Nisa'nın Ağzından ||
Barış henüz bir tepki vermemişti. Minik bir belirti bile vermemişti. Elini karnımdan çekerken uzun uzun düşündü. Yerinden kalkıp dolanmaya başladığında dikkatle izliyordum onu. Bana baktı yeniden sonra karşıma oturdu. "Nisa seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" Onu gergin bir şekilde başımla onayladım. "Senin için her şeyi yapabilirim canımı iste vereyim ama... Ama biliyorsun Nisa bunu yapamam." "Ben sana çocuk yapalım mı diye sormuyorum Barış..! Bizim bir çocuğumuz olacak. Burada o, içimde! Bana sımsıkı tutunuyor."
Barış yeniden durgunlaşırken uzun uzun düşündü. Derin bir kaç nefes alıp bana baktı. "Yapamam Nisa. Niye anlamıyorsun?!" "Yaptın ama Barış! Sen bunu algıladığına emin misin acaba?!" "Şey yapalım... Aldıralım?" Barış'ı öfkeyle süzerken bu kez onun karşından kalkan ben oldum. "Asla!" Bir kaç tur atıp karşısında durdum. "Ben bu çocuğu tek başıma yapmadım Barış! Ama gerekirse tek başıma büyütürüm!" "Nisa... Seni kaybedemem." "Ben de bebeğimden vazgeçmem, geçemem... Benim sana ihtiyacım yok. Tek başıma da annelik yapabilirim ona. Ama babası olarak bilmen gerektiğini düşündüm. Ama ne var biliyor musun sen bir zavallısın Barış!"
Barış yüzüme bakarken derin bir nefes aldım. "Benim bu konudaki düşüncemi biliyorsun Nisa! Babam yüzünden ne hissettiğimi biliyorsun..." "Barış baban gibi olmaktan korkuyorsun ama sen çok daha kötü bir adamsın! O hiç değilse denemiş, sana baba olmaya çalışmış! Ya sen?!" Barış gözlerime öfkeyle bakarken çekip gitmişti. Hiçbir şey demeden... Ben ise oraya oturup bekledim bir süre daha. Sakin ol Nisa... Bebeğin için sakin ol. Ellerim karnımı okşarken derin bir nefes aldım. "Senden vazgeçmeyeceğim annecim. Gerekirse Barış'tan bile vazgeçerim. Ama senden vazgeçmeyeceğim. Sakın korkma olur mu?"
Barış'ın Ağzından ||
Oradan çıkıp Sevgi ablayı buldum. "Sevgi abla Nisa'ya söyler misin ondan biraz zaman istiyorum, yarın tekrar gels... Yok o yorulmasın ben onu yarın arayayım." "Sorun ne? Sen niye söylemiyorsun?" "Çünkü çok sinirliyim ve onu incitmek istemiyorum." "Niye sinirlisin acaba yine?" "Sonra konuşalım mı lütfen?" Sevgi abla beni başıyla onaylarken hızla odama ilerlemeye başladım. Odasından çıkan Çağla'yla çarpışınca durdurdu beni. "Noluyorsun be yine?!" "Çağla... Ben baba oluyorum." "Ne?! Ciddi misin?!" Başımla onayladığımda sıkıca sarıldı bana. Ben ise tepkisizdim. O da benden uzaklaştı hemen.
"Ama sen baba olmak istemiyordun..." "Konuşalım mı biraz? Bana biraz akıl ver çünkü ben aptalın tekiyim." "Tamam dur bir dakika geliyorum." "Hatta gel benimle Sevgi ablanın odasına gidelim." Beraber Sevgi ablanın odasına gittik. O henüz yoktu tabii Nisa'nın yanındaydı muhtemelen. Biz otururken bir süre sessiz kaldık. "Nisa geldi işte. Hamile olduğunu söyledi..." "Ne hissettin peki ilk duyduğunda?" Derin bir nefes aldım. "Bilmiyorum. Bir yanım baba olma fikrinden deli gibi kaçarken diğer bir yanım ise sıcacık oldu sanki." Çağla bana bakıp gülümserken sıkıntıyla bir nefes verdim. "Çok saçma tepkiler verdim. Nisa'yı çok kırdım galiba."
"Ben şimdi hala oluyorum o zaman öyle mi?" "Ya ben ne diyorum sen ne diyorsu..." Cümlemi bitiremeden Çağla bana sıkıca sarılıp ağlamaya başlamıştı. "Çağla..." "Barış sen baba oluyorsun... Çok güzel bir şey bu." Ben de onu sıkıca sardım. "Ve sen de ağlıyorsun." "Senin sayende... Yine ve yine..." Benden uzaklaşıp gözlerime baktığında gözyaşlarını silmek istesem de izin vermedi. "Onlar benim ilk gözyaşlarım sayılır bir kere." Ona kocaman gülümsedim. "Barış senden harika bir baba olacak." "Ama kıza saçma sapan şeyler söyledim..." "Nisa seni anlayacaktır sen açık açık konuş onunla."
Durup bir süre düşündüm. O sırada Sevgi abla da gelmişti. "Barış ben de tam seni çağıracaktım da noluyor burada? Biriniz ağlıyor diğerinin ağzı kulaklarında..." "Kimin benim mi?" Ben mutlu muydum ki?.. Derin bir nefes aldım. "Nisa anlattı mı sana?" Sevgi abla beni başıyla onaylarken onu süzdüm. Bir şey demedi. Çağla da ağlamayı bırakmıştı artık. Öyle sessizce oturuyorduk. "Ne hissediyorsun bu kadar bekledim seni?" Sevgi ablanın sorusu üzerine durup düşündüm. "Baba olmak istemiyordum hiç hâlâ da korkuyorum. Ama Nisa ile benim bir bebeğimiz..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fiksi Penggemarİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."