Eve geldiğimde derin bir nefes aldım. Her şey tehlikeliydi biliyordum. Ama kızımı ve eşimi o aptaldan uzak tutmam gerekiyordu. Eve girdiğimde vücudumu uyuşturup acı çekmemi engelleyecek bir ilaç içtim ve beklemeye başladım. Bir yandan da Yusuf'u arayıp Gece'yi Nisa'nın yanına götürmesini rica etmiştim. Kapı çalınca derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Kapıyı açtığımda bana bakmıştı uzun uzun. "Bekletmedim değil mi?" Cevap vermeyip sadece ona ters bir bakış attım. "Fazla beklemezdim zaten seni."
"Barış... Bana neden bu kadar kızgınsın? Bu kadarını hak etmedim." Yüzümü ekşitip ona bakarken derin bir nefes aldım. "İzinsiz bir hastayla görüşmek... yasaktı bildiğim kadarıyla." "Kamera kayıtları yok ayrıca Nisa'ya kimse inanmaz zaten. Çünkü senin işim diye bahsettiği o kadın hasta... Ruh hastasının teki..." "O ÇENENİ KAPALI TUT!" "Şşş bebeğin için korkutucu bir babasın." "Derin ne senin?" "Seninle eskiai gibi olalım istiyorum. Sabahlara kadar gezelim eğlenelim." "Çocuklarınla ilgilen yazık değil mi onlara." "Benim çocuklarım acınacak durumda değil ama senin kızın öyle."
"Kızımla ilgili düşün konuş." Gözlerine öfkeyle baktığımda uykunmuştu. "Beni sen çağırdın konuşmak için." Çekilip onu içeri davet ettim. Gerilmiştim. "Nisa ile tartıştık dedin. Beni sen çağırdın." "Belanı arıyordun belli ki. Eşime neler dediysen kızın kafası karışmış. Ama sürpriz aradığını buldun." "Keşke başıma gelen her bela senin gibi olsa. Ne yapacaksın? Nisa dönene kadar bana işkenceler mi edeceksin?" Gülüp geçtim sadece. "Emin ol umurumda değilsin. Ben geçmişin hatrına unuttum seni. Unuttum aştım üzerine aşık oldum! Sen benim için bir toz sanesinden daha gereksiz daha önemsizsin!"
Gözleri dolarken bana bakmıştı. Ellerimi tuttuğunda derin bir nefes aldım ve gülümsedim. "Sen bir ruh hastasısın." "Ben istemedim. Ben istedim ki sen bana dokun, dokunmadın. Çok kızdım. Sadece küçük bir oyun olması gerekiyordu." "Konuşma..." Başını iki yana sallarken derin bir nefes aldım ve gözlerine baktım. "Bir gecelik bir şeydi. Onunla değildi. Ama sonra tehdit etti beni. Başıma bela oldu işte. Sana anlatamazdım. Başkasından yard..." "Ya sen ne anlatıyorsun bana?! Sonuçta kendi isteğinle dokundurdun vücuduna." Elinde hissettiği soğuklukla bana bakarken gülümsedim.
"Sinir hastası bir kadın... Sırf eski sevgilisi ona ikinci bir şans vermedi diye..." Elini tutup yavaşça bedenime doğru iterken yüzümü acıyla ekşittim. "Ba-barış?" Bana bakarken derin bir nefes aldım ve eline baktım. O da panikle geri çekildiğinde gergince bir nefes aldım. Sanırım ilk kez bu kadar canım acıyordu. "Barış? Brn yapmadım. Ben istemedim. Sen yaptın! Beni... beni tuzağa düşürdün." Ondan destek alıp yere çökerken yarama dokunup acıyla inledim. "Ambu-
ambulansı... Ara artık!" Panikle telefonunu çıkarırken gözlerimi devirdim ve telefonumu çıkarıp ben aramıştım."Seni şikayet edeceğim! Çocuğunu alacaklar senden..." Bana hırsla baktığında derin bir nefes aldım. "Sen yaptın!" Başımı geriye atıp derin nefesler alırken uzun uzun güldüm. "Ruh hastasısın sen." Yaranın üzerinde varlığını koruyan bıçağa öfkeyle bakarken derin bir nefes almıştı. "Oradan ölmezsin. Her şeyi ayarladın her şeyi! O küçük kıza üzülüyorum. Nasıl bir ailesi var farkında mısın?" "Kızımla ilgili konuşma!" Bıçağı hırsla yaradan çekerken acıyla inledim. Bu orayı iyice zedelemiş ve epey kanamasına neden olmuştu.
"Her şeyi itiraf edeceksin! Ben yapmadım! Sen kendi kendine yaptın!" Yarama bastırırken derin bir nefes aldım. Benim bir kızım var, benimle uyumazsa korkar. Onun için iyi olmalıyım. Gece babasını görmezse korkar. Ambulans sesi duyulduğunda epeyce terlemiştim. Canım çok yanıyordu. İlk defa. Çünkü ilk defa kaybedecek bir şeyim vardı. Hastaneye ilerlerken derin bir nefes aldım ve gülümsedim. Gece'm... Canım kızım. Baban seni ve anneni bu kötü dünyada asla yalnız bırakmaz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanfictionİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."