BİR ŞEYİ FARK ETTİM DÜN HİKAYEYE BAŞLAYALI TAM 1 AY OLMUŞ SHJFSKAFAS 1 AYDA 72 BÖLÜM BENCE ÇOK TEBRİK EDİLESİYİM ÜSTELİK HİÇ AKSATMADIM ULAN BEN NE İSTİKRARLIYMIŞIM DA HABERİM YOKMUŞ ASHJDAKSDF NEYSE YORUMLARINIZ BEKLİYORUM GÖRÜŞÜRÜK :D
<<<<<<<<<
Telefonu bırakıp son kez aynada kendime baktım. Halimden memnun bir şekilde evden çıkıp bahçeye geçtim. Annemle ablam hala evde olduğuna göre babamla küçük bir görüşme yapabilirdim.
Bana verdiği yeni numarasını tuşladım.
"Sıla?" diyerek açtı telefonu. Numaramı kaydetmesine bile şaşırmıştım açıkçası.
"Hop babalık." Diye yanıtladım. Yaklaşık 13 yaşından beri babama babalık diyordum. Kızmadığı için alışkanlık olmuştu. Aramızda özel bir şey gibiydi.
"Bir sorun mu var?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim.
"Birazdan mahkeme var. Bana kimi istediğimi soracaklar." Diyerek fazla uzatmadan söze girdim. "Beni istiyor musun babalık?"
"Elbette kızım."
"O zaman şartlarımızı konuşalım. Kesinlikle yaz boyu kiminle görüştüğüm kiminle ne yaptığımla ilgilenmeyeceksin. Yazın ortalarına doğru Antalya'ya tatile gitmeyi düşünüyorum arkadaşlarımla ona da izin vereceksin. Zaten iki ay sonra reşidim, reşit olsam bile başıma bir şey geldiğinde ilk seni arayacaklar. Her neyse. Bir de üniversite hayatımı atlatabileceğim kadar para istiyorum hesabımda. Bunları kabul ediyorsan mahkemede hiç düşünmeden babamı istiyorum derim."
"Söylemene bile gerek yok Sıla. Sen benim kızımsın ve her şeyden önce kendin bir bireysin. Sınırı geçmediğin sürece benim sana karışmaya zaten hakkım yok. Elbette eğitimini karşılayacağım."
"Ha konumuzun babaannemin arsalarıyla hiç alakası yok yani." Dedim tepkisini merak ederek. Sustu. Susması yeterdi. Söze girip inkâr çabalarına başlamadan devam ettim. "Ay umurumda değil bana para ver hiçbir şeyime karışma yeter. Arsaların senin olsun." Dedim gözlerimi devirerek.
"Kendi kızımla anlaşma yaptığıma inanamıyorum."
"Ya babalık, bende 18 yıldır rol yaptığına inanamadım ama geçiyor korkma."
"O konuda anlaşalım. Annenle aramızda bir meseleydi ve ablanla seni gerçekten seviyorum. İkiniz de benim canımdan bir parçasınız."
"He babalık he. O yüzden evden gittin numaranı falan değiştirdin. Annemler çıkıyor. Kapatıyorum, mahkemede görüşürüz."
"Görüşürüz kızım."
Telefonu kapatıp ablamın sürdüğü arabanın arka koltuğuna atladım. Mahkeme bir toplantı odasında gibiydi. Yazman, avukatlar biz ve hakim vardı. Küçük ve anlaşmalı olduğu için koskoca mahkemeyi toplama gereği duymamışlardı sanırım.
Mal varlığı olduğu gibi ikiye bölünürken sessizce sıramın gelmesini bekliyordum. Yapacağım şov için dikişlerimin üstündeki sargı bezini çıkarmıştım. Zaten yara tamamen kapanmıştı dikişler aksesuar gibi duruyordu derimde.
Sıra bana geldiğinde hâkim malum soruyu sordu.
"Kızım sen annenle mi kalmak istiyorsun babanla mı?"
"Babamla." Dedim hiç düşünmeden. Annem ve ablam hayretler içinde bana bakarken ayağa kalktım. Giydiğim tişörtü yukarı doğru sıyırarak dikişlerimi gösterdim.
"Bunu görüyor musunuz? Tam 12 tane dikiş var. Geçen hafta kaza geçirdim, ameliyat oldum ve bir hafta boyunca hastanede yattım. Annem kendi derdiyle o kadar meşguldü ki ona haber vermek bile istemedim çünkü girdiği sinir krizlerinden bir tanesine hastane odasında da girsin istemedim. Ablam zaten annemle yeterince uğraşmıştı. Babam da Allah bilir neredeydi. Ondan önce okulda kavga çıktı ve karakola düştüm bu arada. Saatlerce nezarethanedeydim ve sözde aileme ulaşamadıkları için beni çıkarmadılar. Arkadaşımın babasının kefil olmasıyla çıktım. Neyse işte başımın çaresine bakabilirim ben yine de birini seçeceksem babam olsun en azından bir miktar özgür olurum." Dedim yerime oturarak. Bizim aile şok olmuş bir şekilde bana bakıyorlardı. Bakın, bakın tabi. Eğer biriniz bile arayıp nerede olduğumu sorsaydı söylerdim hastanede olduğumu. Ama umurunuzda bile değildim o yüzden siz de benim umurumda değilsiniz. Odada az kişi olmanın, ikisini bir daha hiç görmeyeceğimin ve çoğu hayatımı geçirdiğim insanların olması utangaçlığımı tamamen yok etmişti.
Hâkim üstündeki şok dalgasını attığında annemle babamı boşadı, beni de babama verdi. Odadan çıktığımızda birden üstüme gelmeye başladılar.
"Ne kazası Sıla niye haber vermiyorsun? Ayrıca ne karakolu ne nezarethanesi?" dedi babam önce.
"Sana nerede olduğunu sorduğumda arkadaşımda kalıyorum dedin niye söylemiyorsun hastanede olduğunu?" dedi ablam da. Annem hiçbir şey demeden bana bakıyordu. Muhtemelen kırgındı babamı seçtiğim için.
"Sen." Dedim işaret parmağımla babamı göstererek. "Arayıp sorsaydın nerede olduğumu hastane derdim. Ve numaranı değiştirmeseydin polisler sana ulaşıp beni çıkarmanı isterlerdi." Dedikten sonra ablama geçtim. "Sen ise sanki annemi bırakıp gelecektin hastaneye. Arkadaşımdayım dediğimde bile sorgulamadan ne halin varsa gör dediğini hatırlıyorum. O yüzden hiçbirinizin burada bana hesap sormaya hakkı yok. Şimdi izninizle gidip dikişlerimi aldıracağım. Üstünden 11 gün geçti de." Dedim arkamı dönerek.
"Bekle ben seni götüreyim." Dedi babam arkamdan seslenerek.
"Gerek yok. Sevgilim götürecek." Dediğimde bir şok dalgası daha yediler. Mahkeme sonuçlandığına göre açık olabilirdim artık. Geçen senelerde aileme nasıl eşcinsel olduğumu daha doğrusu nasıl bir kızı sevdiğimi söylerim diye düşünüyordum ama tam İlay'a kavuştuğum sırada her şeyi bok ettiklerinden artık benim yönelimim sorunlarının en küçüğü olarak kalıyordu.
"Bu arada adı İlay ve kendisi bir kız. Hadi eyvallah." Diyerek onları orada bırakarak beni boğan adliyeden çıktım. Alında ferahlamış hissediyordum. Sanki üstümden bir yük kalkmış gibiydi.
İlay'ı park yerinde arabasına yaslanmış bir şekilde görünce gülümsedim. Olduğum yeri ve kimseyi umursamadan ona doğru koştum. Beni görünce ne yapacağımı anlamış gibi kollarını iki yana açtı. Kucağına atlayıp kafamı boynuna gömdüm. Tam burası hayatımı geçirmek istediğim yerdi. Kokusunu içime çeke çeke sarıldım. Sıkı sıkı, sanki hiç bırakmayacakmış gibi. O da beni sardı kollarıyla.
"Seni seviyorum." Dedim dudaklarım boynuna çarparken. Bir sır verirmişçesine kulağıma doğru eğilip,
"Ben de seni seviyorum." Dediğinde gözümden bir damla yaş aktı. Hayatımın belki de en güzel günüydü bugün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Biri (GirlxGirl)
Короткий рассказBaşlangıç Tarihi: 05.06.2018 Yarı Texting -,- Arkadaşlar sevişme çok (belki hiç) yok bu hikayede... Anonim: Ben bir ayyaşım Sekiz çizer ayaklarım Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının Gecenin 1'i Aptalın biri Kalbinin dışında bekliyor içer...