O gün için iki saatlik bir randevu almışlardı. Psikolog bir saat Ece'yle, bir saat de Ceyda Hanım'la görüşmek istediğini söylemişti. Ece'nin korkularını çözümlemede annesinin vereceği bilgilerin önemli olduğunu düşünüyordu.
Psikolog, önce Ceyda'yı aldı görüşme odasına. Ceyda karşısında otururken o ciddi bir ifadeyle önündeki dosyayı karıştırıyordu. Ece'yle ilgili bazı kişisel notlar tutmuştu. 0 kâğıdı çıkartıp önüne koydu ve incelemeye başladı. Birçok hastası olduğu için detayları unutabiliyordu. Seanstan önce ilgili kişinin dosyasını incelemek faydalı oluyordu.
Ece'yle ilgili notların tamamını okuduktan sonra aynı ciddiyetle başım kaldırarak Ceyda'ya
baktı. Biraz kısa boylu olsa da güzel bir kadın olduğunu düşündü.
Doktor havadan sudan konular açarak Ceyda ile konuşmaya başladı. Üzerindeki gerginliği
atmasını istiyordu. Yavaş yavaş Ece'yle ilgili sorunlara geldi. "Eşiniz, kızınızın yaşadığı korkuları size anlattı değil mi?" diye sordu. Evet, gelmeden önce anlatmıştı Ali Fırat. Aslında anlatmamayı planlamıştı ama psikolog, Ceyda ile görüşme talebinde bulununca mecbur kalmıştı.
"Anlattı" dedi Ceyda.
Psikolog, Ece'nin sorunlarından kısaca bahsetti. "Çözüm için sizin ve eşinizin vereceği bilgilere ihtiyacımız var" dedi.
Psikolog birçok soru sordu. Evlenmeden önceki hayatından bahsettirdi. Aile ve akraba ilişkilerini konuştu. Kocası ile olan ilişkilerini irdeledi. Bu ana kadar gayet normal cevaplar veren Ceyda, eşiyle olan ilişkisi kısmında heyecanlandı. "Çok iyi", "Çok çok iyi", "Hiçbir sorun yok" gibi panik cevaplar vermeye başladı. Doktor bu kısmı dikkatinden kaçırmadı. Ayrıca Ali Fırat da eşiyle olan ilişkisi konu edilince tedirgin olmuştu.
Psikolog bu konu üzerinde önemle durması gerektiğini hissetti. Birçok şeyi elemişti. Ailenin maddi durumu iyiydi. Kronik sağlık rahatsızlıkları yoktu. Akrabalarla veya anne babalarıyla bir sorunları da bulunmuyordu. Aile içi şiddet olduğunu da düşünmüyordu. Aralarında bir sevgisizlik, iletişimsizlik olduğuna dair hiçbir belirtiye rastlamamıştı. Bunların üstünü çizdi.
İlk problem, Ceyda ve Ali Fırat'ın ilişkilerindeydi. Bu problem kendisine anlatılmadığına göre birçok vakada gördüğü gibi büyük ihtimalle cinsellikle ilgiliydi. Cinsellikle ilgili konuları konuşmak genelde bayanların rahatsızlık duymasına neden olurdu. Bu rahatsızlığı ortadan kaldırmak ve doğru söyleme oranını yükseltmek amacıyla yazılı anlatımı kullanıyordu.
Psikolog önüne aldığı boş bir kâğıda hızlı hızlı sorular yazdı. Bunlar içerisinde, komşularınız kimler, nereden alışveriş yaparsınız gibi alakasız sorular varken, cinselliği irdeleyen sorular da vardı. Kâğıdı uzatıp "Lütfen cevaplayın, ben 15 dakika kadar dışarıda olacağım" dedi.
Yan odaya geçti. Bilgisayarın bir iki tuşuna dokunarak ekrana Ceyda'nın görüntüsünün gelmesini sağladı. Odasında gizli bir kamera vardı.
Ceyda sıkıntılı görünüyordu. Üç beş cümle yazdıktan sonra kafasını kaldırıyor ve oflayıp pufluyordu. Bilerek kurşun kalem ve silgi vermişti. Bilinçaltında, yazdığını silebilme olanağının bulunması, yalan şeyler yazmadan önce bir iki kelime de olsa doğru yazmasını sağlayabilirdi.
Silinmiş kısımların bıraktığı fulaj izlerini kâğıdın arkasından yatay ışık vererek okuyabiliyordu.
Görüntülerden, Ceyda'nın yazmayı bıraktığını ve uzun süre koltuğuna yaslanıp beklediğini
görünce bitirdiğini düşündü. Tam odaya dönecekti ki kâğıdı tekrar aldığını gördü. Ceyda
yazdıklarını okuyordu. Kâğıdı göğsüne kapatıp bir süre düşündü. Sonra tekrar önüne getirdi.
Okumaya devam etti. Ceyda'nın o anda yazdıkları ile ilgili bir muhasebe yaptığını hissetti.
Bir iki saniye sonra yanılmadığını gördü. Çünkü Ceyda silgiyi alıp yazdığı bir şeyi sildi. Psikolog silinen kısmın oldukça önemli olduğunu düşündü. Bir süre izledikten sonra odaya döndü. Kâğıtla hiç ilgilenmedi. "Buna sonra göz atarım" dedi.
Doktor, görüşme bittikten sonra kısa bir süre dinlendi. Sırada Ece vardı. Görüşme için
psikolojisini hazırlaması gerekiyordu. Önce elbiselerini değiştirdi. Ona ciddi bir hava veren
kahverengi takımını çıkartıp rengârenk çocuksu şeyler giydi.
Ceyda, oldukça gergin biçimde kendini bekleme salonunun koltuğuna attı. Kocasının meraklı gözlerle kendisini süzdüğünü fark ediyordu ama konuşacak durumda değildi. Yaklaşık beş dakika geçmişti ki bekleme odasına giren ve Ece'nin sevinçle koşup boynuna sarıldığı adamı görünce şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı.
Biraz önce, Varşova Paktı Genel Sekreteri gibi ciddi görünen adam şimdi palyaçoya dönmüştü. Rengârenk giysiler içindeydi, yüzünde gülücükler açıyordu.
Ece ve doktor sarmaş dolaş görüşme odasına gittiler. Ece papağanını ve tavşanım anlatıyordu. Hatta kendi tavşanımın doktorun tavşanından daha güzel olduğunu iddia ediyordu.
Neşe içinde geçen elli dakikalık seanstan sonra Doktor, Ece'nin elinden tutarak anne ve babasına teslim etti. Ali Fırat'tan, birkaç gün sonraya tekrar randevu almasını istedi.
