54.Bölüm

1.1K 101 398
                                        

Barış belimi kavrarken gülümsedim. Kendimi onun kucağında bulunca gülümsemem solmuştu. "Çok çirkinim." "Yalancı." "Yalancıyım bir de. Sevmeyeceksin beni." Başımı Barış'ın omzuna gömdüğümde sıkıca sarmıştı beni. "Hey benim kelebeğim niye ağlıyor ama yine..?" Barış'a bakıp ağlamayı bırakırken gözyaşlarımı sildim. "Kelebeğin mi? Hii Barış mangal yakalım mı yarın? Böyle sen harika bir ateş yakarsın." "Nisa dur dur. Yetişemiyorum hızına."

Banyoya geldiğimizde gülümsedim. Üzerimi çıkarırken ben de onun üzerini çıkarmaya başlamıştım. Kaşlarımı çatıp bana bakarken güldüm. "Üzerin ıslanmasın diye... Seni düşünüyorum kocacığım." Dudaklarımı büzdüğümde derin bir iç çekmişti. "Yapma." "Tamam aşkım kızma." Tenini okşadığımda gülümsemişti. "Nisa'm uslu dur sevgilim." Şortumu çıkarırken ben de onun bedenini eşofmanından kurtardım. "Bedenin çok hoş. Ama usluyum tamam." "Nisa..."

Barış'a kedi gibi bakıp gülümsedim. "Kızgın bir kedicik. Yesem mi ki?" Barış dudaklarımızı birleştirdiğinde zafer kazanmış bir şekilde ona karşılık vermeye başlamıştım. Dudaklarımdan uzaklaşıp boynuma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. Dudakları omuzlarımı gezip boynumu dolanırken yutkundum. Göğüslerime doğru kayarken heyecanla hareket edince suyu da açmıştım tabii. Üzerimize doğru akan suyla beraber Barış benden uzaklaşmıştı. "Yaramaz kedi yine yaptı yapacağını." "Hey yaramaz olan sensin. Ben banyo yapmak için geldim, sen beni yemeye çalıştın."

"Bak sen şuna. Sanırsın halinden memnun değil." "Değilim tabii." Dudaklarımı büzüp ona baktığımda saçlarımı ıslatmaya başlamıştı. "Değilim memnun. Ben daha fazlasını istiyorum." "Bugün olmasın istemiyorum." "Beni?" Gözlerimi büyütüp ona bakarken ellerim yüzünü okşamaya başlamıştı. Dudağıma minik bir öpücük kondurup gülümsemişti. "Bugün o modda değilim." "Ama... Ah Barış çok tatlısın." Barış saçlarımı yıkamaya başlarken ben de huzurla bir nefes aldım. "Kızımız çirkin olursa bana kızar mısın?"

"O her türlü dünyalar güzeli benim için." "Hiii. Peki ya ben?" Dudağıma minik öpücükler bırakırken gülümsemişti. "Sen tüm evrenlerin güzelisin." "Kedilerimiz." "Onlar da çok sevimli." Barış'ın yanağına minik bir öpücük kondurdum." O vücudumu yıkamaya başlarken derin bir nefes aldım. Arada bedenine minik dokunuşlar bırakırken o da geriliyordu. "Çok gerginsin Barış sorun ne?" "Sorun yok. Sadece seni seviyorum." Barış'a bakıp gülümsedim. "Yaa gıdıklanıyorum." Ben gülerken Barış da bedenimi süzüp gülümsemişti.

"Seni seviyorum Nisa'm. Bana enerji veriyorsun. Sonra hepsini fazlasıyla alıyorsun ama neyse... Vurulduk bir kere bi güzele." Barış vücudumu durularken gülümsedim. "Ben de seni yıkayabilir miyim?" "Suda fazla kaldık, hasta olursun." "Ama..." Ben yeniden ağlarken Barış iyice gerilmişti. Sıkıntıyla bir nefes verdiğinde beni başıyla onayladı. Ben de gözyaşlarımı kuruladım ve tenine bakıp gülümsedim.

...

"Sormuyorum çok korkutuyorsun beni." "Özür dilerim Nisa'm sor hadi." Barış'a bakıp burukça gülümsedim. "Bana kızdın küstüm ben sana." "Kızmadım." "Bak yine kızgın sesin. Bırak beni, indir kucağından ben yürürüm." Barış beni yere indirdiğinde hayretle ona baktım. "Beni artık sevmiyor musun? Normalde beni bırakmazdın. Ben çirkin bir kadın mı oldum? Kocam artık beni sevmiyor." Ben odaya giderken uzun bir süre Barış'ı bekleyip ağladım. Gelip eşofmanını giydikten sonra üzerime çıkmıştı. Gözyaşlarımı silerken ona baktım.

"Hemen gelmedin, sen benim ağlamamı istedin." "Nisa..."  "Beni sevmiyorsun." "Seni seviyorum." Barış'a bakarken derin bir nefes aldım. "Ben seni hiç ağlatmadım. Sen beni sevmiyorsun Barış. Ben seni çok seviyorum ama sen sevmeyi bilmiyorsun." Barış üzerimden kalkarken ona baktım. Üzerine bir kazak geçirip giderken derin nefesler aldım. "Gitme özür dilerim. Öyle demek istemedim. Barış bekle ya!" Üzerimi hızlıca giyip Barış'ı aramaya başladım.

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin