18. Bölüm: Cemaatin tarihi

314 13 0
                                    

Cenk büyük bir karmaşa içerisinde olduklarının farkındaydı. Çayını yudumlayan babasına baktı. Televizyonun sesini iyice kıstı.

"Baba!"

"Efendim!"

"Kendini iyi hissediyorsan biraz konuşalım mı?"

"Tabi oğlum, konuşalım."

Hanife Hanım da sohbete dâhil oldu.

"Çocuğa her şeyi anlatalım Cihangir. Oda bilsin."

Cihangir Bey oğlunun yanında oturan karısına doğru 'Ne ilgisi var?' mealinde yüzünü ekşiterek bir bakış fırlattı.

"Canım, biz bilmesin mi diyoruz? Tamam, anlatalım. Zaten mankenlerle düşüp kalkacağına işlerle ilgilenseydi on kere öğrenirdi ne olduğunu."

Cenk Ateşdağlı magazin gündeminden düşmeyen bohem hayatıyla, Cihangir Bey'i çok zor durumda bırakıyordu. Hacı Halit bu durumu sık sık eleştirirdi. Çok az konuşsa da İmam Sait'inde Cenk'in yaşam tarzına karşı tiksinti duyduğu aşikârdı. Ulular Meclisinde, İmam Sait ve Hacı Halit dışındaki üyeler bu duruma pek karışmazlardı. Çünkü Cihangir Bey ile çıkar ilişkileri vardı. Kendilerine ait olmayan, büyük servetlerle saltanat sürüyorlardı.

Cihangir Bey çok defa konuşmuştu oğluyla ama 'Tamam baba dikkat ederim' den öte ciddi bir cevap alamamıştı. Eşinin de büyük suçu vardı. "Karışma oğluma, bir kere dünyaya gelmiş, bırak yaşasın her şeyi" diyordu. Cenk annesinden yüz buluyor, babasını kırmamak adına biraz dikkatli davransa da bildiğini okumaya devam ediyordu.

Cihangir Bey, oğlunun aslında medyaya göründüğü gibi bir insan olmadığını anlatıyordu hep. "Bilerek yapıyor!" diyordu. "Aileyi kamufle ediyor. Laik, Cumhuriyetçi bir yapıda olduğumuz izlenimini uyandırıyor. Yoksa benim oğlumun bu taraklarda bezi olmaz. Bizim, hilafetçi bir aile olduğumuzu gizlemeye çalışıyor!"

Kısa süreli tatsızlıktan sonra Hanife Hanım elini oğlunun dizine koyarak konuşmaya başladı.

"Oğlum Cemaat içerisinde sorunlar var. Babana karşı –biraz durdu, doğru kelimeyi aradı- bir nevi isyan başladı."

Cenk babasının yüzüne baktı. Tekrar annesine döndü.

"Ne isyanı anne? Bu cemaati bizim dedelerimiz kurdu. Birçok akrabamız çok etkin mevkideler. Nasıl bir isyan olabilir?"

Cihangir Bey söze karıştı:

"Evet, oğlum haklısın. Zaten cemaatin geneliyle ilgili bir sorun yok. Küçük bir grup var, problem onlarla ilgili."

"Rahatsızlık verenleri at gitsin baba."

"Bu sefer o kadar kolay değil! Ramazan ve İbrahim'in haline bak. Eğer dikkat etmeksek onlar bizi atacaklar."

"Kim bu adamlar?"

"Hikâye çok uzun ama şöyle anlatayım. Biliyorsun cemaat hilafeti getirmek için kuruldu. Ancak Sovyetlerin çökmesi, 11 Eylül olayı ve ülkemizdeki 28 Şubat hadisesi, İslami yapılanmalara olan bakış açısını olumsuz biçimde değiştirdi. Cemaat kuruluş gerekçesini yani 'hilafeti' gerçekleştiremeyecek duruma geldi."

Bitmek üzere olan çayından birkaç yudum aldı ve karısına doldurmasını rica etti.

"Cemaatin üst düzey yönetimi artık Türkiye'ye hilafeti getirmenin mümkün olmadığını farkına vardı. Tabi farkında değilmiş gibi davranıyor."

Cin TarikatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin