Gözlerimi açtığımda etrafa bakındım. Bir süre ne olduğunu nerede olduğumu kavramaya çalıştım. Hemen karnıma baktım. Her şey bir kâbus muydu yani? Derin bir nefes aldım önce. "Barış!" Barış hızlıca yanıma gelirken ona baktım. "Kâbustu değil mi?" "Noluyor Nisa?" "Sarıl bana." Barış beni sıkıca sararken ağlamaya başladım. "Tamam birtanem korkma bak burada uyuyordun ben de yanındaydım. Sadece iki dakika için gittim. Size hiçbir şey olmadı. Özür dilerim. Seni yalnız bırakmamalıydım." Barış'a sarılı kollarım onu daha sıkı sararken ağzımdan bir kaç hıçkırığın kaçmasına engel olamadım.
"Çok korktum Barış. Be-bebeğimiz gidiyordu." Barış beni daha sıkı sararken derin bir nefes aldım. Beni göğsüne yatırırken yatağa uzanmıştı. "Korkma birtanem. Bak ben yanınızdayım. Öyle bir şeye izin vermem..." Ben Barış'a sığınırken beni sıkıca sarmıştı. Gözyaşlarıma hala engel olamıyordum. "Bana çok kızmıştın. Her şey senin yüzünden dedin. Be-ben çok korktum." "Şşş geçti bak buradayız sağlıklıyız üçümüz de... Size kötü bir şey olmaması için savaşıyorum Nisa. Olmayacak korkma." "Ben onu kaybetmek istemiyorum. Yemin ederim... Kızma bana lütfen."
Barış saçlarımı okşarken derin bir nefes aldım. "O bir kâbustu birtanem. Bebeğimiz çok iyi bak. Ben de sana kızmam... Onu istediğini onun için ne kadar çabaladığını biliyorum." Barış saçlarıma öpücükler kondururken gülümsedim. "İyi ki varsın. Ben çok korktum." "Her şey yolunda. Ağlamak istiyorsan ağla ve rahatla. Ama bundan sonra bir daha ağlamak yok." "Ama yemin ederim ki ben ona zarar vermek istemedim." "Şşş. Bak o çok iyi." Başımı iki yana sallarken ağlamam şiddetlenmişti. "Ama hareket etmiyor. Baksana Barış. Bir kaç saattir annesi onu hissedemiyor. Ona uyan de, anne çok korkmuş de lütfen..."
Barış elimi öpüp yavaşça karnıma getirdiğinde ikimizin elini hissetmiş gibi hareket etmeye başladığında derin bir nefes aldım. "Çok şükür. Annem özür dilerim... Gitme benden olur mu? Baban da çok seviyor seni. Bırakma bizi..." Barış alnıma öpücükler bırakırken gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. "Bana kızmadım değil mi Barış?" Barış'a bakarken gözyaşlarımı silip gülümsemişti. "Sana nasıl kızabilirim? Nasıl kıyabilirim sana? Bak her şey yolunda. Olmasaydı bile seni suçlamazdım. Sen sadece minik bir kâbus gördün ama bak bizim hayatımızda her şey yolunda."
Barış'ı başımla onaylarken karnıma bakıp gülümsedim. "Bizi bırakmadı." "Seni seviyor o Nisa." Karnımı okşarken gülümsedim. "Ben de seni seviyorum. Gerekirse anne yalnız da kalır sen yeter ki gitme anneden... Özür dilerim." Barış beni sıkıca sararken başımı boynuna gömüp kokusunu içime çektim. "Barış... Yeniden o yalanı söyle bana." "Her şey düzelecek, her şey çok güzel Nisa." Barış'a iyice sokulurken gülümsedim. "İyi ki varsın." Barış'ın yanaklarını okşadım. Dudaklarına uzanıp minik bir öpücük kondurduğumda gözlerine bakıp gülümsedim. "Seni seviyorum Nisa..." "Ben de seni seviyorum Barış."
Dudaklarımız yeniden birleşirken birbirimize minik öpücükler bırakıyorduk art arda... Barış beni kendine çekerken öpücüklerimiz de derinleşmişti. Nefeslerim kesikleşirken Barış da benden uzaklaşıp yüzümü sarmıştı. "Seni çok seviyorum. Hep mutlu ol güzelim. Hep..." Dudakları çenemde boynuma ilerlerken gülümsedim. Gözyaşlarımı yeniden silmişti. Gülümsedim. "Daha iyi misin?" "Sen yanımda oldukça iyiyim." "Sonsuza kadar yani..." "Sonsuza kadar." Dudaklarımız yeniden birleşirken bu kez uzun uzun öptük birbirimizi.
Benden uzaklaşırken yeniden gözlerime baktı. "Sen de en sevdiğim şey şu gözlerin Nisa. Öyle samimi öyle içten ki her duygusu... Seni asla kaybetmek istemiyorum." "Ben de." Ellerime uzun öpücükler kondurduğunda gülümsedim. "Geçti bakalım. Gel tekrar bir sarayım ben güzelimi." Barış'a sıkıca sarılırken derin bir nefes aldım. "Uyuyalım mı yine?" "Ah uykucu kedim benim. Gel uyuyalım bakalım." Barış yatarken kollarının arasına girdim. "Ya yine kabus görürsem?" "Görmeyeceksin. Ben yanındayım ve seni koruyacağım. Bu sefer gitmeyeceğim." "Nereye gitmiştin ki beni bırakıp?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanfictionİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."