500 olmuşuz la uwaah <3 yorum yapan vote veren parmaklarınızdan öperim <3 tmm yvşmyorum......
<<<<<
Karşımdaki kız kesinlikle benim sarhoş olduğumu düşünüyordu. Bu şerefsizliği ona yaptığım için kendimi bok gibi hissediyordum ama onu görme isteğim galip gelmişti. Gördüğümde ise bu kadar şaşıracağım aklımın ucundan geçmezdi.
Hazal'ın tuvalette tokat attığı kızdı. Saçlarını kestirmişti. Mavi gözleriyle gözlerim buluştuğunda gökyüzünden çok denizde gibi hissettim. Boğuluyordum.
Hazal salağının kıskançlığını anlayabilmiştim. Çok güzeldi, o kadar güzeldi ki bu kız beni mi seviyor diye şüpheye düşmüştüm.
İçkiye alışık olduğum için o kadar bardak beni sadece çakır keyif yapardı. Sarhoş falan olmamıştım yani ve bir ihtimal yanıma çocuk geldiğinde onun izliyor olabileceğini düşünmüştüm. Ve izliyordu da gelip çocuğu kovduğunda ona sarılmak istedim. Ama yapamazdım beni sarhoş sanıyordu ve öyle devam edecekti.
Kolumdan çekiştirerek götürüyordu ve o sırada kendi arabasına doğru götürdüğünü anladım. Buraya Damla'yla gelmiştim ve arabamı almamıştım. Bunun farkında mıydı?
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum mırıldanarak. Allah'ım resmen sarhoş taklidi yapıyordum. Bencilliğimden ödün vermeyen ben, karşımdaki kız üzülmesin ve yanımdan gitmesin diye sarhoş taklidi yapıyordum.
"Evine."
Yüzüme muzip bir gülümseme yerleştirdim.
"Çok hızlı çıktın ama sende." Diyerek ona takıldım.
Gözlerini kocaman açarak bana döndü. Bir elini sol göğsünün üstüne getirdiğinde kalp krizi geçiriyor olabileceğinden şüphelendim. Sonra derin derin nefesler alarak sakinleşti.
"Yüreğime inecek ama, bulunduğun imanın farkında mısın?" diye sordu kızarak.
Omuz silkerek yanıtladım.
"Hadi bin." Dedi bir arabanın önüne geldiğimizde. Hala yerimden kıpırdamayınca kolumdan tuttu ve kibar bir şekilde ön koltuğa oturttu. Başım çarpmasın diye ekstra dikkat göstermişti, emniyet kemerimi bağlamak için eğildiğinde ise gözlerimi kapattım. Burnum neredeyse boynuna değecekti ve muhteşem kokusu içtiğim alkolden daha etkiliydi.
Annemin en sevdiği çiçek gibi kokuyordu. Manolya kokuyordu.
"Güzel koku." Dedim gözlerim kapalı mırıldanarak. Anında kendini geri çekti.
"Özür dilerim emniyet kemerini bağlıyordum." Dedikten sonra kapımı kapattı.
Yol boyunca hiç konuşmadı, bense onun sesini duymak istiyordum. Araba sürerken yan döndüm ve yol boyunca onu izledim. Her zerresini beynime kazıdım. Daha sonra bu yaptığım için özür dileyeceğim, belki çok daha sonra.
Yarın her şeyi unutmuş gibi ona mesaj atacağım. Bencilliğimden dolayı. Sırf benimle konuşmaya devam etsin diye onu gördüğümü saklayacağım.
"Adın ne?" diye sordum. Belki unutacağımı sanıp söylerdi.
"Ne olmasını isterdin?" diye sordu gülümseyerek. Gülüşünde kaybolmak istedim.
"Baş harfin S olduğuna göre, Sude?" diye sordum tahmin yürüterek. Yüzünü buruşturduğunda yanlış tahmin olduğunu anladım.
"Selma?" diye sordum. Hala yüzünü buruşturuyordu.
"İp ucu ver bariiii." Diyerek mızmızlandım.
"Dört harfli."
"E tamam işte Sude." Dediğimde göz devirdi.
"Saye?" kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Bulursam söyleyeceksin ama."
"Tamam söyleyeceğim de inşallah unutursun yarın. Lütfen unut. Unutmalısın." Sen demesen de unutmak zorunda olduğumu hissediyordum zaten.
"Seda?"
"Sema?"
"Suna?"
"Sen niye bu kadar çok isim biliyorsun?" diye sorarken ses tonundaki sitemi görmezden geldim.
"Sıla?" diye sordum aklımdaki son ismi söyleyerek. Daha fazlası gelmiyordu.
Yüz ifadesi değiştirip gülmeye başladı. "Ay adım ağzına ne kadar da yakıştı öyle. Bir daha söyle sevdiğim." Dedi kıkırdayarak.
"Sıla."
"Sıla."
"Sıla."
"Kaza yapmak istemiyorum İlay." Derken yine derin derin nefesler almaya başlamıştı. Onun üzerindeki etkim inanılmazdı, sadece adını söylediğimde bile kalbinin sesini buradan duyabiliyordum.
"Anonim olmayı ne zaman bırakacaksın?" Hazır sarhoş numarası yapıyorken aklımdakileri sorayım bari.
"Bilmiyorum." Derken gerilmişti.
"Bence çok güzelsin."
Ani frene bastığında öne doğru savruldum ama emniyet kemeri olduğundan bir şey olmamıştı.
"Öncelikle sen kesinlikle daha güzelsin. Bak güzel olduğumu inkâr etmiyorum, sonuçta tonlarca erkek boşuna yazmıyor bana. Ama senin güzelliğin çok farklı bir boyut anlıyor musun? Tarif edemiyorum. Ama dünyanın çirkini de olsan sanırım seni yine severdim. Neden bilmiyorum, öyle hissediyorum."
"Beni gerçekten seviyorsun yani?" Duymak istediğimden mi yoksa emin olmak istediğimden mi sorduğumu bilmiyordum. Tek bildiğim bu duyguların bana çok yabancı olduğuydu.
"Sıradan bir sevgi değil. Aşığım sana. Aşkın ne demek olduğunu seninle öğrendim. Özlemenin ne demek olduğunu seninle öğrendim. Ben seninle pek çok şeyi öğrendim. Sabretmeyi öğrendim mesela. Kıskançlığın ne demek olduğunu öğrendim."
"Kimden kıskandın?"
O kadar cümle içinde buna takıldım, evet.
"En basitinden Damla'dan."
"O benim arkadaşım." Derken yüzümü buruşturmuştum.
"Evet, her zaman yanında olan arkadaşın." Dediğinde durumun ciddiyetini yeni yeni kavramaya başlamıştım.
Araba durduğunda etrafa baktım. Bizim evin önündeydik. İleride güvenlik girişi vardı.
"Engelimi kaldırmazsan diğer hattan yazarım." Diyerek emniyet kemerimi çözdü.
Arabadan inip benim tarafıma dolandı. Nazikçe kolumdan tutup arabanın dışına çıkardı. Bana davranışları çok değerliymişim gibi hissettiriyordu. Kolumdan tutup beni güvenliğe doğru götürmeye başladı. Birkaç adım kaldığında kolumu kurtarıp elini tuttum.
"Allah'ım sen sabır ver. Lütfen şimdi ölmeyeyim. Bu anın tadını çıkarayım sonra ölürüm olur mu?" diyerek söylenmeye başladığında kıkırdadım. Nasıl yaptığımı bile bilmiyordum. Sesimi duyar duymaz bana döndü.
"O dünyanın en güzel sesiymiş gibi gelen ses senden mi çıktı?" dedi sesini yükselterek.
Bir şey demedim. Güvenliğin yanına kadar götürüp beni bıraktı.
"Abla sana emanet tamam mı? Düzgünce odasına çıksın." Diyerek güvenlikteki kadını tembihliyordu.
"Kimin getirdiğini sorarsa ne diyeyim?" diye sordu güvenlik.
"Arkadaşınmış dersin. Ama dikkatli olun tamam mı? Bir yerine zarar vermesin yürürken."
"Tamam." Dedikten sonra güvenlik koruma girip beni eve doğru yönlendirdi. Sıla bir süre arkamızdan baktıktan sonra iç çekerek arabasına doğru yürüdü.
Ve ben içimdeki boşluk duygusuyla kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aptalın Biri (GirlxGirl)
Short StoryBaşlangıç Tarihi: 05.06.2018 Yarı Texting -,- Arkadaşlar sevişme çok (belki hiç) yok bu hikayede... Anonim: Ben bir ayyaşım Sekiz çizer ayaklarım Özlemişim sarhoşluğunu bu semtin sokaklarının Gecenin 1'i Aptalın biri Kalbinin dışında bekliyor içer...