemiyorlardı bu yüzden ablasıyla birlikte kuzenleriyle ilgilenecekti. Bu demek oluyordu ki turnuvalar başlayana kadar Sıla'yı göremeyecektim.

Tabi ki böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değildi. Sıla'yı görememek mi? İmkansız. Acilen bir şeyler düşünüp Sıla'yı tekrar yanıma çağırmalıydım. Hiçbir bahane bulmasam da Sıla sorgusuz sualsiz gelirdi ama bu seferde ablasıyla çok ters düşerdik.

Ben ne yapsam da Sıla'yı görsem diye düşünürken telefonum çalmaya başladı. Kalp kalbe karşı diyeceğim ama Sıla bir an bile aklımdan çıkmadığı için bu duruma pek uygun olduğunu sanmıyordum.

"Efendim çiçeğim?" diyerek açtım telefonu. Sesimdeki neşeye engel olamamıştı.

"Ne yapıyorsun en sevdiğim?"

"Hiç, her zamanki gibi seni düşünüyorum." Telefonun diğer ucundan gelen nefes sesini dinledim. Yine kalbi sıkıştı anlaşılan.

"Oyuna devam edebileceğimi sanmıyorum yüksek seviyeli saldırıydı çok fazla hasar aldım."

"Buluşmak mı istiyorsun? Hemen şimdi mi? Tabi ki müsaidim." Dedim hiçbir şey söylemesine fırsat vermeden. Sıla kıkırdarken cevap verdi.

"Yanımda kuzenimin çocukları var. Yedi yaşında ikiz çocuklar. Ablam aileleriyle ilgileniyor bana da çocukları bıraktılar. Eğlenmeye falan götürmek istiyorum ama biliyorsun yalnız gidemem. Bana eşlik etmek ister misin diye soracaktım."

"Konum at gelip alayım sizi."

"Tamam en sevdiğim. Görüşürüz."

"Görüşürüz." Diyerek telefonu kapattım. Beklediğim fırsat gümüş tepsiyle önüme sunulmuştu elbette ki reddetme gibi bir seçeneğim yoktu.

Üstümü değiştirip arabaya atladım. Sıla çoktan konum atmıştı. Trafik sağ olsun Sıla'nın yanına gidebilmem bir buçuk saatimi almıştı. Burası babasının yaşadığı siteydi. Güvenlikten içeri girmeden arabayı park ettim. Sıla'yı aradığımda telefonu ilk çalışta açtı.

"Aşağıdayım."

"Tamam, geliyoruz." Dedikten sonra telefonu kapattı.

On dakika sonra Sıla ve iki erkek çocuğu arabaya binmişti. Sıla'nın kollarını göğsünde kavuşturması ve asık suratla pencereden dışarı bakması, üstelik arabaya oturduğundan beri yüzüme bakmayışı bir sorunun olduğunun göstergesiydi.

"Sıla neyin var?" diye sordum arabayı çalıştırmadan önce.

"Bir şeyim yok."

En sevdiğim dememişti. Kesin bir problem vardı.

"Sıla abla Eylem abla ile kavga etti." Dedi arka koltuğa oturan çocuklardan biri. Arakaya doğru döndüm.

"Neden?"

Çocuk bilmiyorum dercesine omuz silkti.

"Aç mısınız, önce yemek yiyelim mi?" diye sordum çocuklara. Gerçekten birbirlerine çok benziyorlardı.

"Hamburger, hamburger." Dedi bir tanesi neşeyle.

"Hayır, Çağrı. Annem hamburger yememizi yasakladı." Dedi diğeri.

"Bir kere de gıcıklık yapma Çağan. Hem Sıla abla yiyebileceğimizi söylemişti."

"İlay, alışveriş merkezinin birine gidelim orda karar versinler ne yiyeceklerine." Dedi Sıla.

Aptalın Biri (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin