Barınaktan çıkıp arabaya binince boynumdaki atkıyı çıkarıp Barış'ın boynuna doladım. "Ben ısındım sevgilim. Sen de ısın." "Mis kokuyor bu mis." Barış atkımdan kokumu içine çekerken gülümsedim. "Kedilerimizi ne zaman alacağız?" "Birazdan eve geçerken. Şimdi onlar aşı falan olacaklar." "Aşı mı? Barış ağlarlar onlar. Anneleri olarak yanlarında olmalıydım." "Tüh Yusuf duydun mu geri dönmemiz lazımmış? Halbu ki biz de Nisa'ya turşu alırız diyorduk."
"Neyse yemesin artık. Madem geri döneceğiz ne yapalım bu seferlik böyle olsun." "Şey ben düşündüm de onlar babaları gibi cesurdur. Hem birbirlerine destek olurlar. Ama turşuların bize ihtiyacı var hepsini yememi istiyorlar." "Zaten benim yengeme bir turşu verseler başka bir şey yemek istemez." Başımı iki yana salladım. "Turşudan daha lezzetli bir şey var. O da Barış." Barış bana bakarken derin bir nefes aldım. "Özellikle sabah ilk uyandığında böyle yarı uykuluyken..."
Barış bana bakarken gözlerini büyütmüştü. "Bazen tişörtsüz uyuyor. Ben zaten bebekten dolayı geceliklerle ya da..." "Nisa'm Yusuf'a bunları anlatmak istediğine emin misin birtanem?" Barış'a bakıp gülerken başımı iki yana salladım. "Dün bizimkiler gelmeden önce çok tatlıydın. Seni bir kaç dakika önce yemiş olmama rağmen herkesin ortasında tekrar istedim Barış." Barış bana dönüp ağzımı kapatırken Yusuf'un güldüğünü duyunca yanaklarım kızarmıştı. "Sevgilim bunları kendi aramızda mı konuşsak?"
"Ya da bir kenara çekelim siz halledin işinizi." Barış elini ağzımdan çekerken derin bir nefes verdim. "Arabada rahat edemeyiz ki." "Nisa!" Ağzımı kapatırken iyice kızarmıştım. Barış'ın boynuna doladığım atkıyı alıp gözlerimi kapattım. "Utandım şuan Barış. Yusuf'a kız, gülmesin." Başımı dizlerime gömdüğümde Yusuf'un sesiyle biraz daha rahatlamıştım. "Yenge dert etme bir otel odası ayarlarım artık." "Bizim yatağımız çok rahat bir kere." Dediğim şeyin farkına varınca iyice sokuldum.
"Yusuf sen de kapa çeneni kardeşim. Utandırma kızı." "Oo asıl sen utanmışsın yanaklara bak, kırmızı kırmızı çok şeker." "Bakayım." Başımı dizlerimden çekip atkıyı da çıkarınca Barış'a bakıp gülümsedim. "Annecim babanla yer değiştirmiş olabilir misin? Çünkü baban bu yaşta öfke problemi olan birine göre fazla minik ve tatlı gözüküyor." Barış bana bakıp gülerken ben de onun dudaklarına odaklanmıştım. "Fazla, gerçekten çok fazla..." Derin bir nefes alıp bakmayı sürdürdüm.
"Yusuf arabayı durdurur musun?" "İyi misin Nisa?" "İyiyim ama arabayı durdurur musun?" "Nisa'm bebeğim. Sorun mu var?" Başımı iki yana salladığımda arabanın durmasıyla beraber arabadan indim. Hızlı bir şekilde Barış'ın kapısını açıp kucağına yerleştiğimde gözlerini büyütüp bana baktı. "Çok tatlısın Barış." Dudaklarımızı birleştirdiğimde uzun uzun öptüm Barış'ı. Ondan uzaklaştığımda memnun bir şekilde gülümsedim. "Kızdın mı?" Ona kedi gibi bakarken gülümsemişti. "Aklımı başımdan tamamen aldın."
Yusuf'un arabada olmadığını gördüğümde Barış'a döndüm. "Sence Yusuf'un dediği gibi arabada olur mu? Bana dokunmak ister misin?" "Nisa'm... Bence sen eve gitmemizi bekle." "Evde sevişeceğiz ama değil mi?" Bana bakarken gülmüştü. Onun minik kahkahası ile beraber ben de gülümsedim. "Tamam birtanem sen hâlâ istiyor olursan seninle beraber olmak benim için bir zevk." Barış'ın ensesini okşarken gülümsedim. "Senin bana dokunman... Daha büyük bir zevk."
"Tamam inelim hadi sıcak bastı." "Burada olmaz mı yani?" Barış bana bakarken derin nefesler alıyordu. "Nis kalk üzerimden hadi." "İstemiyorum, seni istiyorum." Saçlarını saran ellerim sayesinde başını geriye attığımda öfkeyle kazağın boyun kısmına baktım. Onu da aşağıya sıyırırken açılan alanda dilim gezinirken Barış'ın çıkardığı mırıltılar hoşuma gidiyordu. Boynunu serbest bırakıp dudaklarına uzunca bir öpücük kondurdum. "Nis yapma hadi, arkada uslu uslu otur."
![](https://img.wattpad.com/cover/244786417-288-k594296.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanficİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."