(41 kere maşallah deyip başlamak istiyorum 🧿)
Sabah uyandığımda yataktan kalkıp önce güzel bir duş aldım. Saçlarımı kuruttuktan sonra üzerimi de giymiştim. Mutfağa geçerken bıçakların hepsini kaldırıp farklı bir yere koydum. Dünkini ise direkt çöpe atmıştım. Sonra kahvaltı için bir şeyler hazırlamaya başladım. Barış'ın geldiğini görünce derin bir nefes aldım. Gelip bedenimi sararken istemsizce gerilmiştim. "Özür dilerim. Dün çok kötü bir şey yaptım. Özür dilerim. Özür dilemek hiçbir şeyi değiştirmiyor ama..." Barış'a bir kedi gibi sokulduğumda sıkıca sarmıştı beni.
"Ben özür dilerim Barış. Çok üzerine geldim." Barış beni kendine döndürüp sıkıca sararken başımı boynuna gömüp kokusunu içime çektim. "Özür dilerim. Özür dilerim. Özür dilerim." Boynuma binlerce öpücük kondururken derin bir nefes aldım. "Dileme artık. Bak ikimiz de dün yapmamamız gereken şeyler yaptık ama geçti." "Geçti değil mi?" Barış'ın yanağına uzun birer öpücük kondurdum. "Geçti." Barış yüzümü sararken dudağıma minik bir öpücük kondurmuştu. "Konuşabilir miyiz iki dakika?" "Tabii konuşalım Baroska'm." Barış elimi tutarken beraber geçip oturduk.
Barış konuşmak istiyor ama bir türlü söze giremiyordu. En sonunda bana sıkıca sarılıp ağlamaya başladığında ben de sıkıca sarıldım ona. "Ağlama..." Bana iyice sığınırken saçlarına bir kaç öpücük bıraktım. "Sevgilim yapma..." Saçlarını okşarken daha fazla kendimi tutamayıp ben de ağlamaya başladığımda birbirimize sarılıp uzun bir süre ağladık. Sonunda Barış kendini toparlayıp önce kendi gözyaşlarını elinin tersiyle silip yüzümü sarmış ve benim de gözyaşlarımı silmişti. Yanaklarıma kocaman birer öpücük kondururken kendimi biraz toparladım.
Ellerimi tutup gözlerimin içine bakmıştı. "Ben özür dilerim, gerçekten kontrolü kaybettim. Seni korkutmak, sana zarar vermek istemedim ben..." Barış'ın yüzünü okşarken derin bir nefes aldım. "Çok üzerine geldim. Öfkeni kontrol etmekte ne kadar zorlandığını bildiğim halde duygusuz birinin bile kaldıramayacağı kadar üzerine geldim. Suçlu benim." "İkimiz de öyleyiz." Ellerime kocaman birer öpücük bıraktığında gülümsedim. Başımı göğsüne yasladım ve kalbinin üzerine bir öpücük kondurdum. "Beni affettin mi yani?" "Ben sana kızmadım, küsmedim ki Barış. Asıl sen affet beni."
Barış beni göğsüne iyice yaslarken bir sürü öpücük kondurmuştu saçlarıma... "Sana kızmam mümkün değil... Ama seni bu hâle getiren herkes bundan sonra ayaklarını denk alsalar iyi olur. Kimse benim minik kediciğimi bu kadar yıpratamaz." Ona bakmamı sağlarken gözyaşlarımı yeniden sildi. "Gözlerime bakabilir misin?" Barış'ın gözlerinin içine baktığımda gördüğüm ışıltıyla gülümsedim. "Ben seni bu kadar değersiz hissettirecek bir şey yaptım mı birtanem? Lütfen dürüst ol, bir şeyleri düzeltmeye çabalıyorum." Yanağımı yanağına sürtüp güldüm. "Çok tatlı bir kedisin sen Barış." Yeniden gözlerine bakıp gülümsedim.
"Aksine sen bu hayatta kendimi değerli hissetmemi sağlayan nadir insanlardan birisin." Barış'ın yüzünü okşarken bir kedi halini almıştı. Dün burada ne neden oldu bilmiyordum ama biz o Nisa ve o Barış değildik. Avuç içime bir kaç öpücük bıraktıktan sonra derin bir nefes almıştı. "O zaman bunu hallettik değil mi?" "Hıhı." "Bir meselemiz daha var ama..." "Bebek?" Barış beni başıyla onaylarken karnıma baktım yeniden. "O geldiğinden beri kendimi kontrol edemiyorum. Sevgi abla ilaçları yeni bıraktığın bir döneme vücudun uyum sağlayamamışken birden bu hormonların artışı dengeni bozmuş olabilir dedi."
"Çok zamansız geldi. Ama o bizi seçmiş birtanem..." "Ama sen de babanla anneni seçmiş oluyorsun o zaman." "Dünyaya tekrar gelsem annemi yeniden seçerdim. Artık babama da eskisi kadar kızmıyorum. Onla ilgili tek bir şey bile hissetmeme değmez." "O zaman ben de beni terk edecek insanları kendim mi seçtim?" "Bazen bebekler de yanılabiliyor demek ki sevgilim. Ama bizim bebeğimiz bizi seçtiği için pişman olmayacak. Yani... Olmasın olur mu?" "Elimden geleni yapacağım. Ama... Barış ben çok şeyle aynı anda savaşıyorum galiba..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanfictionİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."