I'M BACKKKKKKKKKK!!!!!
HABERSİZ HABERSİZ ÇEKİP GİTTİĞİM İÇİN VALLA ÜZGÜNÜM EN SON HASTAYDIM BİLDİĞİNİZ GİBİ SONRA BAYILDIM BEN FALAN O SIRALAR BAYA ZORDU ONDAN SONRA İÇİMDEN HİÇÇÇ YAZMAK GELMEDİ SONRA İŞİN UCUNU KAÇIRDIM KORE DİZİLERİYDİ NETFLİX FALAN DERKEN BOKU ÇIKTI HA DÖNDÜM HA DÖNÜCEM DERKEN BİR PARAGRAF BİLE YAZAMADIM.....
BURADA OLMADIĞIM SÜREDE BLACKPINK AŞKIM DEPREŞTİ BİASIM JENNIE OLMASINA RAĞMEN LISA'YA GÜNLERCE KAYDIM FSDFJKSDL ARADA BİR JENNIE X LISA FIC YAZMAYI BILE DÜŞÜNDÜM SONRA ALLAH AFFETSİN BÖLÜM BEKLEYEN OKURLARIN KÜFÜRLERİ KULAKLARIMDA ÇINLADI SONUÇ OLARAK HAZIR BOŞ DÖNEME GİRMİŞKEN DEVAM EDEYİM DEDİM KDASLFASD
KARDEŞLER, AŞKIMLAR, KUSURA BAKMAYIN CİDDEN BAHANE BULMAK İSTEMİYORUM YANİ TAM OLARAK YUKARIDA YAZDIĞIM GİBİ BOŞ GEZENİN BOŞ KALFASI ŞEKLİNDE TAKILDIM BİR BUÇUK AY BOYUNCA O DİZİ BENİM BU DİZİ SENİN, O ANİME BENİM BU MANGA SENİN, BİLMEM KAÇ BÖLÜM RUNNING MAN FALAN DERKEN BİR BAKMIŞIM GÜNLER GEÇMİŞ :(
BUNUN İÇİN ÜZGÜN OLDUĞUMU BELİRTİYOR HEPİMİZİ BÖLÜME DAVET EDİYORUM <<<<<
<<<<<<<
Hele şükür turnuvanın son maçına gelmiştik. Hiç kaybetmeden doğruca finale çıkmıştık. Voleybol severler arasında Sıla bir hayli popüler olmuştu. Gerçi hayran kalınmayacak gibi değildi, güzelliği şöyle dursun pasları kusursuzdu. Nasıl bu kadar iyi olduğunu anlayabilmiş değildim. Üstelik şimdiye kadar hiç oynamadığı düşünülürse.
Isınma hareketlerini yaparken Sıla'ya yardım ediyordum. Zalimin kızı ömrünün yarısını sporla geçiren benden daha esnekti. Sebebini sorduğumda ise küçük yaşta tekvandoya başladığını, sürekli bilgisayar başında oturmasının vücudu için sağlıksız olduğunu düşündüğünden sık sık esneme hareketleri yaptığını söylemişti.
"Bu akşam için bir planın var mı?"
"Bunu ciddi ciddi bana soruyor musun?" dedi gülerek.
"Ne bileyim belki işin vardır diye sordum, yoksa dışarı çıkalım diyecektim."
"En sevdiğim, sen sorarsın da ben kabul etmez miyim? İşim varsa bile yok. Hiç işim olmadı. İş ne?"
"Tamam böylesine bir inkâra gerek yok. Ne yapalım akşam?" diye sordum omzundan öne doğru bastırırken.
"Bilmem. Ne yapmak istersin?"
"Bebeğim, benim aklıma bir şey gelmediği için sana soruyorum zaten, normalde 'Şunu yapalım, bunu yapalım.' diye belirtirdim."
"Aslında istediğim bir şey var." Sıla'nın benden bir şey istemesi nadir olduğundan bir hayli şaşırmıştım. Her zaman benim isteklerime öncelik veriyordu ve kendini geri planda tutuyordu. Bunun farkında olduğum halde sesimi çıkarmam elbette ki bencilliğimden kaynaklanıyordu ama bu şekilde benden bir şey isteyince inanılmaz mutlu oluyordum.
"Ne istiyorsun?" diye sordum sesimdeki heyecanı gizleyemeden.
"Sarhoş olmak istiyorum."
"Ne istiyorsun?" Aynı cümleyi farklı ses tonuyla söyleyince ifadelerde değişiyordu. Mesela ikinci sorumda gayet şaşırmış bir tonum vardı.
"Sarhoş olmak istiyorum. Yani bugüne kadar doğru düzgün sarhoş olduğumu hatırlamıyorum. Hep sınırda durdum ve sarhoş olduğumda ne yapacağımı ne söyleyeceğimi kestiremediğimden o riske hiç girmedim. Kendimi en çok senin yanındayken kendimmiş gibi hissediyorum. Yine hızlı konuşuyorum ve anlatmak istediğimi muhtemelen anlatamıyorum ama özetlersem senin yanında sarhoş olmak istiyorum."
"Yani benim yanımdayken yapacağın şeyler ve söylediklerin önemli değil öyle mi?" diyerek güldüm.
"İlay şu an 'Bok da çıkabilir.' durumundayız. Yani bilinçaltıma pek güvenmiyorum açıkçası. Hayatın tehlikeye girebilir."
"Beni öldürmezsin herhalde?" diye sordum kuşkuyla. Sıla'ydı bu. Yapardı.
"Sen yine de kendini koruyacak önlemler al. En kötü, enseme vur bir tane bayılayım."
"Seni bayıltacak daha güzel yöntemlerim var." Dediğimde sırıtıyordu. Sonra kızarmaya başladı.
"Şey, onların işe yarayacağını sanmıyorum. Ve sarhoş bir kızdan faydalanamazsın." Dedikten sonra bana baktı. "Faydalanmazsın değil mi?"
"Nedense seni sarhoş etme fikri hoşuma gitti. Akşam seni almaya gelirim."
"Dışarıda içmeyelim. Mümkünse baş başa olacağımız bir ortam..." derken kızarmıştı ve yanağını ısırıyordu.
"Merak etme, kesinlikle baş başa olacağımız bir ortam olacak." Dedim kulağına fısıldayarak. Tam maç öncesi bunu yapmak istemezdim ama Sıla'yı utangaç moda sokmuştum. Yani final maçına muhtemelen ikinci sette anca girebilirdi.
İlk seti kaybetmiştik. Tahmin ettiğim gibi ikinci sette Sıla başladı. Sevgilim ne de güzel atıyordu öyle pasları. Güzel ikili olmuştuk, mesela şimdiye kadar Sıla'nın attığı bütün pasları mutlaka sayı yapmıştım. Üzerimde öyle güzel bir etkisi vardı.
İkinci yarının ortasında burnuma topu yememle sendeledim. Kırıldığını sanmıyordum ama burnum kanamaya başlamıştı. Doktora göstermek için yedeğe alınmıştım. Ben çıktıktan sonra Sıla'nın bocalayacağını düşünmüştüm ama bir kanayan burnuma baktı bir de filenin diğer tarafında. O bakışı biliyordum. 'Şimdi siktim belanızı.' Bakışıydı. Sıla sinir moduna girdiğine göre oyun için endişelenmeme gerek kalmamıştı. Bir an önce tekrar girmeliydim o yüzden beni revire götürürlerken sesimi çıkarmadım.
Burnumun kanaması durduğunda ve oyuna girmek için hiçbir problem olmadığını anladığımızda geri döndük.
Oyunun geri kalanında Sıla iyi olduğumu görünce agresif tavrını bıraktı ve sakince oynamaya başladı. Tabi ben dönene kadar sahada kök söktürmüş orası ayrı. Bu daha önce de olmuştu. Kendi takımımız dahi Sıla sinir moduna girdiğinde ona ayak uydurmaya çalışıyordu. Evet, öyle bir oyun düzenimiz vardı.
Sonuç olarak kazanmıştık ve okulumuz birinci olmuştu. Bu iyi bir şeydi, yani çok umurumda değildi ama birinci olduğumuz için okula kayıtlar artabilirdi. Bu da benim para kazanmamı sağlardı. Sıla ile bir gelecek planladığımdan beri torunumun torununa yetecek olan param gözümde birden az görünmeye başlamıştı. O yüzden bende daha çok para kazanmanın yollarını düşünmeye başlamıştım. Sonra en kolay yolu seçtim. 'Baba mirasına konma' yolunu.
O zamandan beri hayırlı bir evlat olma yolunda emin adımlarla ilerliyordum. Mesela babamla rahatça akşam yemeği yiyebiliyordum ki bu benim için çok büyük bir adımdı.
Programlar bittikten sonra dağıldık. Arabam okuldaydı dolayısıyla önce servisle okula gitmek zorundaydık. Sıla yanıma oturur oturmaz yüzümü avuçladı ve dikkatle burnuma bakmaya başladı.
"İyisin değil mi bir şeyin yok değil mi?"
"Bunun için çok geç kalmadın mı sence de? Üstünden üç saat geçti." Dedim gülerek.
"Fırsat bulamadım ki." Diye homurdandı. "Gerçekten iyisin değil mi? Acımıyor ya?"
"İyiyim, merak etme." Servise kısaca bir göz gezdirdikten sonra uzanıp burnumun üstünden öptü. "Çok şükür iyisin." Diye fısıldadıktan sonra kafasını cama çevirdi. Üstüme böyle titreyince kendimi çok iyi hissediyordum açıkçası. Yani sadece bir burun kanamasıydı ama Sıla'yı gören biri komaya girdiğimi düşünebilirdi.
Sıla'nın sarhoş halini gerçekten merak etmeye başlamıştım. O küçük bilinçaltında neler dönüyordu acaba? En fazla ne olabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Biri (GirlxGirl)
Short StoryBaşlangıç Tarihi: 05.06.2018 Yarı Texting -,- Arkadaşlar sevişme çok (belki hiç) yok bu hikayede... Anonim: Ben bir ayyaşım Sekiz çizer ayaklarım Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının Gecenin 1'i Aptalın biri Kalbinin dışında bekliyor içer...