Aptalın Biri (GirlxGirl)

8.2

12'yi geçti yaaaa yetiştirmek istedim ama geç başladım yazmaya, odama dadandılar gitmediler bir türlü..........

<<<<<<<<<

Aldığım siyah motoru eve göndermelerini istedim. Çünkü arabayla gelmiştim ve arabayı burada bırakıp gidemezdim. Ayrıca henüz motora binmek istemiyordum çünkü önce Emirhan'dan tekrar kısa bir ders almam gerekiyordu.

Sıla'nın geleceğini bildiğimden eve sürerken olabildiğince hızlı gitmeye çalıştım. Birkaç hafta önce yediğim cezalar yüzünden babamdan uyarı almıştım ve bir süre kurallara dikkat etmem gerekiyordu.

Eve yaklaşırken Sıla'ya mesaj attım.

İlay: İstediğin zaman gelebilirsin

Cevap vermesi uzun sürmedi her zamanki gibi.

Çiçeğim: Yoldayım

Çiçeğim: On dakika sonra orada olurum

İlay: Aç mısın

Çiçeğim: Çok değil

Çiçeğim: Ama sen açsan

Çiçeğim: Sana muhteşem pankekler yapabilirim

İlay: AÇIM

Sıla'nın kıkırtı sesi kulaklarımda çınladı. Şu an gülüyordu, hissedebiliyordum.

Çiçeğim: Ben sana en güzelleri yapacağım sevdiğim jhfjksfssf

İlay: Tamam bekliyorum

Arabayı park edip çıktım. Güvenlikten geçtikten sonra doğruca mutfağa gittim. Zahide ablayı bekliyordum ama Ahsen'le karşılaştım.

Bir pankekin malzemelerini bilmiyordum, eğer eksik bir şey varsa markete gidip alacaktım.

"Zahide abla nerede?" diye sordum kıza. Kahverengi dalgalı saçları, yeşil gözleri vardı. Burnunun üstündeki minik çilleri ona farklı bir hava katıyordu.

"Sanırım üst kattaydı. Çağırayım isterseniz? Ya da ben yardımcı olayım?"

"Pankek yapmak için malzemeler neler?" İlk başta bir süre suratıma baktı sonra ciddi olduğumu görünce konuşmaya başladı. Ne yapayım hayatımda mutfağa girdiğim mi var?

"Yumurta, süt, un, şeker, kabartma tozu, vanilya." Dedi hızlıca.

"Bir bakıp eksik olan varsa söyler misin?"

"Yumurta bu sabah bitti onun eksik olduğunu biliyorum. Ve süt de yok." Dedi dolapları karıştırdıktan sonra. "Halam alışveriş listesi hazırlamıştı bir tane bugün markete gidecekti." Diyerek devam etti.

O sırada kapının sesini duydum. Sıla gelmişti. Kapıyı açan hizmetlilerden biri benim mutfakta olduğumu söyledi. Sıla'nın koşan adımlarını duyabiliyordum. Gülümsedim. Mutfağın kapısına dönerek kollarımı açıp onu bekledim.

Kapıda görünen Sıla benim kollarımı açmış halime gülümseyerek hızını yavaşlatmadan koştu. Boynuma atladığında kokumu arka arkaya içine çekmeyi de ihmal etmedi.

"Özlemişim." Dedi boynumda mırıldanarak.

"Bende." Diye yanıtladım onu kollarımla belini daha çok sıkarken.

"En sevdiğim, aldın mı motoru?" diye sordu ayrılırken. Sonra arkamızdan bize şaşkınlıkla bakan Ahsen'e kaydı gözleri. Sıla'nın yüzü kıpkırmızı geçerken Ahsen'e döndüm.

"Zahide ablanın listesini bulup getirsene." Diyerek mutfaktan gönderdim.

"Of çok utandım." Dedi Sıla eliyle yüzünü kapatarak. "Ayrıca o kız kimdi?" diye sordu.

"Zahide ablanın yeğeni. Bir süredir burada çalışıyor."

"Güzel kızmış ben nasıl gönlüm rahat bir şekilde eve giderim şimdi?"

"Git diyen mi oldu? Burada benimle kalabilirsin mesela?" dedim parmaklarım yanağını okşarken.

"Bugün öyle yapacağım." Dediğinde belinden tutup kendime çektim. Sıla'ya sarılırken huzur doluyordum. "O zaman bugün izi yenilemeye geldin." Dedim kulağına doğru fısıldayarak. Büyük bir çaba ile kollarımdan kurtularak iki adım geriledi.

"Utandım ama yaa." Yüzü yine kıpkırmızı geçmişti. Ben onu sırıtarak izlerken Ahsen tekrar mutfağa girdi. Elinde bir kâğıt vardı. Kâğıdı alıp göz attım.

"Zahide ablaya söyle alışverişe ben gidiyorum." Dedikten sonra Sıla'nın elinden tutarak mutfaktan çıkardım.

"Markete mi gidiyoruz?" diye sordu Sıla bahçeye çıktığımızda.

"Evet." Diye yanıtladım onu.

"Alışveriş sepetinde beni sürersin değil mi?" diyerek çocuksu bir heyecanla yüzüme bakmaya başladı.

"Sürerim tabii." Diye yanıtladım onu gülümseyerek. O gece gördüğüm rüyadan sonra Sıla'nın en çok istediğim şey olduğunun farkına varmıştım. O yüzden mutlu olması için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Çünkü onun mutluluğu bulaşıcı gibiydi o gülümserken benim de gülesim geliyordu.

Yolda giderken Sıla radyodan yine ezbere bildiği bir şarkı buldu. Sıla eşlik ederken arada sırada kafamı çevirip ona bakıyordum.

"Yandım, Yandım
Yandım yandım ahhhh ki ne yandım
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın."

Dedikten sonra bana bakıp söylemeye devam etti.

"Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
İçimde sevdan."

Şarkı melodili kısma geçerken bir süre daha beni izlemeye devam etti. Başladığında tekrar söylemeye başladı.

"Hala hoş bir havan var
Ne güzel adın
Bir çizik attın gönlüme, kanattın."

Sıla duygu dolu sesiyle şarkıyı söylerken bense sadece gülümsüyor ve bu kızın kaç şarkıyı ezbere bildiğini düşünüyordum. Her tarz dinliyordu ve hepsini de ezbere biliyormuş gibi görünüyordu.

Markete doğru yaklaşırken Sıla vitesin üzerindeki elimi avucunun içine aldı. Bende elini kavrayarak parmaklarımı kenetledim. Fiziksel olarak birbirimizin yoksunluğu çekiyorduk. Bunun ilişkinin kaçıncı adımı olduğunu bilmiyordum ama en güzel adımıydı.