Anonim: Seni gördüm göreli
Şaşırdım, dolaşırım bir başıma
Seni bildim bileli
Kaçırdım şu aklı başımdanAlışmıştım artık her mesajına şarkı sözleriyle girmesine.
İlay: Sana da merhaba
Anonim: Ay selam verdi
İlay: Tövbe.
Anonim: Beden dersindeniz değil mi?
İlay: Evet
Anonim: Peki neden voleybol oynamıyorsun?
İlay: Az önce bileğimi burktum kenarda oturuyorum
Anonim: NE DEMEK BİLEĞİMİ BURKTUM KIRILMADI DEĞİL Mİ ACIMIYOR DEĞİL Mİ? REVİRE GİTTİN Mİ? BUZ FALAN KOYSAYDIN KEŞKE YA SEN VOLEYBOL TAKIM KAPTANISIN NASIL BİLEĞİNİ BURKARSIN
Endişeli mi sövüyor mu bilemedim.
İlay: Bir şeyim yok ya, yarına geçer hafif bir burkulma
'He bok.' Dedi iç sesim. 'Bileğinin amına koydun smaç basacağım derken.' Diye devam etti. İç ses olayı bende hiç yoktu önceden. Sonra küfre tövbe edince buna tepki olarak oluştu ve istediği gibi küfür etmeye başladı.
İlay: Sizin ders ne?
Konuşmaya başlayalı yaklaşık iki hafta olmuştu. Ve henüz adını bile bilmediğim kız bana iyi geliyordu. En azından yanımda oturan geri zekalı Damla'dan daha iyi geliyordu.
Anonim: Hayatta söylemem, kızım okulun sahibisin sen gidip bulursun falan
Anonim: -Burada arkadaş sanıyor ki kendisini merak ediyorsun-
Anonim: Neyse beni bulmak için uğraşacağını düşünmüyorum ama yine de söyleyip riske girmek istemiyorum
İlay: Seni bulmam bu kadar önemli mi? Yani anonim olmana falan takılmıyorum ama niye kendini göstermek istemediğini merak ediyorum.
Anonim: Ben konuşamam yani konuşamam derken çok utangaç bir insanım eğer yüz yüze görüşürsek düşüp bayılabilirim
Anonim: Ya böyle klavyenin arkasına saklandığım zaman çenem açılıyor benim
Anonim: Hani dalga geçerler ya klavyenin bordo berelisi diye
Anonim: Tam olarak öyleyim ben deli cesareti geliyor bana öyle zamanlarda
Anonim: Ama insanlarla yüz yüze görüştüğümde genelde utanıp kızardığım için dalga konusu oluyorum
Anonim: Kız erkek fark etmiyor bana mı aşık oldun yoksa diye dalga geçiyorlar
İlk defa bana kendini bu kadar açıyordu. Onu tanıma isteğim de deli gibi artıyordu. Bir yandan da yüz yüze görüşüyor olsaydık kendimi ne kadar kötü hissedeceğimi düşündüm. Homofobik bir insan değildim. Saygım da vardı ama bir kızı sevebileceğime hatta birini sevebileceğime dair hiç cesaretim yoktu. Sevmenin ne demek olduğunu bile bilmeyen bir insanım ben.
Eğer karşılaşırsak ve beni sevmeye devam ederse aynı şekilde karşılık veremeyeceğim için kendimi çok kötü hissederdim. Bir nevi duygularıyla oynamak olurdu.
'Sen ne zamandan beri başkalarını düşünüyorsun sikko?' diye sordu iç sesim. Haklıydı, ben kendimden başkasını hiç düşünmezdim. Dünyanın görüp görebileceği en bencil insan bile olabilirdim.
Ben düşüncelerle ve iç sesimle boğuşurken bir mesaj daha geldi.
Anonim: Eğer dersi dinlemeye devam etmezsem telefonum alınacak, alınırsa sana ulaşamam o yüzden ben kaçar
Anonim: Fırsat bulduğumda yine yazarım
Anonim: Bu arada o bileğine baktır eğer yarın topallayarak yürüdüğünü görürsem diğer bileğini de ben burkarım
Anonim: Ya da dur kıyamam
Anonim: Ama çok kızarım
Anonim: Bir yerinin yaralanmasını istemiyorum
Anonim: O yüzden lütfen bileğini tedavi ettir
Anonim: Hadi ben kaçtım.
Çok hızlı yazıyordu. Ben son mesajını okurken çoktan çevrimdışı olmuştu. Telefonun tuş kilidine tıklayıp cebime attım. Oturduğum yerden yavaşça kalktığımda meraklı gözler bana döndü. Evet okulda dikkat çeken bir insandım, gri saçlarım olduğundan ve okulun sahibi babam olduğundan. Ama voleybol takım kaptanlığını hakkımla almıştım, kesinlikle torpil yoktu.
"Nereye?" diye sordu Damla hareketlendiğimi görünce.
"Revire." Dediğimde gözlerini kocaman açıp bana baktı.
"İyi de sen kan kaybından ölecek olsan bile hastaneye gitmeyecek bir insansın."
Öyleydim. Ama şimdi nedense bileğimi tedavi ettirmek istiyordum.
"Her neyse." Diyerek spor salonundan çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Biri (GirlxGirl)
Historia CortaBaşlangıç Tarihi: 05.06.2018 Yarı Texting -,- Arkadaşlar sevişme çok (belki hiç) yok bu hikayede... Anonim: Ben bir ayyaşım Sekiz çizer ayaklarım Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının Gecenin 1'i Aptalın biri Kalbinin dışında bekliyor içer...