"Neden Gece olsun istedim biliyor musun?" Dizlerimde yatan Barış'ın saçlarını okşayıp gülümsedim. "Neden miniğim?" "Çünkü sen karanlık ülkenin prensiydin ve geceye hapsolmuştun. Kaçmak istedin, hep bir ışık aradın. Oysa yapman gereken tek şey biraz yukarı bakıp yıldızları izlemekti..." Barış yüzümü okşarken gülümsedim. "Sana yıldızlardan seslendim. Ve gecenin sandığın kadar korkunç olmadığını fark ettin... Baba olmaktan da bir bebekten de korkuyordun." "Ve siz ikiniz bana Gece'nin sandığım kadar ürkütücü olmadığını gösterdiniz."
Onu başımla onaylarken beni sıkıca sarmıştı. "Bu... bu çok güzel Nisa... En az senin kalbin kadar güzel bir hikaye..." "Biraz daha sakin misin?" "Şşş hiç değilim..." Yusuf ilaçlarla yanımıza gelirken derin bir nefes aldım ve Barış'a baktım. "Onları içmek zorunda mısın?" Barış beni başıyla onayladı. Hapları eline dökerken onu durdurup gözlerimi büyüttüm. "Hop dur boşalt onları. Barış zehirlenirsin." Barış ilaçların büyük bir kısmını geri dökerken rahat bir nefes aldım. Gerisini içtiğinde yeniden dizlerime yatmıştı ve gözlerimi kapatıp derin bir nefes almıştı.
"Barış sen ilaçlarını almıyorsun yine değil mi kardeşim?" Yusuf bıkkınca Barış'a bakarken derin bir nefes aldım ve Barış'ın saçlarını okşadım. "Onlara ihtiyacı yok..." Barış gülerken ona baktım. "Baksana iyi gelmiyor ona." Barış kahkaha atarken burukça gülümsedim. "Düzenli kullansa böyle bir sorun olmazdı Nisa..." "Onlara ihtiyacı yok!" "Gidin burnunuzun dikine siz bakalım sonunu görebilecek misiniz?" Barış'a bakıp derin bir nefes aldığımda onu kollarımın arasına alıp saçlarına öpücükler bıraktığımda yavaşça uykuya bırakıyordu kendini...
"Öyle son falan deme... Barış daha çok mutlu olacak. O mutlu olunca bizi de mutlu ediyor..." Barış iyice gücünü yitirirken derin bir nefes aldım ve saçlarını okşadım. "O sakindi buna gerek yoktu..." "Nisa böyle onu da zorluyoruz. İlaçlarını düzenli içerse..." "Ben onu evden çıkarmam kimseye de sinirlenmez. Hem kapımızı da kilitleriz hiç açmayız... Yeter ki ona bunu yapmayalım... Bir daha hiç ağlamam söz veriyorum." Yusuf bana bakarken Barış'ın saçlarını okşadım. Benim yanımda bu ilaçları ilk içtiği gün aramızda herhangi bir şey olmamasına rağmen onun bu hali canımı yakmıştı. Bu berbat bir şeydi bence...
...
"Minicik kedicik kalk bakalım." Tenime kondurulan öpücüklerle ve Barış'ın neşeli sesiyle gözlerimi açtığımda gözlerimi ovuşturup etrafa bakındım. "Aşkım?" "Aşkın yesin seni." Gözlerimi açıp Barış'a baktığımda kocaman gülümsemişti. "Kahvaltı zamanı." Beni aniden kucağına aldığında önce elimi yüzümü yıkamıştı. "Ben rüyada mıyım? Uyanamadım babişko..." Barış hafifçe yanağımı ısırınca ondan uzaklaşıp gözlerimi büyüttüm. "Yaa..." "Uyanmışsın demek ki?" "Ama acıdı..." Barış dudaklarıma ve tenime öpücükler bırakırken gülümsedim.
"Artık acımıyor sevgilim." "Sevgilin kurban olsun sana. Bugün için çok güzel planlar yaptım. Ama her saniyesini güzelleştiren sensin. Bana eşlik etmek ister misin?" "Ama bahset bakalım şu planlardan..." "Çok güzel bir kahvaltı hazırladım." "Ay yaşasın." Ben alkışlarken Barış'tan da bir kaç öpücük kazanmıştım. "Sonra peki aşkım?" Barış yüzümü okşarken gülümsemişti. "Sonra beraber yürüyüş yapıyoruz." "Ama..." Barış bana bakarken gülümsedim. "Tamam bebeğim yürürüm." "Yaa ne güzelsin bebek." Barış boynumda burnunu gezdirirken kıkırdadım. "Ne güzel kokuyorsun sen öyle ya..."
"Sonra ne yapıyoruz?" "Eve geliyoruz ve sen dinlenirken kedilerimizi seviyoruz." "Ayy çok sevimli olur. Sonra peki?" "Seni güzelce yıkıyoruz." Gözlerim büyürken neşeyle alkışladım. "En sevdiğim kısım burası galiba..." Barış dudağıma uzun bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. "Sonra küçük annecik uyuyor ve babacığınız size en sevdiğiniz yemeklerden yapıyor. Sonra da sen resim çiziyorsun ben de bu manzaranın tadını çıkarıyorum." "Manzaran ben miyim?" "E yani..." "Ama orası sıcak olur." "Diyorsun? Biz de odamıza geliriz." Yanağımı okşarken gülümsedim. Dudağına uzun bir öpücük kondurdum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECZUP
Fanficİki hasta ruh birbirinde tedavi olabilir miydi? Kim bilir belki de her şeyin ilacı bazen zaman değil, seni sevecek bir kişidir. "Bu iyiydi işte. Seninle eğleneceğiz biz bundan eminim artık." "Burada fazla kalacağımı zannetmiyorum."