28. Bölüm: Hanife Ateşdağlı

184 12 1
                                    

Hanife Hanım küçük bir koruma ordusu göndermiş olsa da sabahı zor etti. Saat 7.30'da ayaktaydı. Sabaha karşı yatma alışkanlığı olan oğlunun bu saatte uyuyor olacağını düşündü. Şimdi arasam uyanır, en iyisi korumaları arayayım, dedi. Cep telefonu çalan koruma şefi, hanımefendiye her şeyin yolunda olduğunu, Cenk Bey ile sevgilisinin kahvaltı yaptığını belirtti. Bu saatte uyanmış olmasına şaşırdı. Telefonu kapatıp oğlunun cep telefonunu aradı.

"Efendim anneciğim?"

"Yavrum uyandın mı?"

"Hayır anneciğim, seninle rüyamda konuşuyorum" gülüyordu.

Hanife Hanım da gülerek cevap verdi.

"Ne bileyim. Bizim Cenk öğlenlere kadar uyur da..."

"Artık uyumayacak. Sorumlulukları var. O bir başkan." Son cümleyi vurgulu söylemişti.

"Baban anlattı. İlk günlerden yorma kendini."

"Yorulmam!"

Hanife Hanım'ın sesine Cihangir Bey de uyanmıştı.

"Hayrola hanım, ne oluyor sabah sabah?"

"Bir şey yok canım. Çocuğu merak ettim de bir arayayım dedim."

Yatakta hafifçe doğrulup elini midesine götürdü ve ekşi bir yüz ifadesiyle,

"Uyanmış mı ki bu saatte?"

"Ben de şaşırdım. Uyanmış. O manken kızla kahvaltı yapıyormuş. İşe gidecekmiş!"

"Maşallah. Hemen uyum sağladı."

"Hayırdır, elin midende?"

Cihangir Bey gülerek yanıtladı.

"Midemde bir yanma var ama inşallah dediğin gibi hayırlara vesile olur."

Gülüştüler. Kahvaltı için hazırlanırken oğullarının iş hayatına yaptığı hızlı girişi konuştular. Cihangir Ateşdağlı oğlunun kendisiyle çalışmasından çok mutluydu. Finans ve eğitim çok önemli gruplardı. Bu iki temel kurum güvenilir ellerde olmalıydı.

İbrahim Ilgar ve Ramazan Özhan'ın, ardından Ulular Meclisi üyeleri, çil yavrusu gibi dağılmıştı. Cihangir Ateşdağlı uzun bir uğraş sonucunda ulaşabilmişti üyelere. O kadar sinirlenmişti ki cemaat içerisinde bizzat gerçekleştirdiği dönüşümlere dahi lanet okudu. Cinayetler işlenmiş, cemaate büyük bir darbe vurulmuş, onlar ise ancak üç gün sonra toplanabiliyorlardı.

Cihangir Bey'in yaşadığı stres ve "eskinin" bazı yönlerini özlemle anıp bugün yaptıklarını sorgulaması, eşinin zamanında müdahalesi ve telkinleriyle pek uzun sürmedi.

Kahvaltıdan sonra karısını karşısına aldı. Akşamki toplantıyı en ince detaylarıyla konuşmaya başladı. Ne yapılması, nasıl bir tavır alınması gerektiği üzerinde karşılıklı fikir alışverişinde bulundular.

Cin TarikatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin