58. Bölüm: Adamlar dönmüyor

91 4 1
                                    

Yerle yeksan olmuştu her yer. Atom bombası atılmış gibiydi. Plajdaki yaramaz çocuğun kumdan kaleleri dağıttığı gibi bir fiskede dağıtılmıştı her şey.

Uzun biiiip sesiyle yükselen ateş dalgası, gökteki beyaz bulutları bile yakmıştı. Düz ovada yayılan ses dalgaları bütün Konya'yı ayağa kaldırmıştı.

Olay yerine ilk ulaşan yerel muhabirin "Her tarafta keskin bir amonyak kokusu var" demesi akıllara El-Kaide'yi getirdi. Buna bağlı yorumlar yapıldı. Ulusal kanallarımız o an gidip amonyak kokusunu ciğerlerine çekmeseler de yerel muhabirin izinden gittiler ve amonyak kokusuna sahip çıktılar.

Dünya medyası da  'Mevlana'nın şehri Konya'da derin bir amonyak kokusu' başlığıyla verdi haberi. Gübreye dökülen benzin ve amonyağın sıkıştırıldığı takdirde çok yüksek tahrip gücüne ulaştığından bahsediliyor ve bu yöntemi El-Kaide'nin kullandığı sıklıkla vurgulanıyordu.

Amonyak kokusu, emniyet müdürlüğü bomba uzmanlarının olay yeri incelemesi ve bombanın tnt olduğunu açıklamasıyla son buldu. Gizemli amonyak kokusunun nereden geldiği bilinmiyordu ama TNT tipi patlayıcıda amonyak kullanılmazdı.

Sivil savunma ekibiyle çeşitli özel arama ve kurtarma timleri olay mahallindeydi. Yanmış cesetler çıkartılıyor, yaralılar hastaneye yetiştirilmeye çalışılıyordu.

Saldırı radikal İslamcı terör olarak algılandı. Dünya, Türkiye Cumhuriyeti'ne başsağlığı dilerken terörü lanetliyordu.


***

Ateşdağlı Ailesi gelişmeleri yalıdan takip ediyordu. Sonuçtan gayet memnundular. Yüreklerine su serpilmişti. Televizyondaki ölü ve yaralı isimlerine dikkatle bakıp, Sait Haykıran ismini arıyorlardı.

Koruma müdürünün içine kuşku düştü. Dört adamı henüz dönmemişti. Halbuki mekanizmayı çalıştıracaklar ve otomobile binerek döneceklerdi. Bir terslik mi çıkmıştı? Yakalanmışlar mıydı? Yoksa kaçamayıp onlar da mı ölmüştü? Bir seçim yapması gerekiyorsa ölmüş olmalarını yeğlerdi. Ölüler konuşamazdı.

Hanife Hanım ve Cihangir Bey televizyondaki yorumlardan gayet memnundu. Sorumluluğunun El-Kaide'ye ihale edilmesi cemaat açısından doğması muhtemel ağır sonuçları bertaraf ediyordu. Eylemden önce cemaatin kalem şörlüğünü yapan yazarlarla görüşülmüştü. Hepsi yüklü rakamlarla yemlenmişti.

El-Kaide paranoyası insanların farklı düşürmesini engelliyordu. Hiçbir delil olmasa da bombanın El-Kaide tarafından patlatılmadığını söylemek sanki bilimdışıymış gibi değerlendiriliyordu.

"Bizden şüphelenirler mi acaba?" diye sordu Cenk.

"Çok garip cinayetler oldu. Belki bu bombayı da onlardan biri sayarlar" dedi Cihangir Bey.

"Bizden şüphelenseler ne gibi bir problem olur?"

"Kara Zipkalılar çok sert tedbirler alır. Ateşdağlı ailesini yok edip cemaati daha sorunsuz yönetebilecek bir aile bulurlar" diyerek oğlunun sorusunu yanıtladı

Hanife Hanım.

Cenk işin bu kısmını tam olarak algılayamıyordu.

"Bizim aileyi onlar mı getirdi cemaatin başına, şimdi başkasını getirsinler?"

"Onlar getirmedi tabii. Ama artık devir değişti."

Sohbet esnasında gözler ölü ve yaralı listesindeydi. Her an birkaç kişi daha ekleniyordu. Bekledikleri isim hala çıkmamıştı.

Cin TarikatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin