74.Bölüm

579 70 202
                                    

Gözlerimi açtığımda saate bakıp derin bir nefes aldım. İlaçlar beni epeyce uyutmuştu. Derin nefesler alırken olanları düşünüyordum. Kafam öylesine karışıktı ki... Derin nefesler aldım ve odadan çıktım. Hemşirelerden birini bulunca o da beni görüp hemen yanıma gelmişti. "Nisa'cım... Lütfen dinlenir misin biraz?" "Beş dakika Barış'la konuşmama izin verir misiniz? Sadece beş dakika altı olmayacak söz." "Tamam... Gel telefonunu alalım." Beraber ilerlerken telefonumu alınca ekrandaki kızımın resmine bakıp gülümsedim.

Barış'ı aradığımda kısa sürede açmıştı. "Günaydın sevgilim. Sorun yoktur umarım?" "Çok büyük sorunlar var. Hemen gel ama gelirken kızımızı getirme. Sakin kalabilir miyiz emin değilim." "Sorun ne?" "Senin bir ruh hastası olman. Gel konuşacağız Barış. Hemen gel ve kızımızı getirme." "Yusufu beklesey..." "Sana hemen gel dedim!" "Tamam sakin... Geliyorum. Sen lütfen sa..." Telefonu kapatıp hemşireye uzattım ve derin bir nefes aldım. "Teşekkür ederim." "Dün ile ilgili konuşmamız gerek biliyorsun değil mi?" "Önce Barış'la konuşmam gerek. Lütfen..." Beni başıyla onaylarken derin bir nefes aldım.

"Dün de içmedin ilaçlarını onları içmeden görüşmeye izin vermemiz mümkün değil Nisa..." Başımı iki yana sallarken ağlamaya başladım. "Bana zarar veriyorlar biliyorum." "Yok öyle bir şey... Gel hadi bak kızın için." Başımı iki yana sallarken derin bir nefes aldım ve gözyaşlarımı kuruladım. "Önce Barış'la konuşmam gerek... Lütfen." "Tamam... Öyle olsun bakalım. Ama..." Odama ilerlerken epey gerilmiştim. Bir süre sonra dışarıya bakınırken Barış'ın geldiğini görüp derin bir nefes aldım.

Odada beklerken etrafı süzüyordum. Kapı açılınca derin bir nefes aldım. Barış gelmişti. Ona bakarken derin bir nefes aldım ve ağlamaya başladım. O da çekinerek yanıma gelip beni sıkıca sarmıştı. "Kızımızı seviyorum ve onu özlüyorum." "Sen getirme dedin diye... Yusuf'a bıraktım arayayım ister misin?" Başımı iki yana sallarken derin bir nefes aldım. "Sen onu benden alacaksın biliyorum." "Kızım ben seni neden bebeğinden ayırayım?" "Duydum ben. O diğer kız varya o pislik..." "Yine mi geldi o buraya?"

"Niye konuştun onunla?! Konuşma dedim ben sana!" "Sinirliydim..." "Ya ben Çınar'la yüzleşmek istedim diye neler yaptın?!" "Arada fark var ve ayrıca bama bağırma..." "Ne farkı var?!" "Sen onun yanına gittin kendin için! Ben sadece onunla karşılaştım ve senden uzak durmasını söyledim!" "Bana bağırma! Hem kızımı alacakmışsın benden hepsini duydum! Beni buraya zorla kapattın ilaçlarla delirttin beni!" "Yapma Nisa... Niye yapayım öyle bir şey güzelim?" Bana sarılırken kolunu itip ondan uzaklaştım. "Bırak! Güzelin falan değilim bırak!"

Beni sıkıca tutup sardığında onu itmeye çalışsam da başaramadım. "Seni sevmiyorum! Senden ayrılacağım! Kızımızı da vermem! Kızımı benden kimse ama kimse alamaz! O benim!" Ben yere çöküp ağlarken Barış da bana sarılacak olsa da ittim onu. "DOKUNMA! SEN KÖTÜ BİRİSİN!" "Değilim... Sizin için yaşıyorum Nisa. Ben kötü biri değilim gerçekten..." "O zaman kızımızı bırak! Ben onsuz yaşayamam... Bak burada büyüdü o..." Barış'ın elini tutup karnıma getirdiğimde ona baktım. "Sonra ben doğurdum onu. O canavarlarla ben savaştım onu kimseye vermedim! Sana da vermem..."

Barış'ın Ağzından ||

Nisa gözyaşlarını silip yerden kalkarken ona baktım. "Buradan çıkmak istediğin an seni alırım dedim. Kızımızı her gün getiririm de dedim..." "Sus..! Beni kandırma! Herkesle aramı bozdun!" Nisa'ya bakarken gergince bir nefes aldım. "Seni üzmek istemem ben... O kız sana neyi nasip anlattı bilmiyorum ama yemin ederim ki ben kızımıza bir an önce kavuş diye uğraşıyorum." Nisa bana bakarken başını iki yana sallamıştı hırsla.  "Seni seven herkes kaçtı senden. Çünkü sen gözüktüğü gibi birisi değilsin!"

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin